Observer Research Foundation: Hindistan'ın Rus ruleti
Rusya-Ukrayna çatışması, Soğuk Savaş'ın sona ermesinden bu yana hiç olmadığı kadar Hindistan'ın Rusya politikasının temellerine meydan okudu. Uzmanlara göre Hindistan, izlediği dış politikası ile bir Rus ruleti oynuyor.
Hindistan'ın Rusya ile olan bağları, Rusya'nın bu yılın başlarında Ukrayna'daki savaşını başlatmasından bu yana dünya çapında büyük ilgi görüyor.
Birincisi, Yeni Delhi'nin Rusya'nın işgalini açıkça kınama konusundaki isteksizliği batı başkentlerinde pek çok homurdanmayı beraberinde getirdi.
Hindistan'ın bu politikası, batı tarafından potansiyel bir ortak olarak güvenilirliğinin sorgulamasına neden olmasının ardından Yeni Delhi vites değiştirdi.
Hintli politika yapıcılar, çatışma hakkında açıkça tarafgil konuşmayı reddettikten sonra çatışmanın küresel ekonomi üzerindeki etkisi, gıda ve yakıt fiyatları ve ulus devletlerin egemenliğinin ve toprak bütünlüğünün kutsallığına ilişkin normlar hakkında endişelerini dile getirmeye başladılar.
Bugün Hindistan'ın Rusya-Ukrayna ihtilafındaki tutumu tüm taraflarca yakından izleniyor. Başbakan Narendra Modi, Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin'e, Şanghay İşbirliği Örgütü'nün Eylül ayındaki zirvesinin oturum aralarında “savaş zamanı olmadığını” açıkça söylediğinde, bu dünya çapında geniş çapta rapor edildi ve birçok batılı lider tarafından, meselenin altını çizmek için bu konuda alıntı yapıldı.
Hindistan'ın, Rusya-Ukrayna ihtilafının sona erdirilmesinde daha büyük bir rol oynamaya hazırlandığının ortaya çıkmasıyla birlikte Hindistan'ın Dışişleri Bakanı Jaishankar'ın Moskova ziyareti de büyük önem kazandı.
Görünüşte Jaishankar'ın; ticaret, ekonomi, bilim, teknoloji ve kültürel işbirliği için Moskova'ya gitmesine rağmen, iki ülkenin ilişkilerinin derinliği ilgi odağı olmaya devam edecek gibi görünüyor. Modi çeşitli zirveler için bu yıl Rusya'yı da ziyaret edecek.
Yeni Delhi, Rusya ile Batı arasındaki güvenin dibe vurduğu bir zamanda iki tarafla da ortaklıklarını sürdürmeye devam etmek zorunda kalacak.
Rusya-Ukrayna çatışması, Soğuk Savaş'ın sona ermesinden bu yana hiç olmadığı kadar Hindistan'ın Rusya politikasının temellerine meydan okudu. Hintli politika yapıcıları, daha önce yapmak istemedikleri şekillerde bu ortaklığın sınırlarıyla yüzleşmek konusunda zorlanıyor.
On yıllardır, büyük ölçüde savunma satışlarına dayanan bu ortaklığın tek boyutlu doğası aşikardı. Ancak hiç kimse bunu net bir şekilde ortaya koymak istemedi. Bugün, Hint kuvvetleri Himalaya sınırlarında zorlu bir düşmanla karşı karşıya kalmaya devam ederken, kaynaklarını emen ve kendi savaşına odaklanan Rusya'ya olan güvenin sürmesi, Hindistan'ın en büyük kırılganlığı olarak hızla ortaya çıkıyor.Üstelik Rusya-Çin ortaklığının geleceği artık eskisi kadar belirsiz değil.
Öte yandan, son birkaç ayda Hindistan ve Rusya'nın Yeni Delhi ile enerji bağlarını yeni bir zirveye çıkardığını, bazı Batılı güçler tarafından artan endişeye rağmen Rusya'dan indirimli ham petrol ithalatını artırdığını gördü.
Rusya, Ekim ayında Hindistan'ın en büyük petrol tedarikçisiydi ve Hindistan'ın toplam ham petrol ithalatının yüzde 22'sini oluşturuyordu. Bunun nedeni, Rusya'nın Batı'nın yaptırımlarına maruz kaldıktan sonra sunduğu indirimler oldu. Ancak Hindistan, bunun sürdürülebilir olmadığını ve fırsat penceresinin yakında kapanabileceğini de kabul ediyor.
Bütün bu gelişmelerden sonra Yeni Delhi'de büyüyen bir huzursuzluk var. Batı'nın da Hindistan'ın konumu hakkında huzursuz olduğu arka kanal müzakerelerinden açıkça görülüyor ve uzmanlara göre Hindistan, izlediği politika ile bir Rus ruleti oynuyor.