RFE/RL: Putin'in yeni dönemi Rusya ve dünya için neler getirecek?
Rusya-Ukrayna savaşı, NATO ve ABD ile gerilimler, Çin ve İran ile ilişkiler... Putin'in yeni dönemi Rusya ve dünya için neler getirecek?
ABD merkezli düşünce kuruluşu RFE/RL'de, Putin'in 6 yıl daha görevde kalmasını sağlayan seçim sonuçlarının ve Putin'in yeni görev süresinin olası gelişmelerinin değerlendirildiği bir analiz yayınlandı.
Putin'in üç gün devam eden seçimlerin ardından altı yıl daha Rusya Devlet Başkanlığı görevinde kalacak olmasının, hem Rusya hem de dünya için yeni gelişmeleri beraberinde getireceği belirtilen analizde, Ukrayna savaşından Batı ile yaşanan gerilime kadar çok sayıda başlıkta öngörülere yer verildi.
Analizde ayrıca, Putin'in Rusya'yı Sovyet döneminden hatırladığı küresel gücü geri getirmeye kararlı bşr politika ile yönetmek isteyeceğine dikkat çekildi.
İşte RFE/RL'de yayınlanan analiz:
Vladimir Putin, Rusya'da üç gündür devam eden seçimlerin galibi olarak ilan edildi ve altı yıl daha Rusya'nın devlet başkanı olacak.
Bundan sonra ne olacağına dair ise çok güçlü ipuçları var.
Öncelikle Ukrayna savaşı için daha fazla güç harcanacak, savaşı finanse etmek için yeni vergiler getirilecek, Kremlin içinde yeni personel değişimler yaşanacak ve NATO için yeni tehditler ortaya çıkacak.
Nitekim en güçlü ipuçları Putin'in geçen ay yaptığı ulusa sesleniş konuşmasında ortaya çıkmıştı.
Rus siyasi analist Tatyana Stanovaya, Carnegie Endowment for International Peace için kaleme aldığı analizde;
“Putin'in propagandası basit bir propaganda değil. Putin, ideolojik yayılma planlarını güçlendiriyor. Başka bir deyişle, değerler için jeopolitik savaş alanı bir kez daha Batı topraklarına taşınıyor ve Putin kendine her zamankinden daha fazla güveniyor."
değerlendirmesinde bulundu.
Savaş henüz bitmedi
Ukrayna'nın kitlesel işgalinin üzerinden iki yıldan fazla bir süre geçmesine rağmen Rus güçleri, geçtiğimiz ay Avdiyivka'yı ele geçirerek elde ettikleri sembolik zaferi kendilerince taçlandırdı ve Ukrayna güçlerine karşı ilerlemeye devam ediyor.
Rus askerleri ve teçhizatı açısından maliyet, İkinci Dünya Savaşı'ndan bu yana görülmemiş bir ölçekte. Batılı tahminlere göre 320.000'den fazla asker öldü ya da yaralandı ve binlerce silah, tank, araç ve silah sistemi imha edildi.
Ülkenin sanayi üssü giderek daha fazla sayıda silah ve teçhizat üretmeye başladı.
Personel temini ise daha sorunlu. Putin, geniş çaplı işgalin başlamasından yedi ay sonra, savaşın çocuk oyuncağı olmayacağının bir kabulü olarak yaklaşık 300.000 kişilik bir seferberlik emri verdi. Bu emir Rus toplumunda yankı uyandırdı ve insanların yurt dışına kaçmasına neden oldu.
Bank of Finland's Institute for Emerging Economies tarafından yapılan araştırmaya göre, yeni askeri sözleşmeler için Kremlin, 700.000 rubleye varan imza ikramiyeleri ödemeyi kabul etti. Bu rakam, 2022 itibariyle yıllık ortalama maaşlardan iki kat daha yüksek bir rakam.
Ortalama ücretlerin daha da düşük olduğu Rusya'nın yoksul bölgelerinde, savaşmaya gönüllü olmak için mali teşvikler ise daha da büyük.
