Kemal Kılıçdaroğlu: Bürokraside deprem oluyor

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, bürokrasiye yaptığı çağrının karşılık bulduğunu söyledi.

1. resim
30.01.2022

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, haksızlıklara tahammül edemeyen, baskıyla yolsuzluk dosyasına imza atması istenen kişilerin bu dosyalara imza atmadığını iddia ederek “Bürokraside bir deprem oluyor” dedi.

Kemal Kılıçdaroğlu: Bürokratlardan gelen belgeleri parça parça kamuoyuyla paylaşacağız

Medyascope yayınında Ruşen Çakır'ın sorularını yanıtlayan Kılıçdaroğlu, gündeme ilişkin önemli açıklamalarda bulundu. Bürokratlara yaptığı çağrıyı hatırlatan Kılıçdaroğlu,

“Bizim yaptığımız çağrı tuttu. Bize yağmur gibi belge yağmaya başladı. Biz bu belgeleri tabii hemen kamuoyuyla paylaşmıyoruz. Araştırmamız gerekiyor, ek belgeler var mı yok mu diye. Ben aslında o çağrıda bürokratların direnmelerinin devlet için ne kadar önemli olduğunu ifade etmeye çalıştım. Bizim milletvekillerimiz önümüzdeki süreçte bu belgeleri parça parça kamuoyuyla paylaşacak. Belki bazılarını TBMM Genel Kurulu’na taşıyacağız, tutanaklara da geçmeli bunlar”

şeklinde konuştu.

TÜİK Başkanı’nın görevden alınmasını değerlendirdi

Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) Başkanı Prof. Dr. Erdal Dinçer’in görevden alınmasına değinen Kılıçdaroğlu,

“TÜİK Başkanı, ‘Ben kul hakkı yemem’ dedi. ‘Sayın Erdoğan’ın talimatıyla ifade ediyorum, kul hakkı yenmesine izin vermem’ deseydi görevde kalabilirdi. Kendi özgür iradesiyle kul hakkı yemeyeceğini söyleyerek sıkıntıyı dile getirdi ve ondan sonra görevine son verildi. TÜİK Başkanı’nı “Kul hakkı yemem ben” diyen noktaya kim nasıl getirdi? Asıl üzerinde durulması gereken nokta o”

dedi.

Randevu verilmediği için TÜİK'e bizzat gittiğini ve içeri alınmadığını hatırlatan Kılıçdaroğlu,

“Adım gibi eminim, TÜİK'in kapısına kilit vurulması talimatını veren Saray. TÜİK Başkanı’nın onu yapması, eminim onun vicdanında fırtınalar yaratmıştır. Kendi internet sitesinde TÜİK’in kapılarının açık olduğunun ifade edilmesine rağmen böyle bir tabloyla karşı karşıya kaldık”

şeklinde konuştu.

“Enflasyon rakamlarını düşük göstermek ne demektir?” diye sonran Kılıçdaroğlu,

“Memura, emekliye, işçiye daha az aylık ödenmesi demektir. Bunun çok ağır vebali vardır aslında. İnsanları eziyorsunuz siz yanlış bilgi vererek. Umarım önümüzdeki süreç içerisinde çıkar kamuoyuna TÜİK Başkanı bir açıklama yapar. Saraydaki zat ne kadar güçlü hissederse etsin, bu toplumun bir vicdanı var”

dedi.

Kılıçdaroğlu: Abdülhamit Gül’ün neden istifa ettiğini biliyorum

Gündemine Adalet Bakanı Abdülhamit Gül’ün istifasını da alan CHP lideri,

“İstifasının arkasında hangi gerekçelerin yattığını üç aşağı beş yukarı tahmin edebiliyoruz ama benim bunu dillendirmem çok doğru olmaz. Görünen tablo şu; otoriterlik eğilimleri giderek artan bir yönetim var o yönetimin, güçlendirilmesine yönelik adımlar atılabilir bu süreçte. Kimi getirirse getirsinler, en yukarıdakiler neler yaparlarsa yapsın, biz bu ülkeyi gerçekten değiştireceğiz demokratik yollarla. Halkın sağduyusuna güveniyorum”

yorumunu yaptı.

