Mısır papirüslerini korumak için yenilikçi bir çözüm: Wasabi

Araştırmacılar, bakteri ve mantar tehlikesi altında olan paha biçilmez eski Mısır papirüslerini temizlemek ve korumak için yeni bir doğal teknik keşfetti. 

1. resim

Bu yeni teknik, bu değerli tarihi belgeler üzerindeki amansız mantar hasarı tehdidiyle mücadele etmek için wasabi – evet, yanlış okumadınız suşinize eşlik eden keskin acıyı yaşatan yeşil macun – kullanılıyor.

Hanadi Saada ve ekibi tarafından yürütülen çalışma, wasabi buharlarının, özellikle eski Mısır’da tarihi ve kültürel öneme sahip papirüs eserlerini bozan mikrobiyal büyümeyi ortadan kaldırmadaki etkinliğini araştırdı.

Papirüsleri temizlemek ve sterilize etmek için şimdiye kadar kullanılan teknikler bazı zorluklar ortaya çıkardı.

Mikropları etkili bir şekilde ortadan kaldırırken, bazen papirüs lifine zarar veren veya resimlerin pigmentlerini değiştiren kimyasallar kullanıldı.

Ultraviyole ışınları veya ısı gibi diğer fiziksel yöntemler, biyolojik ajanların ikincil hasara neden olmadan her zaman tamamen uzaklaştırılmasını sağlamamıştır. Wasabi’nin devreye girdiği yer burasıdır.

Büyük Mısır Müzesi ekibi, wasabi hamurundan buhar üreterek bütünlüklerini tehlikeye atmadan bu eski metinleri korumayı vaat eden ‘yeşil’ bir çözüm geliştirdi.

Bilim adamları, kırmızı, sarı ve mavi dahil olmak üzere farklı pigmentlere sahip papirüs örneklerinde mikrobiyolojik kontaminasyonu simüle ettiler.

Bu deneyde, 72 saat boyunca wasabi buharı ile maruz bırakılan, hem boyalı hem de boyasız papirüs örneklerinde mikrobiyal büyümeyi %100 inhibisyon verimliliği ile ortadan kaldırdı.

Özellikle, işlem, eserlerin renginde veya yüzey morfolojisinde gözle görülür bir değişikliğe neden olmadan papirüsün gerilme mukavemetini %26 oranında iyileştirdi.

Ayrıca, FT-IR ve EDX analizleri, tedavinin non-invaziv doğasının altını çizerek ihmal edilebilir kimyasal değişiklikler gösterdi.

Bu son teknoloji teknik, arkeolojik papirüsleri korumak için daha güvenli, daha çevre dostu bir seçenek sunmanın yanı sıra, bu paha biçilmez kalıntıların bütünlüklerinden ödün vermeden uzun ömürlü olmalarını garanti eder.

Çalışmanın sonuçları, çevre dostu koruma teknikleri lehine dramatik bir değişime işaret ediyor ve kültürel mirasın ve arkeolojinin korunması için sürdürülebilir yöntemlerin önemini vurguluyor.

Bu çalışmanın sonuçları, papirüs korumanın ötesine geçerek, çeşitli organik arkeolojik materyaller için koruma yöntemleri üzerinde bir etkiye sahip olabilir.

Arkeoloji camiası, bu çevre dostu çözümün dünyamızın kültürel mirasının korunması için yeni bir çağ başlatacağı umuduyla araştırmayı yakından takip ediyor.

Çalışma Journal of Archaeological Science’da yayınlandı.

Kaynaklar

Tartışma