Dünya, tedarik zinciri krizine mi gidiyor?

İsrail'in Gazze katliamlarına karşılık olarak Husilerin, Kızıldeniz'de gemileri vurmasıyla yükselen tansiyon, küresel ticaret için büyük bit tehdit oluşturuyor. Mal ticareti ve enerji açısından tüm dünyanın yakından izlediği Kızıldeniz'de yaşanan gelişmeler, COVID-19 sonrası hala yüksek seyreden enflasyon endişelerini artırıyor.

1. resim

Küresel nakliye firmaları Kızıldeniz'deki seferlerini saldırılar nedeniyle askıya alırken, yeni rotalar çizmek zorunda kalıyor. Ticari gemiler, Kızıldeniz'e girmemek için rotalarını Ümit Burnu üzerinden Afrika'nın güney ucuna yönlendiriyor.

Küresel ticaretin yaklaşık yüzde 10'u Akdeniz'i Kızıldeniz'e bağlayarak Avrupa ile Asya arasındaki en kısa rotayı sunan Süveyş Kanalı üzerinden yapılırken, her gün 50'den fazla gemi Süveyş Kanalı'ndan geçerek milyarlarca dolarlık malı Kuzey Avrupa, Akdeniz ve Kuzey Amerika'nın doğu kıyılarına taşıyor.

Yemen’deki Husilerin Babu'l Mendeb Boğazı'ndan İsrail limanlarına giden tüm gemileri hedef alarak Gazze Şeridi'nde devam eden savaşa müdahil olması, küresel petrol ve enerji ticaretinin geleceğine ilişkin endişeleri artırdı. Öyle ki, birçok uluslararası şirket Kızıldeniz rotasını değiştirdi.

Yeni rotaların, teslimat gecikmeleri ve taşıma maliyetlerine yol açacak olması, küresel ekonomide "tedarik zinciri krizine" sebep olabileceği endişelerini artırıyor.

Kızıldeniz'deki son gelişmeler neler?

Maersk ABD'nin güvenlik grişimi sonrası rotasını yeniden Kızıldenize çevirecek

Dünyanın en büyük deniz taşımacılığı şirketlerinden biri olan Maersk, ABD öncülüğündeki çok uluslu güvenlik girişiminin Kızıldeniz'de faaliyete geçmesi sonrası, bünyesindeki gemilerin Kızıldeniz rotasını kullanmalarına izin vermeye hazırlanıyor.

Japon denizcilik firmaları rotalarını değiştiriyor

Japonya'da denizcilik firmaları, Yemen'deki Husilerin Kızıldeniz'den son dönem ticari gemilere yönelik artırdığı saldırılar sonrası rotalarını değiştiriyor.

Japonya'da devlet televizyonu NHK'nın haberine göre, "Nippon Yusen" ile "Mitsui OSK Lines" firmaları Avrupa çıkışlı ve varışlı nakliyat gemilerinin rotasını değiştirdi.

Ulusal basında, Kawasaki Kisen Kaisha (K Line) ve Ocean Network Express firmalarının da Husi saldırıları sebebiyle gemi nakliye rotalarını değiştirdiği bildirildi.

Hapag-Lloyd ve OOCL Kızıldeniz'i kullanmaktan kaçınacak

Alman Hapag-Lloyd ve Hong Konglu OOCL yaptıkları açıklamada, Yemen'deki Husi grubunun gemilere yönelik saldırılarının küresel ticareti sekteye uğratması ve bir deniz görev gücünün kurulmasına yol açmasının ardından bunu yapan Kızıldeniz'den kaçınacaklarını açıkladılar.

Okyanus navlun enflasyonu yükselirken konteyner fiyatları 10 bin dolara ulaştı

Yaklaşık 105 milyar dolarlık okyanus yükü taşıyan 158 geminin Husilerin saldırılarının devam etme riski nedeniyle Kızıldeniz'den uzaklaştırılmasıyla kargo fiyatları yükseliyor.

Kızıldeniz'den yön değiştiren gemilerin sayısının artması sonucunda Perşembe günü okyanus navlun fiyatları birkaç saat içinde tavan yaptı.

Drewry konteyner endeksi şirketlerin Kızıldeniz'den uzaklaşmasıyla artışını hızlandırdı

Yemen'in bir bölümünü elinde tutan Husileri tarafından yapılan saldırılanır ardından, dünyanın en büyük nakliye şirketlerinin birer birer rotalarını Kızıldeniz'den uzaklaştırması, küresel tedarik zincirlerinde aksamalara yol açarken, navlun fiyatlarının da artmasına neden oluyor.