Muhalefet liderleri Şubat ayında bir araya gelecek

Muhalefet sessiz olmadığını vurgulayan Kılıçdaroğlu

“Toplumun her kesimiyle diyalog içindeyiz. Müthiş insan dramları var. Keşke TV’lere çıkarabilsek, kamuoyuyla paylaşabilseler sıkıntılarını. Kara kışı yaşıyoruz şimdi. Şubat ayı içinde muhalefet liderleri ortak fotoğraf vereceğiz”

diyerek Millet İttifakı ile ilgili bir gelişmeyi de kamuoyuyla paylaştı.

İktidara geldiklerinde ilk olarak Stratejik Planlama Teşkilatı kuracaklarını duyuran Kılıçdaroğlu,

“Diğer liderle konuşuyoruz, önemli bir şey olunca telefonda konuşuyoruz. Karşılıklı güveni tesis etmiş durumdayız. Siyaset dediğimiz şey güven zemini içinde olmalı. 6 partiyle iletişim kuruyoruz. Hiç kimsenin tahayyül edemeyeceği güzel bir uyumu sağlamış vaziyetteyiz. Önemli olan genel başkanları tavrı ve tutumlarıdır. Milletvekillerinin zaman zaman farklı görüşleri dillendirmeleri mümkün”

dedi.

Kılıçdaroğlu: HDP’nin üçüncü ittifak girişimini gazeteden öğrendim

Kılıçdaroğlu, HDP’nin üçüncü ittifak ile ilgili çalışmalarına değinerek

“Üçüncü ittifakı oluşturacak partilerin liderleri bir araya geldiler, ben de gazetelerden okudum. Üçüncü ittifak olabilir tabii ki. Bizim dışımızda başka bir ittifak olmasın diyemezsiniz. Bütün mesele şu, üçüncü, dördüncü ittifak olabilir. Bu ülkeye gerçek anlamda demokrasiyi getirecek miyiz, getiremeyecek miyiz? Geleceğimiz yer demokrasidir. Buna da saygı duymamız gerek Başkanlık sistemlerinde kendi tercihleri nedir her ittifak belirleyecek”

şeklinde konuştu.

Kılıçdaroğlu: Ekrem Bey lokantada olmayıp da dozerin başında mı olacaktı?        

Geçtiğimiz hafta İstanbul’da yaşanan kar fırtınası esnasında İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun hedef alındığını vurgulayan Kılıçdaroğlu,

“Kusurları, kabahatleri vardı. Uçaklar inemedi. Binlerce yolcu bekliyordu. İngilizce slogan atmaya başlamışlardı. Havaalanın bir bölümü çökmüştü, tam bir rezalet vardı. Bu rezaletin görünmemesi gerekiyordu hedef Ekrem İmamoğlu’ydu. Bilinçli olarak hedefe oturtuldu. Bu toplumun vicdanı var. Ekrem Bey, daha önce randevu verilmiş bir büyükelçiyle yemek yiyecek, olabilir. Bu İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nin çalışmadığını göstermez. Talimat vermediği anlamına gelmez. Ekrem Bey lokantada olmayıp da dozerin başında mı olacaktı?”

diye sordu.

Kılıçdaroğlu: MOBESE aracılığıyla izleniyoruz

İçişleri Bakanı Süleyman Soylu ve Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Adil Karaismailoğlu’nun kar fırtınası yaşandığı gece İstanbul’a geldiğini hatırlatan Kılıçdaroğlu,

“Düşünün iki bakan geliyor İstanbul Havalimanı’na inemiyorlar, Atatürk Havalimanı’na iniyorlar. İstanbul’da bu olaylar olurken vali, İçişleri Bakanı, Ulaştırma Bakanı, THY Genel Müdürü neredeydi diye soruldu mu? Bir kar yağışını gerekçe gösterip kaybedilen İstanbul’u nasıl kazanırızın arayışın içine girdiler. Telefonlarımızın dinlendiğini defalarca söyledim, meğer bir de MOBESE aracılığıyla izleniyor o çıktı ortaya”

şeklinde konuştu.

2023 cumhurbaşkanlığı seçimlerini ilk turda kesinlikle Millet İttifakı’nın kazanacağını söyleyen Kılıçdaroğlu,

“Tartışılan konu isim değil sistem. Devlet aklı olan bir aday belirlenecek, ittifakı bir arada tutan, ittifakın kendi içindeki dengeleri koruyan bir kişi gelecektir. Olayı sisteme indirgemek lazım. Cumhurbaşkanlığı onurlu bir görevdir, devletin sigortası olma konumunda. Siz sadece kendi ülkenizde değil,uluslararası itibarı konusunda da saygın bir kimliğe sahip olmak zorundasınız”

diye konuştu.