Kandil'den talimat taşıyan avukata suçüstü
Antalya Yüksek Güvenlik Ceza İnfaz Kurumu'nda aralarında Beşiktaş stadyumunda bombalı araç eylemine katılan teröristin de bulunduğu hükümlü PKK'lılarla görüşe giden avukat Ş.R. Ç. iki teröriste küp şeker boyutuna getirilmiş özel pelür kağıda yazılmış 16 sayfalık Kandil talimatlarını iletirken İnfaz Koruma Memuru'nun dikkati sayesinde yakalandı.
Ele geçirilen notlarda, yerel seçimler öncesinde Kandil'in bazı kararlar aldığı, cezaevindeki üyelerine de ölüm orucu, örgüt elebaşı Abdullah Öcalan'a mektup gönderme ve yakınlarını eyleme davet etme talimatları verdiği tespit edildi. Cezaevinde notların bulunduğunu fark ettikten sonra görüş günü kullandığı cep telefonun yok eden örgütün kuryesi avukat tutuklandı.
Antalya Yüksek Güvenlikli Ceza İnfaz Kurumu'na gelen avukat Ş.R. Ç., PKK/KCK Silahlı Terör Örgütüne üye olmak suçundan hükümlü Kemal Demirbaş ve Tufan Beyhan ile görüşme yapacağını belirtti. Daha sonra açık görüşme bölümüne alınan avukat, Tufan Beyhan ile görüş bitmeden hemen önce el teması kurdu. Temasın ardından Tufan Beyhan sağ elini sağ bel bölgesine götürdü. İnfaz koruma memuru Tufan Beyhan'ın koğuşa girmeden önce detaylı aranmasını istedi. Tufan Beyhan'ın görüş günü giydiği pantolonun sol ön cep kısmında farklı bir göz daha olduğu çıktı. Gizli bölmede, avukat tarafından kendisine verildiği belirlenen şeker küpü büyüklüğünde mikro not bulundu. Bunun üzerine avukatın daha önce görüşme yaptığı PKK'lı Kemal Demirbaş'ın da tek kişi olarak kaldığı koğuşunda arama yapıldı. İçeriye giren infaz koruma memurları yerde PKK'lıdan Tufan Beyhan'dan ele geçirilen mikro notun aynısını buldu.
Vedalaşırken notu teslim etti
Sorumlu İnfaz Koruma Memurunun Tufan Beyhan'ın üzerinde ele geçirilen mikro notu cezaevi idaresine götürmek amacıyla taşıdığı sırada görüş alanında bekleyen avukat Ş.R. Ç. , panik oldu. Açık görüş odasına birkaç kez girip çıkan avukat, sonra idare katına geçti. Notu taşıyan sorumlu infaz koruma memuru ile diyalog kurmaya çalışan avukatın kurye olduğu, cezaevi savcısına bildirildi. Yüksek güvenlikli cezaevi savcılığı ise hemen soruşturma başlattı. Antalya Jandarma Komutanlığı TEM Şube Müdürlüğü ekipleri olaydan bilgisi olan 11 infaz koruma memurunun ifadesi alındı. Avukatın Kemal Demirbaş ile görüştüğünü, açık görüş esnasında sürekli el temasında bulundukları, Kemal Demirbaş'ın vedalaşırken yaptıkları el temasının hemen sonrasında ise sağ elini sağ bel bölgesine götürdüğünün belirtilmesi üzerine görüşün bitiminin ardından şüphelenerek yaptıkları aramada mikro notu ele geçirdiklerini anlattı.
O terörist Beşiktaş saldırısının faillerinden çıktı
Avukat Şüheda Ronahi Çiftçi'nin kurye olarak getirdiği notları teslim ettiği Kemal Demirbaş'ın 1994 yılı Ekim ayında PKK silahlı terör örgütünün dağ kadrosuna katıldığı, 03 Temmuz 1996'da Tokat-Erzincan Karayolu üzerinde bulunan benzin istasyonunda bölge Trafik Amirliğine ait ekip aracını çapraz ateşe alınarak taranması, 8 Temmuz 1996'da ise Koyulhisar ilçesinde meydana gelen gasp ve yol kesme faaliyetlerine katıldığı için 1996 yılında yakalandıktan sonra ağır müebbet hapis cezasına çarptırıldığı öğrenildi. Diğer mahkum Tufan Beyhan'ın ise PKK/KCK silahlı terör örgütü tarafından 10 Aralık 2016'da Beşiktaş Vodafone Park Stadı yakınında gerçekleştirilen hain saldırıda 40'i polis 47 kişinin hayatını kaybettiği bombalı terör eyleminde bombalı aracı satın alan isim olduğu belirlendi. Tufan Beyhan'ın 46 kez ağırlaştırılmış müebbet, düzenlenen suça teşebbüs etmesi nedeni ile de 242 kez 20 yıl hapis cezasına çarptırıldığı belirlendi.
Teröristlere talimat getirmiş
Ayrıca avukat Ş.R. Ç.'nin görüşme talebinde bulunduğu ancak mikro notların bulunmasıyla görüşemediği Hüseyin Osmanpur'un 2019'da beraberindeki 3 örgüt mensubu ile birlikte Batman Hasankeyf İlçesi Kelekçi Köyü kırsalında sığınak içerisinde sağ olarak yakalandığı, terör örgütüne, örgütün İran uzantısı PJAK üzerinden 2013 yılında katılım sağladığı, örgüt içerisinde bulunduğu süreçte 6 askerin şehit edildiği ve silahlarının alındığı eylemde yer alan isim olduğu belirlendi. Yine görüşmeye çalıştığı bir diğer teröristin de 2007 yılında terör örgütünün dağ kadrosuna katılan, bombalı saldırı eyleminde bulunmak amacıyla 61 kilogram patlayıcı maddeyle birlikte Suriye'den yurda giriş yapan Hamza Doğrul olduğu belirlendi.
