Kore gazisinin anıları: "Savaş bitti yazısını sevinçle dağıttım!"
17 Eylül 1950'de Güney Kore'ye destek için Türkiye'den gönderilen tugayın askerlerinden biri olan Kore gazisi Ahmet Çakır, Kore Savaşı'nın sona erdiğini bildiren evrakı dağıttığı günü büyük bir sevinçle hatırlıyor. O anın heyecanı hafızasında ilk günkü mutluluğuyla hatırlıyor. Savaşın yorgunluğu, nihayet sona erdiği haberini yaydığı o günü unutamıyor.
Giresun'dan Güney Kore'ye: Ahmet Çakır'ın yolculuğu
Giresun’un Keşap ilçesine bağlı Taflancık köyünde yaşayan Ahmet Çakır, 1950 yılında askerliğini yapmak üzere Balıkesir'in Susurluk ilçesine gitti.
Burada iki yıl boyunca askerlik görevini yerine getiren Çakır, 1952 yılında Kore Savaşı'na katılmak üzere görevlendirildi.
Güney Kore’ye gitmeden önce memleketine, Giresun’a dönüp ailesiyle helalleştiğini anlatan Çakır, ardından birliğine katılmak için İzmir’den yola çıktıklarını söyledi.
Yolculukları boyunca Süveyş Kanalı'nı geçtiklerini, Hindistan'a ulaştıklarını ve burada 6 saatlik bir mola verdiklerini belirten Çakır, gemilerinin yakıt aldığını ve toplamda 23 gün süren uzun bir yolculuğun ardından Kore'ye vardıklarını anlattı.
Kore’de tugay karargahında evrakçı olarak görevlendirilen Ahmet Çakır, o günlerin zorluğunu ve beraberinde getirdiği sorumlulukları hala hatırladığını ifade etti.
"Bizden yaklaşık 170 kişi şehit oldu"
Ahmet Çakır, Güney Kore’ye giderken kaygılanmadığını belirterek, "Savaşa gidende heyecan olmaz, moralin bozuk gidersin. Sanki bir anda yola çıktık ve vardığımızı bile anlamadım," diye o günleri hatırlıyor.
Kore’deki ilk günlerinde ormanlık bir arazide konuşlandıklarını anlatan Çakır, çamaşır yıkamak için ormanlarda akan pırıl pırıl sulara gittiklerini fakat zehirlenme korkusuyla bu sudan içemediklerini ifade etti: "Sular gür akardı ama biz içemezdik, içerisine zehir karıştırılmasından korkardık."
"Savaş sona erdi" yazısını sevinçle dağıttım
Savaşın sona ermesinin ardından memleketine dönen Ahmet Çakır, savaşın bitişini duyuran yazıyı dağıttığı günü unutamıyor.
O anları şu sözlerle dile getiriyor: "Savaşın bittiği haberini ilk biz aldık. Tugaya bir yazı geldi, bana da bu yazıyı tugayın tüm bölüklerine ve kademelerine dağıtma görevi verildi. O zamanlar telefon falan yoktu, yazıyı ciplerle götürdük. Herkes bu haberi alınca büyük bir rahatlama yaşadı. O yazıyı dağıttığımız gün hepimiz derin bir nefes aldık, çünkü artık ölüm tehlikesi yoktu."
Kore Savaşı'nın bittiğini belirten belgeleri karargaha ve askerlere iletmekle sorumlu olan Ahmet Çakır, savaşın sona erdiğini duyurduğu o anın heyecanını ve barışa kavuşmanın sevincini hala dün gibi aklında olduğunu ifade ediyor.