Kanuni Sultan Süleyman'ın neden iki ayrı mezarı var?

Kanuni Sultan Süleyman, Osmanlı Devleti'ne en parlak dönemini yaşatan hükümdar olarak bilinir. 46 yıllık saltanatı boyunca, sadece askeri fetihlerle değil, aynı zamanda hukuk, kültür ve sanat alanlarında da önemli reformlar gerçekleştirdi. Batıda "Muhteşem Süleyman" olarak anılan Sultan, Doğu ile Batı arasında denge kurarak Osmanlı Devleti'ni bir dünya gücü haline getirdi. Ölümünde önce çıktığı son sefer olan Zigetvar Kuşatması'nda vefat etti.

1. resim

Zigetvar Kuşatması

Estergon Kalesi’nin Osmanlı tarafından fethinden sonra Zigetvar, Macaristan’ın en stratejik sınır kalelerinden biri haline geldi.

Kanuni Sultan Süleyman, Viyana üzerine düzenlemeyi planladığı son seferinde Osmanlı ordusuyla birlikte 5 Ağustos 1566’da Zigetvar önlerine ulaştı.

Zigetvar Kuşatması temsili
Zigetvar Kuşatması temsili

Şehir, eski ve yeni kent ile bir kaleden oluşan üç parçalı bir yerleşimden ibaretti. Bu bölümler birbirine köprülerle bağlanmıştı ve kale, surlarla çevrili iki şehrin kuzeyinde yer alıyordu. Kalenin etrafında su dolu hendekler bulunuyordu, bu da fethi zorlaştıran önemli bir engeldi.

Osmanlı ordusunun kuşatması yaklaşık bir ay sürdü ve hem Osmanlılar hem de kaleyi savunan Macarlar ağır kayıplar verdiler.

13 Ağustos’ta eski şehir, 19 Ağustos’ta ise yeni şehir bölgesi Osmanlı tarafından ele geçirildi, ancak kalede direniş devam etti.

Zigetvar Kuşatması temsili
Zigetvar Kuşatması temsili

Nihayet 5 Eylül’de, kalenin altına humbaracıların yerleştirdiği bir fitil ateşlenerek, Macar savunucuların sakladığı barut mahzeni patlatıldı. Bu büyük patlama, savunmanın çökmesine neden oldu ve kale Osmanlı kuvvetleri tarafından ele geçirildi.

Zigetvar kuşatmasının sonlarına doğru, 6 Eylül 1566’da Kanuni Sultan Süleyman vefat etti. Ancak bu haber, ordunun moralini korumak amacıyla Sadrazam Sokollu Mehmed Paşa tarafından gizli tutuldu.

Sultan’ın naaşı geçici olarak otağının bulunduğu yere defnedildi ve II. Selim Belgrad’a ulaşana kadar bu durum kimseye açıklanmadı.

Kanuni’nin naaşı, Zigetvar’da 42 gün boyunca emaneten defnedildi.

Daha sonra İstanbul’a taşınarak Süleymaniye Camii'ne defnedildi, ancak dönemin tıp imkanları nedeniyle bozulan iç organları Zigetvar’da otağının bulunduğu yere gömüldü.

Kanuni Sultan Süleyman'ın Süleymaniye Camii türbesindeki naaşı
Kanuni Sultan Süleyman'ın Süleymaniye Camii türbesindeki naaşı

II. Selim’in emriyle, 1575-1577 yılları arasında, Kanuni Sultan Süleyman’ın iç organlarının defnedildiği yerde bir türbe inşa edildi. Osmanlı döneminde önemli bir ziyaret yeri olan bu türbe, zamanla kayboldu.

Yüzyıllar sonra, Macar hükümeti ve Türk İşbirliği ve Koordinasyon Ajansı’nın (TİKA) desteklediği araştırmalar sonucunda, Kanuni Sultan Süleyman’ın kayıp türbesi bulundu.

Kanuni Sultan Süleyman'ın Macaristan'da bulunan kayıp mezarı
Kanuni Sultan Süleyman'ın Macaristan'da bulunan kayıp mezarı

Havadan yapılan tespitler ve arkeolojik kazılar, türbenin yanı sıra bir cami, derviş tekkesi, askerler için bir garnizon ve sivil yerleşim yerlerinin kalıntılarını da ortaya çıkardı.

Bugün, Kanuni Sultan Süleyman’ın biri İstanbul Süleymaniye Camii türbesinde, diğeri Macaristan’da olmak üzere iki türbesi bulunur.

Macaristan'daki kayıp mezar
Macaristan'daki kayıp mezar

Kanuni'nin naaşının hikayesi nedeniyle, kalbi Zigetvar'da ruhu İstanbul'da olarak anılır. Bu yüzden iki mezarı bulunur.

Kanuni Sultan Süleyman, Zigetvar Seferi sırasında vefat ettiği için, naaşının hikayesi özel bir anlam taşıdı.

Kanuni, kalbi Zigetvar'da, bedeni ise İstanbul'da olan Sultan olarak anıldı. 

Tartışma