Putin'in Ukrayna Savaşı Petro'nun Kuzey Savaşı'nın hedeflerini barındırıyor
Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin geçtiğimiz günlerde, küresel istikrarsızlığın arttığı bir zamanda Rusya'nın uzun vadeli stratejik hedeflerinin ana hatlarını dair net bir vizyon sundu.
Rus lider Putin'in Petro mesajının amacı, Ukrayna'da ortaya çıkan savaşın çok ötesine uzandığını gösteriyor.
Putin, ilk Rus imparatoru Büyük Petro'nun doğumunun 350. yıldönümünü için Moskova'da düzenlenen ulusal bir etkinliğe katıldı.
Putin burada yaptığı açıklamada;
“Büyük Petro, 21 yıl boyunca Büyük Kuzey Savaşı'nı yürüttü. Görünüşe göre Petro, İsveç ile savaş halindeydi ve onlardan çok şey aldı. Aldıkları şeyler ise zaten Rusya'ya aitti. Evet, aynen böyle. Açıkçası, şimdi geri dönmek bize düştü. Bu temel değerlerin oluşturduğu varsayımla hareket edersek, hedeflerimize ulaşmayı kesinlikle başaracağız"
ifadelerini kullandı.
Ukrayna savaşından sonra Rusya'nın dünyadaki yeri hakkındaki anlayışı, ülkesinin geçmişine dair okumalarıyla derinden sarsılmış olan Putin, politikalarını sıklıkla tarihsel terimlerle çerçevelemeye başladı.
Putin daha önce de kendisini, Rus İmparatorluğu'nun endüstriyel altyapısını ve yerel kurumlarını inşa etmeye odaklanan ve muhafazakar bir modernleştirici olarak tarif edilen III.Alexander ile karşılaştırmıştı.
Putin yine eski bir konuşmasında, yirminci yüzyılın başlarında Rus İmparatorluğu'nun dağılmasını tersine çevirmeyi amaçlayan bir dizi iddialı sosyal, politik ve ekonomik reformu yapan Rusya'nın demir yumruklu başbakanı Pyotr Stolypin hakkında olumlu konuşmuş ve kendisi ile kıyaslamıştı.
Fakat; Avrupa'nın büyük gücü olarak tomurcuklanan Rus İmparatorluğu'nun yerini güvence altına almak için bir dizi savaş yürüten Büyük Petro, Moskova'nın Ukrayna'da savaşına bakıldığında Putin için daha doğru bir örnek olabilir.
Putin'in yorumunda örtük olarak daha derin tarihsel paralellikler var. Petro her askeri girişimde her zaman ve anında başarılı olmadı, ancak Rusya'nın temel stratejik hedefleri olarak tanımladığı şeyin peşinde koşmaya devam etti.
Kısa vadede neler başarabileceğine dair gerçekçi bir değerlendirme ile Rusya'nın baskın bir kıta gücü olarak kaderine dair vizyonunu yumuşattı, maksimalist savaş hedeflerinden, rakiplerini kademeli olarak bölmeye odaklanan parça parça bir yaklaşım sergiledi. Büyük Kuzey Savaşı Rusya'nın Baltıklar üzerindeki tartışmasız egemenliğine yol açtı ve İmparatorluğu büyük güç statüsüne itti.
Putin, işte bu nedenlerle Kuzey Savaşı'nı şu an için uygun bir benzetme olarak kasten seçti. Ruslara açık bir şekilde uzun süreli bir çatışmaya girdiklerini söylüyor gibi görünüyor.
Putin 2014'ten beri Rusya'nın Ukrayna'ya girişini bir ilhak olarak değil, Rusya'nın haklı tarihi sınırlarının restorasyonu olarak değerlendirdi. Putin uzun zamandır Ruslar ve esasen tek bir halk olarak gördüğü Ukraynalılar arasında özel bir tarihi ve manevi bağlantıdan bahsediyor. Çatışmaya ilişkin tarihsel çerçevesi, Kremlin'in şu anda işgal ettiği ve gelecekte kontrol edebileceği Ukrayna topraklarından hiçbirini geri vermeyi düşünmediğinin en belirgin göstergesidir.
Petro için Avrupalı güçlerin St. Petersburg'u Rus toprakları olarak tanıyıp tanımamasının önemi olmadığı gibi, Batı'nın Kherson, Melitopol, Mariupol ve Ukrayna'daki herhangi bir yeri Rus toprakları olarak tanıması da Putin için önemli değil.
Ukrayna'daki savaş görünüşte hiçbir diplomatik gelişme olmadan devam ederken, tıpkı Peter'ın Büyük Kuzey Savaşı gibi, Avrupa'nın güvenlik mimarisi için geri dönülemez sonuçları olan uzun ve acı bir çatışma olma riski taşıyor.
Washington Times'da yayımlanan analiz gdh.digital tarafından çevrilmiştir.