Diğer yandan, bazı tahminlere göre 100.000 kadar mahkum Ukrayna'da savaşmış ya da şu anda savaşıyor olabilir.
Uzmanlar yeni bir seferberlik hamlesinin mümkün görünmediğini belirtiyor. Batı kaynaklı raporlara göre Rusya; Şubat 2022'den bu yana, Sovyetler Birliği'nin Afganistan'da savaştığı on yılın tamamında kaybettiğinden daha fazla asker kaybetti.
Tufts Üniversitesi uluslararası ilişkiler uzmanlarından Pavel Luzin yaptığı değerlendirmede;
“2024 yılında Kremlin'in bir karar vermesi gerekecek. Eğer kayıpların sayısı bugün olduğu gibi yüksek kalırsa, kaçınılmaz bir şekilde Kremlin'in daha fazla asker bulması gerekecek"
tespitinde bulundu.
Daha fazla silah ve daha fazla bütçe
Rusya'nın ekonomisi dönüştürüldü ve savaşa hazır hale getirildi. Ülkenin geniş savunma sanayi üssü, Ukrayna'nın yıkımına ayak uydurmak için gereken silahları üretecek şekilde donatıldı.
Kremlin ilk iki yılda savaş için 30 trilyon rubleden (325 milyar dolar) fazla kaynak ayırdı ve uzmanlar askeri ve güvenlik harcamalarının gayrisafi yurtiçi hasılaya oranının bu yıl yüzde 8'i aşacağını tahmin ediyor.
Hükümetin bu harcamaları ekonominin Batı yaptırımlarına meydan okumasına yardımcı oldu ve bu yıl yüzde 2,6 ya da daha fazla büyüme öngörülüyor.
Ancak Rusya, “zor zamanlar için ayrılan bütçeleri de tüketti ve hükümet verileri 2023 sonu itibariyle ulusal varlık fonunun neredeyse yarısının tükendiğini gösteriyor.
Geçen ayki konuşmasında Putin, Kremlin'in daha fazla gelir elde etmek ve vergi yükünü daha yüksek gelirlilere kaydırmak için Vergi Kanunu'nda değişiklik yapmak istediğinin sinyalini verdi.
Rus haber sitesi Important Stories ve Bloomberg'e göre hükümet, 5 milyon rubleden fazla kazananlar için kişisel gelir vergisini yüzde 15'ten yüzde 20'ye çıkarmayı ve kurumlar vergisi oranlarını yüzde 20'den yüzde 25'e yükseltmeyi düşünüyor.
Böylece Maliye Bakanlığı'nın 2024 yılı için öngördüğü 1.6 trilyon rublelik (17 milyar dolar) açık kapatılmış olacak.
Nöbet değişimi
Putin konuşması sırasında yeni bir ulusal elit yaratılmasından da bahsetti ve savaşta savaşan ya da savaş çabalarına tam destek verenlerin toplumda ya da hükümetin kendisinde ayrıcalıklı konumlara sahip olması gerektiğini vurguladı.
Mevcut "seçkinler" arasında Putin'in danışmanları olarak yer alan nispeten istikrarlı olan bir grup var.
Ancak Putin'in sırdaşlarından bazıları yaşlanıyor. Örneğin 68 yaşındaki Rusya Genelkurmay Başkanı ve Ukrayna savaşının genel komutanı General Valery Gerasimov, zorunlu askeri emeklilik yaşının ötesinde. Güçlü Federal Güvenlik Servisi'nin başkanı Aleksandr Bortnikov 72 yaşında, Putin'den bir yaş büyük ve hasta olduğu söyleniyor.
Putin'in konuşmasında ortaya koyduğu önerilerden bazıları, önemli sosyal politikalara odaklanan beş yeni "ulusal projenin" kurulması, önemli miktarda yeni finansman gerektirmesi ve muhtemelen yeni bir başbakan yardımcısının oluşturulmasıydı.
