Japonya’nın Ukrayna’ya desteğinin arka planı

💢 Japonya, Rusya'nın Ukrayna'yı işgalinin Çin'i Tayvan konusunda cesaretlendirdiğine inanıyor.

💢 Tokyo'nun Kiev'e desteğinde Rusya'nın Kuril Adaları'nı silahlandırmasının etkisi var mı?

1. resim

Rusya-Ukrayna Savaşı’nın başladığı 24 Şubat 2022 tarhinden bu yana Japonya, Ukrayna’yı büyük bir kararlılıkla destekliyor. Rus saldırganlığının durdurulmasına yönelik çağrılarda, Ukrayna’ya yönelik yardımlarda ve Moskova’yı hedef alan yaptırımlarda ön plana çıkan Tokyo yönetiminin bu politikasında herhangi bir değişikliğin yaşanacağı düşünülmüyor.

Nitekim 29 Ağustos’ta Japonya Başbakanı Fumio Kişida, Ukrayna Cumhurbaşkanı Vladimir Zelenski’yi arayarak Ukrayna’ya güvenlik garantileri verilmesi meselesini masaya yatırdı. Ayrıca Japonya Başbakanı, ikili ilişkilerin ele alındığı telefon görüşmesinde Tokyo’nun Kiev’e olan desteğinin süreceğini de teyit etti.

Tokyo’nun tutumunu, sadece demokrasilerin savunulması argümanı üzerinden okumak ise son derece eksik bir yaklaşım. Zira Japonya, Rusya-Ukrayna Savaşı vesilesiyle Moskova’nın nüfuzunun sınırlandırılmasını kendi çıkarları açısından önemli bir fırsat olarak değerlendiriyor. Üstelik Japonya, bu konunun Çin ve Kuzey Kore boyutlarının da bulunduğunu düşünüyor.

Rus-Japon ilişkilerine değinmeden önce meselenin Çin boyutundan bahsetmek gerekirse, tıpkı birçok Batılı devlet gibi Japonya da Rusya’nın Ukrayna’da istediğini elde etmesi halinde Çin’in Tayvan’a müdahale etmesinin kolaylaşacağı kanaatinde. Zaten Çin yayılmacılığına ilişkin kaygılar, Japonya’nın Batılı devletlerin Hint-Pasifik stratejisindeki temel müttefiklerinden biri olmasını sağlayan başlıca etken. Dolayısıyla Tokyo yönetimi, Rusya’nın Ukrayna’da durdurulmasının Çin’in durdurulmasını da sağlayacağına inanıyor. Yani Japonya’ya göre Pekin’in caydırılması, Rusya’nın Ukrayna’da kaybetmesinden geçiyor. Bunun için de savaş ne kadar uzarsa uzasın Kiev’in desteklenmesi gerekiyor.

Kuzey Kore faktörü ise çok daha kritik. Çünkü Kuzey Kore, rekor sayıda nükleer başlık takılabilen balistik füze denemesi gerçekleştirerek özelde Hint-Pasifik’te ve genelde ise dünyada nükleer güvenlik ortamını kırılganlaştırmakta. Bu da nükleer savaş riskini her geçen gün daha belirgin hale getiriyor. Üsetlik Pyongyang’ın nükleer denemelerinden en çok etkilenen iki ülke, Doğu Asya’da yer alan Japonya ve Güney Kore. Hatta bu yüzden Tokyo ile Seul, tarihi sorunlarını aşma gayreti içerisinde.

Bu çerçevede Japonya, Rusya-Çin-Kuzey Kore hattındaki işbirliğinin baltalanması gerektiğini savunuyor. Özellikle de Kuzey Kore’nin Rusya’ya silah gönderdiğine ilişkin iddialara paralel olarak Tokyo’nun Kiev’e olan desteği artıyor. Aynı şekilde bu süreç, Japonya’nın ABD ile yakınlaşmasını da beraberinde getiriyor. Washington yönetimi ise Rusya’nın Ukrayna’da kaybetmesini, küresel hegemonyasını sürdürebilmenin temel koşullarından biri olarak görüyor. Bu da taraflar arasındai işbirliğini derinleştiriyor.

Diğer taraftan Japonya’nın tutumuna yön veren en önemli husus, doğrudan Rusya ile olan ikili münasebetleri. İki ülke, Kuril Adaları nedeniyle tarihsel olarak sorun yaşamakta. Rusya’nın kontrolünde olan ve Japonya’nın hak iddia ettiği adalara ilişkin ihtilafta, tarafların müzakerelerde bulunma konusunda yapıcı söylemleri bulunsa da Rusya’nın “Kuzey Toprakları” olarak kabul ettiği Kuril Adaları’nı silahlandırması Tokya’yu rahatsız etmekte.

Tahmin edileceği üzere Moskova yönetimi, Kuril Adaları’nı Asya-Pasifik’te varlık göstermesini sağlayan bir araç olarak görüyor. Dahası bu bölgede Çin ile tatbikatlar da düzenliyor. Buna karşılık Japonya da ABD ile olan askeri işbirliğini genişletme yoluna gidiyor. Bu da bölgedeki kamplaşmanın daha da derinleşmesine sebebiyet vererek bir güvenlik ikilemine yol açıyor.

Tüm bu nedenlerden ötürü Japonya, Ukrayna’nın Rusya’yı yenmesine büyük ehemmiyet atfemekte. Zira Rusya’nın Ukrayna’da kaybetmesi halinde Kuril Adaları’nda da statü değişikliğini gündeme getirebileceğine inanan bir Japonya söz konusu.

Kısaca özetlemek gerekirse Kişida yönetimi, Rusya’nın Ukrayna’daki işgalini Kuril Adaları’na ilişkin propagandası açısından da bir fırsat olarak görüyor. Çünkü Ukrayna’daki savaş sayesinde Rusya’nın işgalci bir devlet olduğu realitesi tüm dünya tarafından kabul edildi. Bu da Tokyo’ya Rusya’nın Kuril Adaları’nda da işgalci olduğu yönünde güçlü bir söylem üretme fırsatı sunmakta.

Netice itibarıyla Japonya, Rusya’nın Ukrayna’daki işgalinden dolayı Avrupa ülkeleri kadar güvenlik temelli kaygılar hissetmese de Kiev’in desteklenmesi konusunda çoğu Avrupa devletinden daha istekli. Bunun nedeni ise Çin ve Kuzey Kore’nin eylemlerinin sınırlandırılması ve Kuril Adaları’nda avantajlı pozsyon elde edilmesi arzusu. Tokyo yönetimi, Rusya’nın Ukrayna’daki savaş vesilesiyle işgalci devlet olduğunun teyit edildiğini düşünüyor. Bu yüzden de Rus işgali propagandasını Kuril Adaları meselesinde de kullanmak istiyor. Tüm bu nedenlerden ötürü Tokyo’nun Kiev’e olan desteğinin artarark devam edeceği öngörülebilir.

Tartışma