gdh'de ara...

Pakistan’da siyasi krizin yeni aşaması: İmran Han’ın tutuklanması

💢Pakistan'ın eski başbakanı İmran Han, dün tutuklandı.
💢 İmran Han'ın tutuklanması Pakistan'daki kaos ortamına dair ne ifade ediyor? 
💢 Pakistan iç savaşa mı sürükleniyor? 

1. resim

9 Mayıs 2023 tarihinde Pakistan’ın devrik başbakanı İmran Han, yolsuzluk ve rüşvet suçlamasıyla yargılandığı dava esnasında Pakistan Ordusu tarafından tutuklanmıştır. Mevzubahis gelişmenin ardından Pakistan’da ciddi protestolar meydana gelmiş ve aralarında ölenlerin de bulunduğu olaylarda çok sayıda insanın yaralandığı görülmüştür. Bu da Pakistan’daki kutuplaşmanın artacağına işaret ediyor. Zira Pakistan, iç dinamikleri bakımından son derece kırılgan bir ülke.

Bu noktada ifade etmek gerekir ki; Han’ın yaklaşan seçimler öncesinde tutuklanması, ülkenin ilerleyen süreçte jeopolitik anlamda izlemek istediği yönü gösteriyor. Çünkü Han, Rusya’nın Ukrayna’ya yönelik müdahalesinin başladığı 24 Şubat 2022 tarihinde Moskova’yı ziyaret etmiş ve bu ziyaret esnasında Rus işgalini kınamayarak uluslararası kamuoyunun tepkisini çekmiştir.

Dahası Pakistan, Kuşak-Yol Projesi kapsamında geliştirilmek istenen Çin-Pakistan Ekonomik Koridoru’na (CPEC) dahil olduktan sonra Çin’le kontrolsüz bir ilişki geliştirmiş, CPEC’ten beklediği iktisadi katkıyı alamamış; bilakis Çin’in borç tuzağına düşmüştür. Yani taraflar arasında kazan-kazan mantığından son derece uzak tek yönlü bir bağımlılık ilişkisi oluşmuştur. Han da bu borç tuzağının getirdiği ekonomik tıkanmışlığın bir neticesi olarak Pakistan Parlamentosu’nda düzenlenen güvensizlik oylaması neticesinde devrilmiştir.

Han’ı devirmek için bir araya gelen partilerin oluşturduğu koalisyon neticesinde Pakistan Başbakanı olan Şahbaz Şerif ise iktidara geçmesinin ardından Çin’le ilişkileri yok saymayan; fakat Batı’ya yönelen bir tavır takınmıştır. Bu anlamda İslamabad yönetimi, güç merkezleri arasındaki hassas dengeleri göz önünde bulunduran çok yönlü bir diplomasi anlayışını benimsemek suretiyle kazanımlarını azami seviyeye ulaştırmaya çalışmıştır. Esasen Pakistan’ın ulusal çıkarlarına uygun olan da budur.

Bu çerçevede Şerif, ülkesinin iki önemli probleminin bulunduğunu düşünerek hareket etmiştir. Bahse konu olan sorunlardan ilki, ülkede artan terör saldırılarıdır. Çünkü Pakistan, ayrılıkçı Beluç grupların ve terör örgütü Tehrik-i Taliban Pakistan'ın (TTP) saldırıları sebebiyle her geçen gün daha da güvenliksizleşmekte. Söz konusu örgütler, özellikle de CPEC rotasını hedef alarak Kuşak-Yol Projesi’ni istikrarsızlaştırmaya çalışmakta. İkinci mesele ise bizzat Han’ın devrilmesine yol açan ekonomik tıkanmışlık durumu.

Bahsi geçen problemlerin aşılması noktasında Pakistan, bir yandan Suudi Arabistan ve Birleşik Arap Emirlikleri başta olmak üzere Körfez ülkeleri ve IMF’yle yakınlaşarak ekonomik sorunların giderilmesine dönük çözüm arayışlarını sürdürürken; diğer taraftan da özellikle de güvenlik politikalarında ABD’yle yakınlaşmaktadır. Nitekim Amerikalı yetkililer, zaman zaman Pakistan’ın sınır güvenliğinin sağlanması konusundaki işbirliğinin geliştirileceğini dile getiren açıklamalar yapmakta. Bununla birlikte yaşanan süreçte İslamabad’ın Rusya’dan enerji ithalatını sürdürdüğü ve CPEC’e katkıda bulunmaya devam ettiği de görülmekte. Yani çok yönlü dış politikada kararlı bir tavır söz konusu.

Dolayısıyla Han’ın devrilmesi, bir anlamda Pakistan devleti için jeopolitik bir tercih anlamına da gelmiştir. Bu nedenle de yaklaşan seçimler öncesinde Han’ın ordu tarafından tutuklanması, bu jeopolitik tercihin Pakistan Ordusu tarafından desteklendiğinin açık bir göstergesi. Esasen Pakistan’ın eski bir İngiliz sömürgesi olduğu ve Pakistan Ordusu’nda İngiliz etkisinin hala devam ettiği düşünüldüğünde, Batı’yla ilişkileri restore etmeye özen gösteren bu jeopolitik yaklaşımın Pakistan Ordusu tarafından desteklenmesinin şaşırtıcı olmadığı da vurgulanmalı.

Diğer taraftan dikkat çekmek gerekir ki; Han’ın seçimlere katılması zaten mümkün değildi. Zira Han, siyasi yasak kararına maruz kalmıştı. Fakat Han, mücadelesini etkin bir biçimde sürdürmekte ve popülist söylemlerinin de etkisiyle arkasındaki güçlü halk desteğini korumaktaydı. Yani Han, düzenlediği yürüyüşler, mitingler ve protestolar aracılığıyla kendi tabanını mobilize etmeyi başarmış gözüküyor. Hatta Han’ın vurulduğu İslamabad yürüyüşü sürseydi, ülkede geçmişte post-Sovyet devletlerde yaşanan renkli devrimlerin bu kez Çin tarafından desteklenen “kızıl” tonunun yaşanabileceği bile iddia edilmekteydi. Kısacası Han, demokratik siyasetin dışına itilse de toplumsal siyasetin ve buna bağlı olarak sokak hareketlerinin lideri konumunda.

Böylesi bir ortamda Han’ın tutuklanmasındaki temel hedefin, yaklaşan seçim sürecinde Han’ın etkisini azaltmak ve hem Han’ı ve hem de partisi PTI’yi kriminalize ederek marjinalleştirmek olduğu söylenebilir. En azından Pakistan Ordusu başta olmak üzere Pakistan devlet kurumlarının beklentisinin bu yönde olduğu görülmekte. Fakat geçmişte Han’ın vurulmasının ardından oluşan tepki,  tutuklanmasına ilişkin daha önceki girişimler yaşandığında destekçilerinin polisle çatışarak onu teslim etmemesi ve son olarak da tutuklanmasının akabinde yaşanan şiddetli gösteriler, Pakistan’da ekonomik ve güvenlik temelli problemlere iç siyasetteki istikrarsızlığın da dahil olabileceği ihtimalini düşündürüyor. Bu yüzden de Pakistan’da çok daha ciddi sorunların yaşanması olasılık dahilinde.  Yani İmran Han'ın tutuklanması, Pakistan'daki kaos ortamının derinleşeceğini gösteriyor. Hatta bu problemlerin derinleşerek sürecin iç savaşa evrilmesi bile göz ardı edilemeyecek bir ihtimal olarak varlığını korumakta.

Tartışma