Küp şeker büyüklüğünde 16 sayfa talimat
Kandilin kuryeliğini yaptığı iddia edilen avukatın görüşme yapacağını belirttiği eli kanlı teröristler Kemal Demirbaş, Tufan Beyhan, Hamza Doğrul ve Hüseyin Osmanpur'un A, B,C,D,E bloklarından oluşan Yüksek Güvenlikli Ceza İnfaz Kurumunda cezaevinin temsilcilik görevlerini yürüttükleri öğrenildi. Bulundukları koridorlarda kalan diğer PKK'lıların hiçbir şekilde cezaevi çalışanları ve kurum müdürleri ile irtibata geçmedikleri, bu teröristlerin PKK'lılar adına temsilcilik yaptıkları tespit edildi. Ele geçirilen dokümanların Antalya Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından Jandarma Kriminal Başkanlığı'na gönderilerek deşifre edilmesi sağlandı. Notlar üzerinde yapılan incelemede, kullanılan belgelerin çok ince yapıda olan pelür kağıt olduğu, lazer özellikli bir yazıcıyla notların yazdırıldığı tespit edildi. Mikro notun üstün de ANTALYA Y.G ibareli el yazılarının olduğu, 16 sayfalık notların katlanarak küp şeker büyüklüğüne getirildiği öğrenildi.
Cumhur İttifakına karşı talimatlar çıktı
Eli kanlı teröristlere kurye avukat aracılığıyla ulaştırılan talimatlarda çarpıcı bilgiler çıktı. Jandarma Kriminal Başkanlığı'ndan incelenen notlarda, "Değerli yoldaşlar" başlığıyla cezaevindeki örgüt üyelerine sözde PKK Zindan komitesi tarafından verilen talimatlar çıktı. Cumhur ittifakına karşı PKK'nın önemsediği bir seçimin daha yaklaştığı belirten PKK terör örgütü, cezaevindeki örgüt üyelerine de görevler düştüğünü belirterek "açlık grevi" talimatı verdi.
12 başlıkta talimat verdiler
İlk metnin "PKK Zindan Komitesi", ikinci metnin ise "PKK-PAJK Zindan Komitesi" ibaresiyle bittiği notlarda ilk metin içerisinde 14 ve 28 Mayıs 2023 tarihlerinde yapılan Cumhurbaşkanlığı ve Milletvekilliği seçim süreci, Abdullah Öcalan'ın cezaevi koşulları gibi yakın tarih gündemine ilişkin örgütsel eleştiri ve manifesto niteliğinde olduğu, ikinci metnin ise iki ayrı bölümden oluştuğu, ilk bölümde bir nolu dokümandaki ile benzer nitelikte örgütsel açıklamalar yapıldığı, ikinci bölümde ise cezaevinde bulunan örgüt üyelerinin 27 Kasım 15 Şubat tarihleri arasında sergileyecekleri eylem talimatları yazılı olduğu belirlendi. "Zindanlara yönelik hamle planlaması" ile başlayan notlarda cezaevlerinde dönüşümlü açlık grevleri başlatılması tüm örgüt üyelerinin de her hafta düzenli olarak İmralıya sevk talebinde bulunmaları istendi. Bütün cezaevindekilerin sürekli ve periyodik tarzda İmralıya ve yannıdakilere mektup yazmalarını istenirken, cezaevlerindekilerinin tümünün ailesini ve çevresini dışarıda ki hamle eylemlerini yönlendirmesi istenildi. 12 adet örgütsel talimat içeriği bulunan mikro notlarda, 31 Mart seçimlerin de de örgütün Ak Parti ve MHP'ye karşı olduğu, Cumhur ittifakının seçimleri kazanmaması için örgütün sahada faaliyetlerini sürdürdüğü vurgulandı.
Talimat gelince, cezaevindekiler harekete geçmiş
Mikro notların ele geçirilmesinden sonra cezaevlerinde yapılan araştırmalarda kandilin talimatları doğrultusunda Antalya'da faaliyet yürüten ve örgüt iltisaklı suçlardan tutuklu ve hükümlü olan 80 örgüt üyesinin açlık grevi eylemi yaptığı, talimata uygun şekilde dilekçe ve İmralı Cezaevine sevk talepleri yazdıkları ortaya çıktı. PKK/KCK Silahlı Terör Örgütünün cezaevi iç ve dış yapılanması olarak ikiye ayrıldığı, cezaevi iç yapılanmasında yürütülecek faaliyetlerin koordine ve süreci örgüt tarafından dış yapılanmada faaliyet yürüten kişiler tarafından aktarıldığı belirlendi.
Soruşturma kapsamında gözaltına alınan avukat Ş.R. Ç. Antalya Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından sevk edildiği nöbetçi mahkeme tarafından tutuklandı. PKK'nın cezaevleri dış yapılanmasında faaliyet gösterdiği belirtilen örgütün kuryesinin alınan HTS raporunda olayın yaşandığı tarihte kullandığı telefon ile gözaltına alındığı tarihte ele geçirilen cep telefonunun İMEİ numaraları uyuşmadı. Cezaevinde infaz koruma memurlarının notları ele geçirdiğini görünce iki terörist ile görüşmeden cezaevinden çıkan avukat, ifadesinde telefonunun kırıldığını belirterek kendisini savunmaya çalıştı. Cumhuriyet Savcısının tutuklama isteminde örgütün kuryesi avukatın, telefonundaki delillerin tespit edilmesini önlemek amacıyla, cezaevinde notu teslim ettiği gün kullandığı telefonu yok ettiği değerlendirildi.