Rus siyasi analist Andrei Pertsev bu gelişmeler hakkında;
"Putin, iktidar geçişleri ya da halefler hakkındaki spekülasyonların önüne geçmek için uzun yıllardır Rusya'nın üst düzey yetkilileri arasında büyük bir değişiklik yapmaktan kaçındı. Ancak şimdi yeni ve önemli bir siyasi oyuncuyu güçlendirmekten başka çaresi kalmadı,"
değerlendirmesinde bulundu.
Eğer büyük bir değişim yaşanırsa, izlenmesi gereken isimlerden biri, başkanlık seçimlerinin tüm yönlerini tasarlamaktan sorumlu olan Başkanlık İdaresi'nde perde arkasında etkili bir oyuncu olan Sergei Kiriyenko'dur. Kiriyenko aynı zamanda Moskova'nın yasadışı olarak sahiplik iddia ettiği işgal altındaki Ukrayna toprakları konusunda Kremlin'in en önemli adamıydı.
'Uygarlığın yıkımı'
Putin'in ülke içindeki popülaritesi, 2000'li yıllardan itibaren büyüyen bir orta sınıfın sahip olduğu refahın yanı sıra selefi Boris Yeltsin'in çalkantılı on yılının ardından sakin bir lider olarak imajıyla desteklendi.
Popülaritesi aynı zamanda, birçok Rus'un Sovyet döneminden hatırladığı küresel gücü geri getirmeye kararlı güçlü bir adam kişiliğiyle de destekleniyor. Buna Batı'ya, NATO'ya ve özellikle de Kremlin'in varoluşsal bir tehdit olarak algıladığı ABD'ye karşı durmak da dahil.
Putin'in en azından ABD'yi Nazi Üçüncü Reich'ına benzetmeye başladığı 2007 yılına kadar uzanan kavgacı söylemi, 2018'deki son seçiminden bu yana ve Şubat 2022'deki Ukrayna işgali öncesinde daha da şiddetlendi.
Putin parlamentoda yaptığı son konuşmasında Rusya'nın nükleer cephaneliğiyle övündü ve Ukrayna savaşına daha doğrudan müdahale etmeleri halinde bunu Batılı ülkelere karşı kullanmakla tehdit etti.
Kremlin analistlerine göre Putin'in mirası Ukrayna'daki çatışmanın sonucuna bağlı olacak.
Bu nedenle Putin, Batı'nın Ukrayna'nın boyunduruk altına alınmasını engelleme çabalarını artıracak ve savaşçı söylemine devam edecek.
Ayrıca diğer uzmanlar, savaşın gidişatına ve Batılı ülkelerin Ukrayna'ya verdikleri destekte ne kadar tereddüt ettiklerine bağlı olarak Kremlin ve askeri komutanların NATO ve ABD'ye başka yerlerde veya başka şekillerde meydan okuma cesareti bulabilecekleri konusunda uyarıyor.
Muhalefete müsamaha gösterilmeyecek
Putin'in dört yıllık bir başbakanlık döneminin ardından devlet başkanlığına döndüğü 2012 yılından bu yana hükümet sivil toplumu, STK'ları, hak gruplarını, bağımsız medyayı ve diğerlerini baskı altında tutuyor. Çok sayıda kişi ve kuruluş kara listeye alındı, kovuşturmayla tehdit edildi, iflas ettirildi ya da ülke dışına sürüldü.
Ukrayna'daki savaş, polis devleti politikalarına doğru gidişi daha da hızlandırdı ve milletvekilleri savaşı sorgulayan ya da muhalefet eden herkesi suçlu ilan etti.
Geçtiğimiz ay, yolsuzluk karşıtı Aleksei Navalny'nin bir hapishanede ölmesiyle birlikte zaten kuşatılmış olan muhalefet bir darbe daha aldı. Geçen ay Navalny'nin cenaze törenine katılarak saygılarını sunan bazı kişilerin şimdi polis tarafından hedef alındığı bildiriliyor.
Tüm tahminlere göre, Putin'in yeniden seçilmesinin ardından muhalif seslere yönelik baskılar da daha da artacak.