Rahman Beşel: “Böyle bir kahramanı canlandırmak benim için gurur verici”
Trabzon Maçka'da yaşanan bir terör saldırısında hayatını kaybeden Eren Bülbül ve Şehit Astsubay Kıdemli Başçavuş Ferhat Gedik’in hikayesini konu alan “Kesişme: İyi Ki Varsın Eren” filminin galası, Beyoğlu Atlas 1948 Sineması’nda gerçekleşti. Yeni yılın ilk gününde vizyona giren film, 190 bin 387 izleyiciye ulaşarak son dönemin gişe rekorunu kırdı. Filmin özel galasına oyuncular Rahman Beşel, İsmail Hacıoğlu, Emir Çiçek, Mutlunur Lafçı, Emre Yılmaz ve film ekibi katıldı. Basınla bir araya gelen film ekibi, daha sonra izleyicilerle beraber filmi izledi. Biz de Gündeme Dair Her Şey ekibi olarak, filmin oyuncularından Rahman Beşel ve Emre Yılmaz’dan görüşler aldık.
“Şehitlerimizi, dünyanın kalp hafızasına mühürlemeyi arzu ettik.”
Filmin basın toplantısında ilk sözü alan ve Eren Bülbül ile Jandarma Astsubay Ferhat Gedik'i anarak konuşmaya başlayan TRT Genel Müdürü Mehmet Zahid Sobacı, açıklamalarda bulundu. Sobacı: “Onların yolları sadece Maçka'da kesişmedi, şehitlerimizin yolları vatanını milletini seven tüm vatandaşlarımızın kalbi ve gönlü ile kesişti. Onların hikayesi bir cesaret ve feraset hikayesiydi. Biz de TRT olarak, bu hikayenin sadece Maçka’da sınırlı kalmasını istemedik. Şehitlerimizi, aslında dünyanın kalp hafızasına mühürlemeyi arzu ettik. O nedenle bu film projesini gerçekleştirdik.” dedi. Filmin başrol oyuncusu İsmail Hacıoğlu ise, filmi galada izleyeceğini ve çok heyecanlı olduğunu belirtti. Jandarma Astsubay Ferhat Gedik'e hayat veren Hacıoğlu: “Müthiş bir hikayeydi ve müthiş insanlarla çok güzel şeyler yaşadım. Umarım izleyiciler de aynı şeyi hissederler. Film projesi ilk geldiğinde ‘keşke bu olay hiç yaşanmamış olsaydı ve filmini çekmeseydik’ dedik. Ama olmuşun üstüne konuşmak, insana zor geliyor. Bizdeki hikayenin üstüne çıkan bir filmden bahsediyoruz, umutlu bir hale varsın diye çok uğraştık.” dedi.
Rahman Beşel’den gdh’a açıklamalar: “Böyle bir kahramanı canlandırmak, benim için gurur verici”
Filmde Şehit Eren Bülbül’e hayat veren Rahman Beşel, gdh’a özel açıklamalarda bulundu.
Mezun olduğu ortaokul müdürü vasıtasıyla filme seçildiğini belirten Beşel, “Dijital Sanatlar’ın cast ekibi, Milli Eğitim’e başvurmuştu ve orası da öğrenciler arıyordu filmde oynamaları için. Bnim eski ortaokuluma geldikleri zaman, kendimi tanıttığım bir video çektik. Filmde oynayacağım belli olduktan sonra, İstanbul’a geldim ve 1 ay boyunca Bahar Kerimoğlu’ndan oyunculuk eğitimi aldım. Daha önceden oyunculuk deneyimim olmadığı için, sete alışmak için erkenden Hayat’daki çekimlere gittim. Daha sonra diğer çekimler için Trabzon’a geçtik. Trabzon benim memleketim olduğu için havasına alışkınım. Ama sürekli yağmur yağıp sis çökünce, devamlılık açısından çekim ekibi için zorlayıcı oldu.” diyerek süreci anlattı.
Eren Bülbül’ü canlandırmak konusunda Beşel: “Böyle bir kahramanı canlandırmak, benim için gurur verici. İlk başta Eren’i canlandıracağımı duyduğumda, çok mutlu oldum. Doğal bir oyunculuk sergilemek üzerine çalıştık ve filmin çekim sürecinde de doğal oynamaya çalıştım. Elimden gelenin en iyisini yaptığımı düşünüyorum. Sosyal medyadan bana çok güzel mesajlar geliyor, hepsini tek tek okuyorum ve çok mutlu oluyorum.” dedi. Filmin gerçek mekanlarda çekildiğini belirten Beşel: “Çekimlerimizi, Eren’in yaşadığı evde ve yaylada gerçekleştirdik. Duygu yoğunluğu yüksek bir setimiz vardı. Eren Bülbül ve Ferhat gedik gibi karakterlere hayat vermek, duysal açıdan da bizi etkiledi.”
Emre Yılmaz: “Birilerinin de bu hikayeleri, birilerine göstermesi lazım”
Ferhat Gedik’in Trabzon Maçka’daki arama ekibi üyesi Orhan’a hayat veren başarılı oyuncu Emre Yılmaz da gdh’a konuştu. Bu filmde yer aldığı için çok heyecanlı olduğunu ve güzel duygular beslediğini belirten Yılmaz: “İsmail Hacıoğlu ve Mustafa Uslu’nun da dediği gibi, ‘keşke bu hikaye yaşanmasaydı da, biz bu filmi çekmeseydik’ duyguları oluyor. Ama birilerinin de bu hikayeleri birilerine göstermesi lazım. Bu vatanperverlerin neler yaptığını, nasıl can verdiklerini ve gözlerini kırpmadığını bir şekilde aktarmak gerekiyor.” diyerek anlattı.
Çok gururlu bir durumun içerisinde olduğunu ve hayat verdikleri birçok karakterle çekim sürecinde tanıştıklarını söyleyen Emre Yılmaz: “Olayın yaşanan yerlerinden geçmek, bizim için en zorlayıcı durum oldu. Her gün sete giderken ve setten dönerken, Eren’in mezarının önünden geçiyorduk. Set arasında dinlendiğimiz yerden, Eren’in mezarını görebiliyorduk. Psikolojik açıdan yaşaması çok zor bir durumdu. Umuyorum ki, onlara layık bir film çıkmıştır.” dedi.
