Özgür Özel’in zor kararı: Olmak ya da olmamak
💢 Özgür Özel’in adını Ekrem İmamoğlu’nun açıklaması ve kendisini “üst karar verici” gibi göstermesi, Özel’i rahatsız etti.
💢 Özel'in Shakespeare'in Hamlet eserindeki "olmak ya da olmamak" ikilemini yaşaması kaçınılmaz.
İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun 2024 Mart seçimlerinde yeniden aday olacağını açıklaması ve Genel Başkanlık için Özgür Özel’in adını “birçoklarının arasında” da olsa sayması “değişimcileri” umutlandırdı. Ancak işler göründüğü gibi ya da değişimci kalemlerin yazdığı gibi çantada keklik değil.
Bazı gazetecilerin Özgür Özel’in adaylığı için ilçe ve il kongrelerini beklediğini açıklamasından sonra Özel, nihayet “ilçe kongrelerinden sonra değerlendirme yapacaklarını” açıkladı.
Ayrıca Özel “Recep Tayyip Erdoğan-Abdullah Gül modeli” benzetmelerine de sert tepki göstererek “tüylerim diken diken oluyor bu sözleri duyunca” açıklamasında bulundu.
CHP Genel Merkezi’nde kabul gören görüş ise İmamoğlu’nun “birçok arkadaş arasında” Özel’in adını açıklaması ve kendisini “daha üstte karar verici” gibi göstermesi, Özel’i rahatsız etti.
CHP’li bir kaynak bu durumu değerlendirirken şu görüşü dile getirdi:
CHP’de daha İmamoğlu’nun adı ortada yokken Özgür Özel potansiyel Genel Başkan adaylarından birisiydi. Dolayısıyla İmamoğlu’nun kendisini partiler üstü/genel başkanlar üstü gören açıklamaları da Özel’in şansını azaltmıştır. Devam eden kongre süreci de Özgür Bey’in aleyhine maalesef.
Bu durumda Özel’in ilçe kongrelerinin tamamlanmasından sonra “aday değilim” açıklaması yapacağı ya da bile bile kaybedeceği bir seçime girmesi bekleniyor.
Diğer tartışma konusu da “Özel Genel Başkan-İmamoğlu İstanbul Büyükşehir Belediyesi Başkanı ve cumhurbaşkanı adayı” formulü. Bu formülün yanlış anlaşıldığını iddia eden CHP’lilere göre İmamoğlu, İstanbul’u belediye meclisi çoğunluğu ile kazanırsa doğrudan CHP Genel Başkanı olarak cumhurbaşkanı adayı olmak ister. Zira parlamenter sisteme dönme iddiası ortadan kalktı. Böylesi bir senaryoda Özel “emanetçi genel başkan” durumuna düşecek.
Bu durumda Özgür Özel’in William Shakespeare’in ünlü eseri Hamlet’in “to be or not to be (olmak ya da olmamak)” ikilemini yaşaması kaçınılmaz görünüyor.