Kudüs’te 1.200 yıllık çömlek üzerinde bir kedinin pati izleri bulundu

Kudüs’te yaklaşık 1.200 yıl önce bir kedinin, güneşte kuruması için bırakılan bir çömleğin üzerine çıkarak patileriyle yoğurma hareketleri yaptığı tespit edildi. Bu izler, kedilerin alışkanlığına dair bilinen en eski kanıt olarak tarihi kayıtlara geçti.

1. resim

Kudüs’teki arkeologlar, üzerinde küçük bir kedinin patilerinin izleri bulunan 1.200 yıllık bir çömlek parçası keşfetti. Bu çömlek, kedilerin karakteristik yoğurma hareketine dair bilinen en eski kanıt olarak kabul ediliyor.

Araştırmacılar, kedinin bu izi, bir çömlekçinin yeni yapılmış bir testiyi güneşte kurumaya bıraktıktan sonra bıraktığını düşünüyor. O sırada çömleğin yüzeyi hâlâ nemli ve şekillendirilebilir durumdaydı, böylece bu beklenmedik misafirin patileriyle bıraktığı izler ölümsüzleşmiş oldu.

Bulguyu ortaya çıkaran arkeolog Shimon Gibson, kedinin sadece çömleğin üzerinde dinlenmediğini, izlerin derinliğinden anlaşıldığı üzere pençelerini çıkararak yoğurma hareketi yaptığını düşündüklerini söyledi.

Laboratuvar yöneticisi Gretchen Cotter, çömleğin üzerinde kedinin ön bacağının bir kısmını da içeren küçük bir pati izine rastladı. Kedinin 3x3 santimetrelik pati izi ve 2x1 santimetrelik kol kısmı, testinin kenarına uzanarak belki de güneşin keyfini çıkardığını düşündürüyor. 

Kediler, farklı nedenlerle patileriyle yoğurma hareketi yaparlar. Yavru kediler, annelerinin süt akışını sağlamak için bu hareketi yaparken, yetişkin kediler, kendilerini güvende hissettiklerinde bu davranışı tekrarlayabilir. Ayrıca, yoğurma hareketiyle kediler kendi kokularını bırakarak bir tür işaretleme yaparlar.

Bu çömlek parçası, muhtemelen su, şarap veya zeytinyağı gibi sıvıları taşımak için kullanıldı. Gibson, testinin bulunduğu alanın, geleneksel olarak Siyon Dağı’nın zirvesine yakın bir yerleşim bölgesi olduğunu belirtiyor. Arkeologlar, bu alanda Abbasi dönemine (MS 750 – 1258) ait diğer çömlek parçalarını da buldukları için, bu parçanın yaklaşık 9. yüzyıla tarihlendiğini söylüyor.

Bu da kedinin Abbasi Halifeliği döneminde yaşadığı anlamına geliyor. Bu dönemde Kudüs, İslam yönetimi altındaydı; ancak Yahudiler, Hıristiyanlar ve tabii ki kediler de burada yaşıyordu. Gibson, bölgede tarih öncesi dönemlere kadar uzanan kedi kalıntılarının bulunduğunu, ayrıca kedilerin İslam kültüründe Abbasi dönemi boyunca özel bir öneme sahip olduğunu belirtiyor. Erken İslam kaynaklarında, özellikle Hadis literatüründe kedilere sıkça atıfta bulunuluyor ve Muhammed peygamberin kedilere büyük bir sevgi beslediği rivayet ediliyor.

Antik çömleklerde kuş, bitkiler, kertenkele veya yılan gibi hayvanlara ait izlere sıkça rastlanmakla birlikte en yaygın izlerin parmak izleri olduğu biliniyor. Gibson, bu tip çömleklerde bol miktarda pati izinin bulunduğunu, ancak kedinin pençelerini çıkararak yoğurma hareketi yapmasının nadir olduğunu ekliyor.

Siyon Dağı kazı alanında ayrıca çömlek parçaları üzerinde muhtemelen çömlekçinin çocuklarına ait parmak izlerine de rastlandı. O dönem, çocukların çömleklere kulp eklemek gibi görevlerden sorumlu oldukları biliniyor.

Tartışma