MEE: Terör örgütü PKK, FPV drone üretmeye başladı
Türkiye'nin Kuzey Irak'taki askeri operasyonları, PKK’nın stratejisini değiştirmesine ve birinci şahıs görüşlü (FPV) insansız hava araçlarını giderek daha fazla kullanmasına yol açtı.
Son iki yıldır Türkiye, gözetleme ve hava üstünlüğü gibi gelişmiş askeri kabiliyetlerini kullanarak gerçekleştirdiği bir dizi operasyonla Irak'taki Kürt silahlı grubunun savaşçılarını güneye ve sınırından uzağa itmeyi başardı.
Türk kara kuvvetleri, eskiden PKK'nın kalesi olan Metina Dağı gibi bölgelere girdi.
Buna karşılık Türkiye, AB ve ABD tarafından terörist grup olarak tanımlanan PKK savaş taktiklerini değiştirdi.
Haziran ayında PKK, Türk ordusuna karşı en az 17 adet FPV insansız hava aracı saldırısı düzenlendi.
Türk güvenlik kaynakları bu saldırıların sadece küçük çaplı maddi hasarla sonuçlandığını belirtiyor.
Konuyla ilgili bilgi sahibi kaynaklar Middle East Eye'a PKK'nın uluslararası bağlantılarını ve Suriye üzerinden kurduğu finansman ağlarını kullanarak Kuzey Irak'ta Süleymaniye ve Kandil arasındaki çeşitli bölgelerde FPV drone üretim atölyeleri kurduğunu söyledi.
Kaynaklar MEE'ye PKK'nın Ukrayna ve Avrupa insansız hava aracı pazarlarının yanı sıra Gürcistan ve İran üzerinden bir malzeme tedarik zinciri kurduğunu söyledi.
PKK'nın Çin ve İran'dan da teknoloji aldığını belirten kaynaklar, Suriye'nin kuzeydoğusunda PKK ile bağlantılı Suriyeli Kürt grupların saflarında yer alan yabancı savaşçılardan oluşan bir ağı da kullandığını söyledi.
Iraklı bir silah tüccarı MEE'ye yaptığı açıklamada "Bu hazırlıklar yaklaşık bir yıldır devam ediyor" dedi.
Iraklı kaynak, PKK'nın Çin ve diğer çeşitli ülkelerden satın aldığı insansız hava araçlarını sinyal ve alıcı sistemleri ekleyerek geliştirmeye çalıştığını ve silahlı grubun kendi insansız hava aracı gövdelerini ve motorlarını üretmeyi planladığını da sözlerine ekledi.
Kaynak, PKK'nın bu sistemlerden önemli miktarda alım yapmayı hedeflediğini söyledi, ancak belirli bir sayı vermekten kaçındı.
Bu değişim Türk ordusunu da etkiledi.
Milli Savunma Bakanlığı 4 Temmuz'da Irak'taki bir üste konuşlandırılan bir Korkut anti-drone sisteminin videosunu paylaşarak bu yeni tehditlere karşı alınan önlemleri vurguladı.
Konuyla ilgili bilgi sahibi bir Türk kaynak MEE'ye PKK'nın da FPV dronelar için mühimmat ve faydalı yükler geliştirmeye çalıştığını söyledi.
"Türk topçu mevzilerinin yakınındaki mühimmat depolarını vurmak ya da bir üs bölgesinde mevzilenmiş bir tankı zırh delici mühimmatla vurmak gibi taktik hedefleri var" diyen kaynak, PKK'nın Çin yapımı bir insansız hava aracı üzerinde çalıştığını da sözlerine ekledi.
Iraklı kaynak mühimmat konusunda yorum yapmadı ancak Çin yapımı insansız hava aracı üzerinde çalışıldığını doğruladı. Kaynak ayrıca PKK'nın İran'dan yazılım desteği aldığını iddia etti.
Türk kaynak, PKK'nın veri iletim kalitesini iyileştirmek, FPV droneların menzil kapasitesini arttırmak, anten ve veri terminalleri edinerek takip ve vuruş hassasiyetini arttırmak için çalıştığını söyledi.
MEE'nin Ukrayna'daki kaynakları tarafından elde edilen bilgileri doğrulayan Türk kaynak, PKK'nın Ukrayna tarafından geliştirilen mühimmatlara erişimi olabileceğini söyledi.
Kaynak, PKK'nın FPV drone geliştirme çalışmalarının birçok ülkeden gelen bilgi ve materyallerle desteklendiğini de sözlerine ekledi.
Konu hakkında bilgi sahibi bir Türk savunma sanayi uzmanı, PKK'nın FPV İHA atölyeleri kurmasının mümkün olduğunu, ancak FPV İHA'ların gerektirdiği sürekli iki yönlü video ve kontrol iletişiminin onları elektronik harbe karşı daha hassas hale getirdiğini söyledi.
"Ancak Ukrayna savaşı nedeniyle bu zafiyetlerin üstesinden gelme konusunda önemli ilerlemeler kaydedildi. FPV dronları elektronik harp ile tespit etmek ve karıştırmak artık daha zor" dedi.
Uzman, PKK'nın yaklaşık 2018'den bu yana belirli bir noktadan diğerine uçabilen ve herhangi bir iletişim olmadan patlayabilen küçük sabit kanatlı dronlar geliştirdiğini de sözlerine ekledi.
"Bunlar bir süredir görülüyor ve çoğu engelleniyor" diyen uzman, PKK'nın bu teknolojiye yaptığı yatırımın ve savaşçılarını operatör olarak eğitmesinin Türk güvenlik güçleri için önemli riskler oluşturduğuna dikkat çekti.