Politico: ABD, İsrail-Hamas savaşını neden durdurmuyor?
ABD'li yetkililer, İsrail- Hamas çatışmalarında dört noktayı önceleyen bir yaklaşım izliyor. Peki ABD, İsrail-Hamas savaşını neden durdurmuyor?
Brüksel merkezli düşünce kuruluşlarından Politico'da, ABD'nin İsrail- Hamas arasında devam eden çatışmalara dair izlediği politikanın değerlendirildiği bir analiz yayınlandı.
Beyaz Saray'ın “en azından şimdilik” savaşı durdurmak istemediği belirtilen analizde, ABD'nin bunu istesemesi durumunda bile muhtemelen İsrail'in dinlemeyeceği iddia edildi.
Analizde ayrıca; ABD'li yetkililerin çatışmadaki hedeflerini ortaya koyarken dört noktaya öncelik verdikleri kaydedildi.
İşte Politico'da yayınlanan analiz:
Biden yönetimi, Demokratlar, Arap yetkililer ve hatta bazı ABD'li diplomatların İsrail-Hamas savaşının sona erdirilmesine yardımcı olmaları yönündeki baskısıyla karşı karşıya.
Ancak Beyaz Saray, en azından şimdilik savaşı durdurmak istemiyor ki ABD bunu istese bile, İsrail muhtemelen dinlemeyecektir.
Bu, diplomat ve analistlerin söyledikleri ya da söylemediklerinin gözden geçirilmesiyle ortaya çıkan ve bu çatışmanın kakofonisinden çıkan acı gerçek.
Ölü sayısı arttıkça, hesaplamalar dramatik bir şekilde değişebilir.
ABD'li yetkililer bu yeni çatışmadaki hedeflerini ortaya koyarken dört ayrıntıdan bahsediyorlar.
Bunlar; ABD'nin İsrail'i desteklediğini açıkça belirtmek, çatışmaların Gazze Şeridi'nin ötesine yayılmasını engellemek, Hamas tarafından kaçırılan 200'den fazla rehineyi serbest bırakmak ve insani krizin hafifletilmesine yardımcı olmak.
İsrail-Hamas savaşını ise durdurmak listede yok.
Bunun başlıca nedeni, ABD'nin İsrail'in, Washington tarafından terör örgütü olarak tanımlanan Filistinli bir ağ olan Hamas'ı yok etme hedefini kabul etmesidir.
Geçtiğimiz ay CBS News tarafından sorulan “Hamas'ın tamamen ortadan kaldırılması gerektiğine" inanıp inanmadığı sorusuna Biden, "Evet, inanıyorum" diyerek cevap vermişti.
Yönetim şimdilik İsrail'i insani amaçlarla çatışmalara ara vermeye zorluyor. Ancak daha uzun süreli bir ateşkesi desteklemiyor.
Ulusal Güvenlik Konseyi Sözcüsü John Kirby gazetecilere yaptığı açıklamada;
"Şu anda genel bir ateşkesin uygun olduğuna hala inanmıyoruz. Genel bir ateşkesten bahsettiğimizde, bunun anlamı Gazze'nin tamamında çatışmaların tamamen durmasıdır ki şu anda bunun Hamas'ın yararına olduğuna inanıyoruz."
ifadelerini kullandı.
2011-2013 yılları arasında İsrail'in ulusal güvenlik danışmanı olan emekli İsrail Savunma Kuvvetleri Tümgenerali Yaakov Amidror, ülkesinin şu anda ABD'den savaşı sona erdirmek için gerçek bir baskı hissetmediğini belirtiyor.
Amidror ülkesi üzerindeki tek baskının;
“Öldürülen sivillerin sayısını en aza indirmemiz ve Gazze'deki sivillere daha fazla insani yardım yapılmasına izin vermemiz"
olduğunu belirtiyor.
ABD yönetimine göre Hamas, ABD'nin başlıca düşmanlarından biri olan İran'ın vekili ve dolayısıyla Hamas'ı ortadan kaldırmak Tahran'ın elini zayıflatacak.
Ayrıca İsraillilerle alenen ters düşmek, ABD'nin istihbarat paylaşımı da dahil olmak üzere kritik öneme sahip bir ortağıyla ilişkilerine zarar verebilir.
İsrail bölye bir durumda zaten muhtemelen ABD'yi görmezden gelecektir.
ABD'nin İsrail'e baskı yapmak için, yetkililerin şu anda sarf ettiği sözlerin ötesinde kullanabileceği önemli araçları var.
ABD, İsrail'e yapılan askeri yardımı kesmekle, Birleşmiş Milletler'de İsrail'i savunmayı bırakmakla ya da İsrail'in Arap ülkeleriyle diplomatik ilişkilerini normalleştirmesine yardımcı olacak uzun vadeli çabalardan vazgeçmekle tehdit edebilir.
Ancak Biden yönetimi bu tür hamleleri kararlılıkla reddediyor.
Zira; daha normal zamanlarda bile İsrail hükümeti Washington'u her zaman dinlemedi. Örneğin, ABD'li yetkililer yıllarca İsrail'i Filistinlilerin hak iddia ettiği Batı Şeria topraklarında yerleşim yerleri inşa etmeyi durdurmaya çağırdı. Ancak bu gerçekleşmedi.
Diğer yandan; pek çok Arap lider özellikle de İran'la olan bağları nedeniyle Hamas'ı küçümsüyor. Bu yüzden de grubun yok olduğunu görmek onları rahatsız etmeyecek.
Hamas'ı küçümsemelerine rağmen pek çok Arap lider açıktan ve özel olarak ABD'yi ateşkesi kabul etmesi için İsrail'e baskı yapmaya çağırıyor. Bunun nedeni kısmen, ölü ve yaralı Filistinlilerin görüntüleri karşısında vatandaşların duyduğu öfkenin kendi aleyhlerine dönmesinden endişe etmeleri.
İsrail, Ürdün Dışişleri Bakanı Ayman Safadi gibi isimlerin "bu çılgınlığı durdurun" uyarılarına kulak asmıyor gibi görünüyor. Yetkililer sivilleri korumak için ellerinden geleni yaptıklarında ısrar ediyor ancak Filistinlilerin çektiği acıların boyutunu İsrail'in açıklaması giderek zorlaşıyor.
İran daha geniş çaplı bir savaş istemiyor.
İran savaşa doğrudan müdahil olmasa da çatışmayla yakından ilgileniyor.
İran Hamas'ı finansman, silah ve eğitimle destekliyor ve uzun süredir ABD askerlerinin Orta Doğu'dan çıkarılmasını istiyor.
Tahran bölgede daha fazla istikrarsızlık yaratmak için bu fırsatı değerlendirdi. Pentagon bölgeye giderek daha fazla ateş gücü gönderirken Tahran'ın vekilleri 17 Ekim'den bu yana Irak ve Suriye'deki Amerikan birliklerine insansız hava araçları ve roketlerle en az 38 kez saldırdı. Ancak ABD'li yetkililer, İran'ın sadece Washington üzerindeki baskıyı arttırmaya çalıştığına, daha geniş çaplı bir bölgesel savaşı kışkırtmaya çalışmadığına inandıklarını söylüyorlar.
Örnek olarak Tahran mevcut krizi, daha önce ABD'nin kınamasına neden olan Basra Körfezi'ndeki ticari gemilere yönelik tacizlerini arttırmak için bir fırsat olarak kullanmadı.