Middle East Eye: Suriye'deki değişim Türkiye-İsrail ilişkilerini nasıl etkileyecek?

İsrail, var olma hakkını tanımayan bir Suriye oluşmasından büyük endişe duyuyor. İsrail, Türkiye'nin Suriye'de “PKK kontrolünde bir devletçiğe” izin vermeyeceği gerçeğini kabul etmek zorunda!

1. resim

İngiltere merkezli yayın organlarından Middle East Eye'de, Suriye'de Esed Rejiminin çöküşünün ardından ortaya çıkan yeni gelişmelerin bölgeye ve özellikle de İsrail-Türkiye ilişkilerine olası etkilerinin değerlendirildiği bir analiz yayınlandı.

İsrail hükümetinden bir komitenin, Suriye'nin yeni yönetiminin İsrail'in var olma hakkını tanımayan bir yönetim olma ihtimalini varoluşsal bir sorun olarak gördüğü bir rapor yayınladığı belirtilen analizde, İsrail'in Türkiye'nin Suriye'deki nüfuzundan da rahatsız olduğuna dikkat çekildi.

Analizde ayrıca İsrail'in; Ankara'nın Suriye'nin kuzeyinde “PKK kontrolünde bir devletçiğe” müsamaha göstermeyeceği gerçeğini kabul etmek zorunda olduğu belirtildi.

İşte Middle East Eye'de yayınlanan analiz:

Suriye'de Beşar Esad rejiminin çöküşü BAE ve Mısır dahil pek çok bölge ülkesini alarma geçirdi ancak bu gelişmelerden en çok ednişe duyan ülke İsrail oldu.

Hatta İsrail hükümetinden bir komite, İsrail'in var olma hakkını tanımayan gruplar tarafından yönetilen bir Suriye'nin, İsrail'in baş düşmanı İran'dan daha büyük bir tehdit oluşturabileceğini öne sürdü.

Komite özellikle Türkiye'nin Suriye'deki nüfuzundan rahatsız oldu ve Ankara'nın yeni Suriye hükümetini “Osmanlı İmparatorluğu”nun eski ihtişamına kavuşturmak için” bir vekil güç olarak kullanabileceğini iddia etti.

İsrail'deki komite tarafından yayınlanan raporda Ankara'nın yeni Suriye hükümetini hızla silahlandırabileceği ve bunun da İsrail ile Türkiye arasında doğrudan bir çatışmayı tetikleyebileceği belirtiliyordu.

Peki bu gerçekçi bir senaryo mu? Kısacası cevap hayır.

Her ne kadar Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan; Türkiye-İsrail ikili ilişkilerini, ticari bağları kesmek, üst düzey İsrailli yetkililerin uçak seyahatlerine izin vermemek, Tel Aviv'i Uluslararası Adalet Divanı'nda soykırımcı olarak şikayet etmek ve Türk ordusunun bir gün Filistin halkına yardım edebileceğini ima eden konuşmalar yapmak suretiyle, alt düzeye indirmiş olsa da

Ankara'nın İsrail ile askeri bir çatışma istediğine dair hiçbir belirti yok.

Hem Türkiye hem de İsrail'in ABD müttefiki olması ve iki tarafın hiçbir zaman askeri bir çatışmaya girmemiş olması bir yana, Ankara'nın bu tür maceralara hiç hevesi yok.

Suriye'deki hedefleri

Türkiye'nin Suriye'deki hedefleri çok açık ve bu hedefler hem kamuoyu önünde hem de özel olarak ilgili tüm aktörlere iletildi.

İlk olarak, Dışişleri Bakanı Hakan Fidan'ın da belirttiği gibi, Ankara diğer ülkelere tehdit oluşturmayan istikrarlı bir Suriye istiyor.

İkinci olarak Türkiye, Suriye'de azınlıkları ve tüm etnik grupları kucaklayan demokratik, üniter ve sivil bir devlet öngörürken, sınırında bir “PKK devletçiğinin” oluşmasını da engellemektedir.

On yılı aşkın bir süredir milyonlarca Suriyeli mülteciye ev sahipliği yapan ve milyonlarca dolara mal olan çok sayıda askeri operasyon gerçekleştiren Ankara, ekonomik ve sosyal olarak gelişebilecek bir Suriye istiyor.

Bu hedef de İsrail komitesinin, doğrudan ya da dolaylı bir çatışma iddiaları ile örtüşmüyor.

Ankara başlangıçta ve büyük ölçüde, İsrail'in Esed rejiminin askeri tesislerinden arta kalanları yok etmek için yürüttüğü hava harekatına göz yumdu. Ancak İsrail'in hedeflerini önemli ölçüde genişletmesinin ardından Fidan, Türkiye'nin İsrail'e bu tür saldırıların durması gerektiği mesajını ilettiğini açıkladı.

Ayrıca Türkiye'nin Suriye'deki İsrail ordusuyla bir çatışmasızlık mekanizması kurmak için ilk adımları attığı bildirildi. Raporlar da Türk ve İsrail istihbarat teşkilatları arasında rutin temaslara da işaret ediyor.

Parçalanma riskleri

Bu arada bazı kaynaklar; Şam'ın Ankara'yı askeri olarak devreye sokmaya çalışabileceğine, Suriye Savunma Bakanlığı'na bağlı birleşik bir Suriye ordusunun yeniden kurulmasına yardımcı olmak için Türk danışmanları Suriye askeri akademilerine ve hava üslerine taşıyabileceğini belirtiyor.

Ayrıca İsrail, Ankara'nın Suriye'nin kuzeyinde PKK kontrolünde bir devletçiğe müsamaha göstermeyeceği gerçeğini kabul etmek zorunda.

Geçtiğimiz günlerde yayınlanan bir İsrail raporunda Tel Aviv'in güvenlik çıkarlarını korumak için parçalanmış bir Suriye'yi tercih ettiği öne sürüldü. Ancak görünen o ki bu büyük bir hata olabilir.

Bu hafta Israel Hayom'da yayınlanan bir başka haberde de İsrail'in Suriye'yi kantonlara bölmek için uluslararası bir konferans planladığından bahsediliyordu.

Parçalanmış bir Suriye silahlı gruplar için bir üreme alanı olacak, bölgeyi daha da istikrarsızlaştıracak ve İsrail için uzun vadeli riskler yaratacaktır. Buna karşılık demokratik ve kapsayıcı bir Suriye herkesin çıkarına hizmet eder.

Türkiye'nin artık Şam'da bir dostu olduğu doğru ve Türk cumhurbaşkanı Erdoğan, bu ilişkiden ekonomik ve bölgesel olarak birçok açıdan fayda sağlayacaktır.

Bunlar yeni Suriye hükümetinin bir Türk vekili olacağı anlamına gelmiyor. Belki de Suriye ilk kez gelişime odaklanmış meşru bir yönetime sahip olacak.

Tartışma
ÇEREZ POLİTİKASI
6698 sayılı Kişisel Verilerin Korunması Kanunundaki amaçlar ile sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerezler kullanılmaktadır. Detaylı bilgi için çerez politikamızı inceleyebilirsiniz.
Puan Durumu
Puan durumu henüz eklenmemiştir.