Kuzey Afrika'nın çözülemeyen "Cezayir" krizi aşılacak mı?

Cezayir'de muhalefetle uzlaşıya varılması ve yeni bir sayfa açılması için yeni bir siyasi girişimde bulunulacağı öngörülüyor.

1. resim
11.05.2022

Cezayir haber ajansı APS'de, 3 Mayıs'ta "Abdulmecid Tebbun, Birleştirici Cumhurbaşkanı" başlığıyla kısa bir yazı yayımlandı.

Yazıda, "Cumhurbaşkanı Tebbun'un, yeni bir Cezayir düşleyenler tarafından seçildiği, seçim programıyla gençleri ve sivil toplumu bir araya getirdiği ve onun seçilmesiyle ülke tarihinde ilk demokratik iktidar değişiminin gerçekleştiği" ifade edildi.

Yazıda şu ifadelere yer verildi:

"Kırmızı çizgiyi aşanlar ve vatanlarına sırtlarını dönenler hariç toplumdaki mevcut tartışmalarla her zaman ilgilenen Cumhurbaşkanı Tebbun'un eli herkese ve her zaman açıktır. Cumhurbaşkanı bölünme savunucusu değildir aksine buna karşıdır. Bu sürece dahil olmayanlar ya da kendilerini marjinal hissedenlerin yeni Cezayir'in, yeni bir sayfa için onlara kollarını açtığını bilmesi gerekir. Dışlama ve ötekileştirme kelimesinin, bilgeliğini, geçmişte ihtilaf içinde olmuş kişi ve tarafları birleştirmekte kullanan Cumhurbaşkanı Tebbun'un sözlüğünde yeri yoktur."

Muhtemel girişime ilk yorumlar

Cezayir yerel medyası, APS'deki yazıyla gündeme gelen muhtemel girişime yorum yapmakta gecikmedi.

El-Haber Gazetesi, 4 Mayıs'taki sayısında "Cumhurbaşkanı Tebbun, yeni bir sayfa açmayı öneriyor" manşetini attı ve bu girişimin, yeni Cezayir sürecine dahil olmayanlar ve marjinalleşmiş hissedenleri kapsadığını yazdı.

Eş-Şuruk Gazetesi ise girişimle ilgili, "Yeni Cezayir'in köşe taşları, seçilmesinden (Cumhurbaşkanı) 30 ay sonra yerine oturuyor. Cumhurbaşkanı, dışlama olmaksızın tüm Cezayirlilere elini uzatıyor." yorumunda bulundu.

Girişimin mahiyeti belirsiz


Cumhurbaşkanlığından yeni girişime ilişkin bir açıklama yapılmamış olduğu için bunun mahiyeti hakkında belirsizlik hali devam ediyor ancak, APS'nin, resmi bir izin olmadan böyle bir yazı yayımlamayacağı da biliniyor.

Girişimin zamanlaması da soru işareti oluşturuyor zira ülkede ciddi kurumsal ya da siyasi bir kriz yaşanmıyor. Tebbun da konuşmalarında "yeni Cezayir'in inşası" olarak tanımladığı "anayasal kurumları yenileme" projesini daha yeni tamamlamış bulunuyor.

Cezayir muhalefetinin yapısı

Cezayir'de muhtemel uzlaşı senaryosunun gündeme geldiği muhalefet kabaca 3 kutuplu bir yapıya sahip. Bunlardan ilkini, hükümetin politikalarına karşı çıkan iç muhalefet oluşturuyor. Bunlar devletin kurumları içinde bulunup genel ve yerel seçimlere katılıyor, siyasi faaliyetlerini yürütüyor. Bu muhalefet grubu, İslami, muhafazakar ve sol partilerden oluşuyor.

İkinci grup da iç muhalefet grubuna giriyor ancak devlet aygıtının içinde yer almıyor ve neredeyse tüm seçimleri de boykot ediyor ve üzerinde uzlaşı sağlanmış yeni bir anayasa yapılmasını, seçimlerin rejimden bağımsız bir komitenin denetiminde gerçekleştirilmesini istiyor. Bu grubun içine daha çok insan hakları ve sivil örgütlerin desteklediği laik partiler giriyor.

Üçüncü grup ise "dış muhalefet" olarak adlandırılıyor ve çoğunluğu Fransa ve İtalya'da bulunan aktivistler ile siyasi örgütlerden oluşuyor ve bunların ülke içinde sınırlı uzantıları bulunuyor. Bunlar, mevcut rejimi tanımıyor ve onun her fiil ve eylemine karşı çıkıyor, devlet kurumlarını yeniden şekillendirecek kurucu bir meclis kurulmasını istiyor. Bu örgütler ve üyelerinin çoğunluğu, hükümet tarafından terör örgütü olarak görülüyor.

Kırmızı çizgiyi aşanlar kimler

Siyaset sahnesinin diğer tarafında ise 2019'da başlayan Hirak protestolarıyla özellikle de ordunun halkın yanında olduğunu açıklamasıyla çöken Buteflika'nın yandaşları bulunuyor.

Ülkede yeni döneme girilmesinin ardından, eski Cumhurbaşkanının kardeşi Said Buteflika, eski başbakanlar, iş adamları, üst düzey bürokratlar, istihbarat şefleri gibi birçok isim hakkında yolsuzluk soruşturmaları başlatıldı. Birçok kişinin yargılama süreci ise halen devam ediyor.

Öte yandan, Cezayir makamları geçen şubat ayında, terörist olarak sınıflandırılan kişi ve oluşumlara dair ilk listesini açıkladı. Bu listede, yurt dışında faaliyet gösteren "Kabilelerin Bağımsızlığı" ve "Reşat" hareketleri ile çoğunluğu bu iki örgüte mensup 16 kişi yer aldı.

Buradan hareketle, APS'deki yazıda bahsi geçen "kırmızı çizgiyi aşanlar ve vatanlarına sırtlarını dönenler hariç" ibaresinden kastın, "şiddet çağrısı yapanlar ve cumhurbaşkanlığı ile orduyu söylemleriyle hedef alanlar olduğu anlaşılıyor.

Hirak protestoları

Cezayir'de eski Cumhurbaşkanı Abdulaziz Buteflika'nın 5. dönem için cumhurbaşkanlığına aday olmasıyla başlayan Şubat 2019 tarihli protestolar, Tebbun döneminin ilk aylarında da devam etmişti.

Bu gösteriler, ülkedeki siyasi partilerin çoğu katılmış olsa da Tebbun döneminde yapılan seçimlere de yansıdı ve Hirak adı verilen bu protestolardaki aktivistler seçimleri boykot etti.

Tebbun'ın 2019'da iktidara gelmesinin ardından 2021'de yapılan yerel ve genel seçimlere katılım oranı, öncekilerle kıyaslandığında düşük kaldı. Muhalifler bunun, halkın büyük kısmının seçimlere karşı olmasının sonucu olduğunu ifade ediyor.

Tebbun'un siyasi haritasına karşı çıkan grupların en bariz itirazları, Hirak protestolarından sonra yol haritası oluşturulurken halkın marjinalleştirilmesi ve akstivistlerin gözaltına alınmaya devam etmesiydi.

Cumhurbaşkanı ise defalarca, seçim öncesi verdiği vaatleri yerine getirdiğini ve kapısının herkese açık olduğunu tekrarladı ve düşüncelerinden ötürü kimsenin gözaltına alınmadığını söyledi.