gdh'de ara...

İsviçre tarafsızlık politikasını yeniden değerlendiriyor

500 yıllık tarafsızlığın ardından, Savunma Bakanlığından gelen bir rapor AB ve NATO ile daha yakın işbirliği öneriyor.

1. resim

Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin'in tüm Avrupa için bir risk oluşturduğu endişeleri, İsviçre'yi savunma duruşunu yeniden düşünmeye sevk ediyor.

Yayınlanan bir raporda, bir grup uzman hükümete 1515'ten beri tarafsız olan ülkenin AB ve NATO ile “ortak bir savunma kabiliyeti” üzerinde çalışmasını tavsiye ediyor.

“Rusya'nın Ukrayna'ya saldırısından bu yana tarafsızlık hem yurtiçinde hem de yurtdışında bir kez daha siyasi tartışma konusu haline geldi. İsviçre'nin pozisyonunu netleştirmesi yönündeki baskılar artıyor” denilen raporda tarafsızlık politikasının ‘gözden geçirilmesi’ çağrısında bulunuluyor.

İsviçre'nin tarafsızlığının silah satışlarını nasıl etkilediği pek çok faktörden biri.

Potansiyel politika kargaşası, Rusya'nın 2022'de Ukrayna'yı tam ölçekli işgalinin Avrupa'nın güvenlik manzarasını nasıl değiştirdiğinin bir başka işareti. Savaş İsveç ve Finlandiya'nın tarafsızlıklarını terk ederek NATO'ya katılmalarına neden oldu.

Diplomatlar, üst düzey yetkililer, İsviçre ordusunun eski bir komutanı ve Münih Güvenlik Konferansı'nın eski direktörü Wolfgang Ischinger'in de aralarında bulunduğu raporu hazırlayan uzmanlar, bulgularını aynı zamanda 2024 Konfederasyonu Başkanı olan İsviçre Savunma ve Güvenlik Bakanı Viola Amherd'e teslim etti. Öneriler İsviçre'nin 2025 güvenlik stratejisini şekillendirecek.

Silah ihracatı tartışması

İsviçre'nin silah ihracatı, hem katı silah ihracatı hükümleri hem de Katar'ın 2022 Dünya Kupası'na ev sahipliği yapmasına bağlı olarak hava savunma sistemleri alımlarını durdurmasının bir defaya mahsus etkisi nedeniyle geçen yıl 2022'ye kıyasla yüzde 27 azalarak 700 milyon İsviçre Frangı'nın (746 milyon Avro) altına düştü.

Bern savaş halindeki ülkelere silah satışını yasaklıyor ve bu da Ukrayna'ya İsviçre bileşenleri içerebilecek silahlar göndermek isteyen diğer ülkelerle ilişkiler üzerinde dalgalanma etkisi yaratıyor.

Raporda “Yeniden ihracat yasağı kaldırılmalı” çağrısı yapılıyor.

İsviçre birçok Avrupa ülkesinden Ukrayna'ya silah ve mühimmat sevkiyatını engelledi. İsviçre'nin Ukrayna'ya gönderilenlerin yerine Almanya'ya ihtiyaç fazlası Leopard tankları göndermeyi kabul etmesi için aylar süren baskılar gerekti. Almanya'nın stoklarında bulunan İsviçre yapımı mühimmatın hibe edilen Gepard uçaksavar sistemlerinde kullanılmak üzere Ukrayna'ya gönderilmesine izin vermemesi, Alman silah üreticisi Rheinmetall'in Almanya'da mühimmat üretimini arttırmasına yardımcı oldu.

Uzmanlar ayrıca offset politikalarını güçlendirerek ve AB ve NATO silahlanma programlarına erişim sağlayarak İsviçre savunma sanayisini güçlendirmek istiyor.

"Bomba gibi" teklifler

Muhalefet partileri Amherd'i uzmanlar komitesine ağırlıklı olarak NATO ve AB yanlılarını atamakla suçladıkları için rapor daha yayınlanmadan tartışmalara yol açtı.

İsviçre parlamentosunda özellikle pasifist sol eğilimli partiler ve milliyetçi aşırı sağdan tepki görmesi muhtemel; Amherd zaten ülkenin NATO ile giderek yakınlaşan bağları nedeniyle ateş altında.

Cenevre Güvenlik Politikaları Merkezi'nin küresel ve yeni ortaya çıkan risklerden sorumlu başkanı Jean-Marc Rickli “Rapor İsviçre'nin Batılı bir ülke olduğunu ve dolayısıyla Batılı değerleri desteklediğini açıkça ortaya koyuyor” dedi.

Bununla birlikte, “NATO ve AB ile askeri işbirliğinin artırılması çağrıları büyük olasılıkla İsviçre içinde pek çok tartışmaya yol açacaktır” diyen Rickli, raporun ülke içinde “ bomba etkisi yaratabileceği” yönündeki değerlendirmelere de katılıyor.

Uzmanlar İsviçre'nin tarafsızlığını tamamen bir kenara bırakıp NATO'ya katılmasını önermekten kaçınıyor, ancak askeri ittifak ve AB ile ortak eğitim, balistik füzelere karşı savunma ve ikili ve çok taraflı tatbikatlar konusunda daha derin bağlar kurulması çağrısında bulunuyorlar.

Rapor ayrıca askeri harcamaların 2030 yılına kadar GSYH'nin yüzde 1'ine ulaşması çağrısında bulunuyor. İsviçre şu anda GSYİH'nin yüzde 0.76'sını savunmaya harcıyor - ordusu olmayan İzlanda dışındaki tüm NATO üyelerinden çok daha az.

Rapora göre İsviçre'nin işgal edilmesi pek olası olmasa da, ülke halihazırda dezenformasyon, casusluk ve siber saldırılar gibi hibrid savaşların hedefi durumunda. Uzmanlar “küresel savunmaya” geçilmesini, yani olası bir çatışmaya karşı sadece ordunun değil tüm toplumun hazırlanmasını tavsiye ediyor.

AB ve NATO ile yakınlık

Geçtiğimiz aylarda ülkeyi yöneten İsviçre Federal Konseyi, güvenlik ve savunma konularında hem NATO'ya hem de AB'ye yakınlaşmak istediğinin sinyallerini verdi.

İsviçreli bir heyet NATO'nun Destek ve Tedarik Ajansı (NSPA) ile görüşmek üzere Lüksemburg'a gitti. Toplantının amaçlarından biri de ajansla işbirliği için potansiyel sinerjileri ve fırsatları değerlendirmekti.

Bu ayın başlarında Federal Konsey ayrıca AB'nin Daimi Yapılandırılmış İşbirliği (PESCO) projelerinden ikisine katılımı onayladı; bunlardan biri sınır geçişlerini kolaylaştırmayı amaçlayan askeri hareketlilik, diğeri ise siber savunma üzerine.

Rickli'ye göre İsviçre, tarafsız ülkenin AB ülkelerinden ya da NATO'dan askeri yardıma ihtiyaç duyması halinde üzerine düşeni yaptığını kanıtlamak istiyor.

Kaynaklar

Tartışma