Denizcilik danışmanlık Şirketi Drewry tarafından hazırlanan Dünya konteyner endeksi, önceki iki hafta yaşadığı artışını, geride bıraktığımız hafta artırarak devam ettirdi.

Drewry tarafından yapılan açıklamaya göre, 21 Aralık ile sona eren bir haftalık dönemde 40’lık konteynerin spot navlun fiyatlaması yüzde 9 artışla 1.521 dolardan 1.661 dolara çıktı. Endeks böylece son üç haftada yüzde 19 arttı.

Neden önemli?

Güzergah özellikle enerji ticareti için oldukça önemli

Babu'l Mendeb Boğazı, Asya ile Afrika kıtası arasında yer alıyor. Boğaz, Yemen ile Cibuti devletleri arasında Kızıldeniz’in Hint Okyanusu’na bağlantısını sağlıyor. En dar yeri 32 km genişliğinde olan Boğaz'dan yılda yaklaşık 33 bin gemi geçiyor. Bu gemilerin önemli bir kısmını Basra Körfez Ülkeleri'nin petrollerini taşıyan tankerler oluşuyor.

Dünya petrol tüketiminin yaklaşık beşte birinin geçtiği Boğaz'daki trafiğin güvenliği ve emniyeti uluslararası toplum tarafından yakından takip ediliyor. ABD, Rusya, Çin, Fransa ve İsrail Boğaz'a yakın ülkelerde askeri üslere sahip olmak istiyor.

Diğer taraftan, Akdeniz ile Kızıldeniz'i birbirine bağlayan yapay bir su yolu olan Süveyş Kanalı, Afrika kıtası etrafında daha uzun bir yol kat etmek zorunda kalmadan Avrupa ile Asya arasındaki deniz ticaret yolunu kısaltıyor.

Amerikan Bloomberg ajansının verilerine göre, Basra Körfezi’nden gelen ham petrolün yaklaşık üçte ikisi dahil olmak üzere, dünya petrol ticaretinin yaklaşık yüzde 10'u ve sıvılaştırılmış gaz ticaretinin yüzde 8'i Süveyş Kanalı'ndan geçiyor.

Ne olmuştu?

Husiler, Kızıldeniz’de İsrail ile ilişkili gemileri hedef alıyor

İran destekli Husiler, İsrail’in Gazze Şeridi’ne yönelik saldırılarına karşılık olarak Kızıldeniz’de İsrail ile bağlantılı ticari gemileri hedef almaya başlamıştı. Kızıldeniz’deki gemileri İsrail’e doğru gitmemeleri konusunda uyaran Husiler, geçtiğimiz hafta Babülmendep Boğazı’ndaki Norveç bandıralı "STRINDA" adlı ticari tankeri seyir füzesiyle vurmuş, daha önce de İsrail’e ait olduğu iddia edilen Galaxy Leader adlı gemiye el koyarken, iki ticari gemiye ise füze ve dron saldırısı düzenlemişti. Alman Hapag-Lloyd ile Danimarkalı A.P. Moller-Maersk taşımacılık şirketleri ile petrol devi BP, saldırılar nedeniyle Kızıldeniz’deki sevkiyatlarını durdurmuştu.

ABD, Kızıldeniz için ortak koalisyon kurmuştu

Yemen’deki Husilerin Kızıldeniz’den geçiş yapan ticari gemilere yönelik artan saldırılarına karşı ABD’nin öncülüğünde ortak koalisyon kurulmuştu. Ortak koalisyonda ilk olarak ABD ile birlikte İngiltere, Bahreyn, Kanada, Fransa, İtalya, Hollanda, Norveç, Seyşeller ve İspanya’nın yer aldığı açıklanmıştı. Ortak koalisyona Avrupa Birliği (AB) Deniz Kuvvetleri’nin de katılacağını duyurulmuş, Yunanistan’ın da firkateyn göndereceği belirtilmişti. Avustralya ise söz konusu misyonu desteklemek için 11 personel göndereceğini, savaş gemisi veya uçak göndermeyeceğini belirtmişti. Avustralya Savunma Bakanı Richard Marles, Avustralya ordusunun Pasifik bölgesine odaklanmaya devam etmesi gerektiğinin altını çizmişti. Ortak koalisyona başka ülkelerin de katılmayı kabul ettiği, ancak isimlerinin açıklanmamasının istendiğini belirtiliyor.

“Refah Muhafızı Operasyonu” adı verilen çokuluslu güvenlik girişiminde Kızıldeniz’in güneyi ile Aden Körfezi’ni kullanan ticari gemilerin savaş gemileri eşliğinde güvenli geçişinin sağlanması hedefleniyor.

Tartışma