Middle East Monitor: Mısır ve Türkiye arasındaki normalleşme sürecinde kazananlar ve kaybedenler
Mısır'ın; Körfez baskısından kurtulmak, Libya, Sudan ve Hedasi Barajı krizi gibi konularda Türkiye ile uzlaşıya ihtiyacı var. Mısır ve Türkiye normalleşmesi, Türkiye'nin D. Akdeniz'de Yunanistan'a karşı konumunu güçlendirecek.
Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın 28 Temmuz seçimlerinde üçüncü cumhurbaşkanlığı döneminde kazandığı zaferin ardından, hem Mısır hem de Türk tarafları, önemli bir hamleyle diplomatik ilişkilerin iyileştirilmesini ve karşılıklı büyükelçi atanmasını resmen duyurdular.
Belki de bu dış politika hamlesi, Erdoğan'ın ikinci turu kazanmasının ve Mısır Cumhurbaşkanı Abdülfettah El Sisi'den tebrik telefonu almasının ardından attığı ilk diplomatik adımdı. Bu hamleden önce, geçen Kasım ayında Katar Emiri Şeyh Tamim bin Hamad Al Thani'nin katıldığı Dünya Futbol Şampiyonası açılışında iki lider ayak üstü bir görüşme gerçekleştirmişti.
Ekonomik ve istihbarat işbirliği anlaşmaları yapmak ve özellikle Libya ve Suriye ile ilgili başlıklar olmak üzere iki ülke arasındaki karşılıklı çıkarlar, Erdoğan ile Sisi arasında bu yıl yapılması planlanan bir cumhurbaşkanlığı zirvesi ile tam anlamı ile bir uzlaşmaya dönüşebilir.
Güçlü ivme
Özellikle Arap ve Körfez başkentlerinin muhalefet adayının olası bir zaferi için beslediği umutlar göz önüne alındığında, Kahire'de sonuçları beklerken son hamleyi açıklamadan önce bir beklenti içinde olduğu görülüyor.
Ancak seçim sonuçları bu umutları yerle bir etti ve Erdoğan'ın 2028'e kadar Türkiye'nin Cumhurbaşkanı olarak kalacak.
Zafer, Türkiye Cumhurbaşkanı'nın hem bölgesel hem de uluslararası sahnelerde çeşitli konularda oynadığı rolün önemini güçlendirerek, Mısır da dahil olmak üzere birçok ülkeyi tercihlerini kesinleştirmeye zorladı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Mısır, Suudi Arabistan, BAE ve İsrail gibi nüfuz sahibi ülkelerle “sıfır sorun” politikasında ısrarcı görünüyor. Ülkesine büyük yatırımlar çekmeyi ve özellikle geçen Şubat ayında 50.000 kişinin hayatına mal olan ve ülkeye 84 milyar dolarlık şaşırtıcı bir kayba mal olan yıkıcı depremden sonra Türk ekonomisini canlandırmak için anlaşmalar imzalamayı hedefliyor.
Ayrıca Türkiye Cumhurbaşkanı, Orta Doğu'dan Avrupa pazarlarına gaz taşımak için işbirliği yapan yedi ülkenin (Mısır, Ürdün, Yunanistan, Kıbrıs, İsrail, İtalya ve Fransa) yer aldığı Doğu Akdeniz Gaz Forumu'na ülkesinin üyeliğini sağlamayı hedefliyor.
Öte yandan, Mısır-Türk İşadamları Derneği başkanı Cihad Akın'a göre, Mısır Cumhurbaşkanı'nın ülke ekonomisini canlandırmaya ve Mısır'da faaliyet gösteren 40 büyük şirket de dahil olmak üzere 200 Türk şirketi aracılığıyla 2,5 milyar dolar olan Türk yatırımlarını artırmaya şiddetle ihtiyacı var.
İki ülke arasındaki ticaret hacmi 2022'de yaklaşık 9,7 milyar dolara ulaştı ve bunun 4,5 milyar doları Türkiye'nin Mısır'a yaptığı ihracattan oluşuyor.
İki ülke, Türk ihracatını Türkiye'nin Mersin ve İskenderun limanlarından Akdeniz'deki Mısır limanları Dimyat ve Port Said'e nakletmek için Mısır limanlarını kullanmak amacıyla 2015'ten beri dondurulan Roma nakliye anlaşmasını yeniden etkinleştirmeyi hedefliyor.
Sisi rejimi üzerindeki baskı ise giderek artıyor. Rusya-Ukrayna savaşının üst üste ikinci yıl devam etmesi, Mısır'ın güney kapısı olan Sudan'da savaşın patlak vermesi ve batı sınırındaki istikrarsız duruma ek olarak Mısır, Libya'da yaşanan olaylar nedeni ile yeni bir mülteci krizi ile de karşı karşıya kaldı. Bu durum, Libya ve Sudan dosyaları konusunda Türkiye ile koordinasyonu ve belki de Türkiye'nin Addis Ababa'daki nüfuzu göz önüne alındığında, Büyük Etiyopya Rönesans Barajı krizinde Ankara'nın arabuluculuğunu talep etmeyi gerektiriyor.
Eski Türk istihbarat şefi Hakan Fidan'ın Dışişleri Bakanı olarak atanması iki ülke ilişkilerinde önemli bir değişimin yolunu açıyor. Türkiye Cumhurbaşkanı'nın güvenilir bir sırdaşı ve Türkiye'nin Mısır da dahil olmak üzere birçok Arap ülkesiyle yakınlaşma çabalarının mimarı olarak Hakan Fidan'ın anlamlı bir değişim yaratması bekleniyor.
Kazananlar ve kaybedenler
Büyükelçi atama duyurusu, Erdoğan'ın Kahire'ye yapacağı ziyareti, deniz sınırlarının çizilmesini ve her iki ülke ekonomisini canlandırmak için mihenk taşı olacak ekonomik anlaşmaların imzalanmasını içeren bir yol haritasının ilk adımı olarak görülebilir.
Ayrıca bu yakınlaşma, seçimlerinin yapılması için bir yol haritası bekleyen Libya dosyası üzerinde de olumlu bir etki yaratacak. Sonuç olarak, her iki ülkenin de Libya'nın yeniden inşa edilmesinden önemli pay alması bekleniyor.
İki ülke birçok konuda ortak paydada buluşursa Türkiye, Doğu Akdeniz'de Yunanistan ve Kıbrıs ile jeopolitik çatışmada bölgesel gaz ve enerji işbirliği girişimlerine yönelerek konumunu güçlendirecek.
Kuşkusuz Türkiye ile yakınlaşma, Mısır'a da bölgesel seçeneklerinde güçlü bir koz verecektir. Bu gelişme, Mısır'ın Körfez baskılarından kaçma ve son zamanlarda aldığı krediler nedeniyle maruz kaldığı Suudi-BAE nüfuz alanından kurtulma arzusuna yardımcı olabilir.
Mısır Dışişleri Bakanlığı'ndaki üst düzey bir kaynağa göre; bölgede kartların yeniden karılması ve küresel gelişmelerin yansımalarını doğru yönetmek için, Mısır ile Türkiye arasındaki yakınlaşma gerekli bir hamle.
Dolayısıyla bölgede yeni ittifakların veya en azından iki ülke arasında anlaşmaların ve uzlaşının eşiğinde olabiliriz.