Kaza anında neden ağır çekimde hareket ediyormuşuz gibi hissederiz?

Başımıza gelen tehlikeli bir kaza anında, sanki bir filmin içindeymişiz gibi her şey ağır çekimde hareket etmeye başlar.

1. resim
03.08.2022

Dışarıdan bakıldığında zamanın kısacık bir anında gerçekleşen bu durum, kazaya dahil olan birine oldukça uzun bir sürede gerçekleşiyormuş gibi gelir.

Peki bunun sebebi nedir?

Bu konuyu araştırmak için gönüllü kişilerle bir deney gerçekleştirildi. Katılımcılar 50 metre yükseklikten, aşağıda bulunan güvenli ağa atladılar. Bu düşüş, her bir katılımcı için sadece 3 saniye sürdü.

Atladıktan sonra kendilerine sorulduğunda, katılımcılar olayın tamamını ağır çekimde yaşadıklarını ve toplam düşme sürelerinin 6-7 saniye olduğunu söylediler.

Katılımcıların zamanı gerçekten öyle mi deneyimlediğini yoksa bunun algısal bir yanılsama mı olduğunu anlayabilmek için ikinci denemede her bir gönüllüye kol saati takıldı.

Saat, dijital ekranında rastgele seçtiği rakamları gösteriyor ama bunu öylesine hızlı yapıyor ki, eğer zamanı yavaş deneyimlemiyorsanız bu rakamları görmeniz imkansız hale geliyor.

Katılımcılar hem atlamadan önce hem de düşüş esnasında saatin gösterdiği rakamları kontrol ettiler. Ancak öncesinde zamanı takip edemedikleri gibi atlama esnasında da değişen bir şey olmadı.

Yani sonuç olarak kaza geçiren biri için zaman yavaşlamıyor. Bilim insanları bu yanılsamanın beyindeki amigdala bölgesinden kaynaklı olduğunu düşünüyor.

Korku ve tehlike hissedilen anlarda amigdala devreye girince tüm duyularımız keskinleşiyor ve hafızamız mükemmel çalışmaya başlıyor. Yaşadığımız anın tüm detaylarını hızlıca gözden geçirdiğimiz ve her birini mükemmel şekilde işlediğimiz için zamanın yavaşladığını düşünüyoruz.

Aslında zaman normal akışına devam ederken biz hızlanmış oluyoruz.

Geçen zaman algımız mutlak ya da sabit değildir. Zamanın "normal" bir hızı yoktur ve psikolojik yapılarımız ve süreçlerimiz değiştiğinde, zaman algımız da değişir.

Kaynak

  1. Popular Science Türkiye
  2. The Conversation