Pompeii’de küllerin altından muhteşem freskler ortaya çıkarıldı
Pompeii'de yapılan yeni bir keşifte "Leda ve Kuğu Evi"nin bir odasında tondo içerisinde yer alan dört adet kadın portreli fresko bulundu.
Leda ve Kuğu Evi’nin bazı odalarında halen mevcut olan toprağın kaldırılması aşamasında, zemin seviyesine ulaşmak için, ince zarafete sahip kadın yüzlerinin yer aldığı 4 yuvarlak dairenin öne çıktığı ince fresklerle süslenmiş bir oda ortaya çıktı.
Bu durum kısa bir süre önce Pompeii Arkeoloji Parkı tarafından duyuruldu.
Son dönemde yapılan kazı çalışmasıyla Leda Evi'nin 7. ve 25. odalarındaki toprağın kaldırılmasının tamamlanmasının yanı sıra, iki konut birimine ait henüz keşfedilmemiş odalar da kat seviyelerine kadar araştırılıyor.
Arkeolojik kazıların tamamlanması, her şeyden önce Büyük Pompeii Projesi çalışmaları sırasında kısmen gün ışığına çıkarılan dekoratif unsurların korunmasını ve muhafaza edilmesini amaçlamaktadır.
Leda ve Kuğu Domus'u (dışarıdan görülebilir) Via del Vesuvio boyunca kazı alanlarının sağlamlaştırılması sırasında keşfedilmiştir.
Pompeii Park arkeologlarının yaptığı açıklamaya göre: Ev adını bir odacıktaki (yatak odası) zarif freskten alıyor.
Duygusallık dolu sahne, bir kuğuya dönüşen Zeus ile Sparta kralı Tyndareus'un karısı Leda arasındaki birleşmeyi tasvir etmektedir. Önce Zeus'la sonra da Tindarus'la olan bu çifte ilişkiden, yumurtadan çıkan ikizler Castor ve Pollux (Dioscuri), Sparta kralı Menelaus'un gelecekteki karısı ve Troia Savaşı'nın nedeni Helen ve Argos kralı Agamemnon'un daha sonraki karısı (ve katili) ve Menelaus'un kardeşi Clytemnestra doğacaktır.
Odanın tamamı, narin çiçek süslemeleri, bereketli grifonlar, uçan aşk tanrıları, natürmortlar ve hayvanlar arasındaki kavga sahnelerinin serpiştirildiği zarif dördüncü tarz dekorasyonlarla karakterize ediliyor.
Lapilli'nin ağırlığı altında yıkıcı bir şekilde çöken tavanda bile, parçaları restoratörler tarafından olay örgüsünü yeniden oluşturmak için kurtarılan bu değerli çizimlerin uyumu devam ediyordu.
Odanın arkasında, canlı renkli duvarlara sahip evin atriyumunun bir kısmını görebilirsiniz; bu duvarlardan birinin ortasında, klasik ikonografiye göre suya yansıyan, onun büyüsüne kapılan Narcissus'un freskine hayran kalabilirsiniz.
Pompeii Arkeoloji Parkı bilim adamları şu sonuca varıyor: Narcissus'un avlusunda üst kata çıkan merdivenlerin hala görülebilen izleri ilginçtir; ama hepsinden önemlisi, merdivenlerin altındaki depo olarak kullanılan alanda bir düzine cam kap, sekiz amfora ve bir tunç huni keşfedildi. İmpluviumun yanında tunç bir situla (sıvı kabı) bulundu.
Evin girişinin önünde bulunan atriyumun duvarlarından birinde de yakın zamanda büyük, parlak renkli bir Hermes (Merkür) figürü ortaya çıktı. Giriş koridorundan itibaren, yakındaki Vettii Evi'ninkine benzer şekilde,
Priapus'un güçlü ve uğurlu görüntüsüyle konuklarını karşılayan bu zarif konutun odalarından en çeşitli biçimlerde aşk ve duyuların tatlılığı sızmaktadır. Birkaç gün öncesinde, Leda ve Kuğu'nun evinin çevresinde, bir tür 'pagan doğum sahnesi' oluşturacak şekilde düzenlenmiş pagan tanrı heykelcikleri bulunmuştur.