RFE/RL: Rusya, İran'ın İsrail'e Saldırısından nasıl kazançlı çıkacak?
İran-İsrail geriliminde Rusya kendisini nasıl konumlandırmaya çalışıyor? Putin, İran'ın İsrail'e saldırısından nasıl kazançlı çıkacak?
ABD merkezli düşünce kuruluşlarından RFE/RL'de, İran ve İsrail arasında artan gerilimin Rusya açısından olası sonuçlarının değerlendirildiği bir analiz yayınlandı.
Rusya'nın “dengesizlik içerisinde denge kurma arayışında” olduğu tespiti yapılan analizde, Ortaoğu'da artan krizlerin Rusya'nın Ukrayna başta olmak üzere Batı'ya karşı elini güçlendirdiği ve ABD'ye karşı yeni bir meydan okuma şansı verdiği belirtildi.
Analizde ayrıca, Rusya, İran, Kuzey Kore ve Çin arasında, Batı'nın zayıfladığına dair algıların daha da arttığına dikkat çekilerek, Rusya'nın sahada olmasa bile arka planda, bu ülkelerle birlikte İran'a destek vereceğinin kesin olduğu tespiti yapıldı.
İşte RFE/RL'de yayınlanan analiz:
İran'ın İsrail'e yönelik füze ve drone saldırısının ardından Rusya, bir süre süren sessizlikten sonra ilk resmi tepkisini verdi ve Rusya Dışişleri Bakanlığı, Moskova'nın "bölgedeki son tehlikeli tırmanıştan" duyduğu "aşırı endişeyi" dile getirdi.
Analistler Orta Doğu'da geniş çaplı bir savaşın Devlet Başkanı Vladimir Putin hükümetinin çıkarına olmayacağını değerlendirdikleri için ilk aşamada bu açıklamada doğruluk payı olabilir.
Ancak çok sayıda analist de, Rusya'nın Ukrayna'ya açtığı savaşla bağlantılı olmak üzere böyle bir savaşın birçok açıdan Putin'in işine yarayabileceğini ve bu konuda hevesli olabileceğini belirtiyor.
Washington merkezli Center for Strategic and International Studies'in Avrupa, Rusya ve Avrasya Programı'nda kıdemli bir analist olan Hanna Notte;
"Orta Doğu'nun büyük bir savaş ile karşı karşıya kalması şu anda Putin'in başına gelebilecek en iyi şey.”
değerlendirmesinde bulundu.
Peki neden?
Öncelikle Rusya, Ukrayna'nın cephe hattında önümüzdeki haftalarda ve aylarda daha da kötüleşebilecek büyük zorluklarla karşı karşıya.
Rusya'nın Ukrayna'nın enerji altyapısını yeni bir yoğunlukla vurduğu ve Kharkiv ile Odesa gibi şehirleri bombaladığı kritik bir zamanda böyle bir savaş, dikkatleri Ukrayna'daki savaştan uzaklaştıracak.
Ekim ayında İsrail'in Hamas'a karşı başlattığı savaş, Ukrayna'daki savaşa ilişkin küresel algıları zaten karmaşık hale getirmiş ve Batı'nın Rus işgaline karşı savunmasını destekleme çabalarını sekteye uğratmıştı. Orta Doğu'daki yeni bir alevlenme Rusya'nın elini daha da rahatlatabilir.
'Meydan okumak için bir şans'
Kremlin için İran'ın İsrail'e saldırmasından elde edilecek potansiyel faydalar hem geniş hem de oldukça spesifiktir.
Ukrayna'nın geniş çaplı işgalini başlatmasından bu yana geçen iki yılı aşkın sürede Rusya kendisini, Batı'ya ve özellikle de ABD'ye karşı koyan bir kahraman olarak lanse etmeye çalışıyor.
Böyle bir zeminde, İran'ın İsrail'e saldırısı Kremlin'in propagandasına hizmet edebilir ve Rusya'ya Ukrayna'daki savaş ve Batı ile hesaplaşması hakkındaki kamu anlatılarını bastırmak için kullanabileceği yeni malzemeler verebilir.
Zira, artık bir eksen haline gelen Rusya, İran, Kuzey Kore ve Çin arasında, Batı'nın zayıfladığına dair belli bir algı var.
Bu ülkelere göre; Amerika'nın tutum ve politikaları artık müttefiklerinin güvenliğini garanti edemiyor.
Kiev'de faaliyet gösteren Center for Middle East Studies uzmanlarından Ihor Semyvolos yaptığı değerlendirmede;
“İran saldırısı, Rusya ve benzer düşünen devletlere tek kutuplu dünyaya meydan okuma şansı veriyor.”
ifadelerini kullandı.
Notte, Orta Doğu'daki istikrarsızlığın, Batı'nın dikkatini ve kaynaklarını Ukrayna'dan ve NATO'nun Doğu kanadından uzaklaştırdığını, ABD'nin bölgedeki müttefikleri arasında güvensizlik yarattığını ve Batı'nın bölgeyi yatıştıramayacağına dair daha geniş, küresel bir algıyı daha da körüklediğini, dolayısıyla Gazze savaşına ilişkin algıları güçlendirdiğini belirtiyor.
Sonuç olarak, Ortadoğu'da artan sorunlar dizisi ve olası bir savaş, Ukrayna'ya yardımı durdurabilir ve başta Rusya olmak üzere bu ülkelerin Batı'ya meydan okumasını kolaylaştırabilir.
Dengesizlik içerisinde denge arayışı
Putin, İran'ın İsrail'e saldırısını, Sovyetlerin çöküşünden sonra büyük ölçüde azalan nüfuzunu yeniden inşa etmek ve Orta Doğu'da Moskova'nın etkisini arttırmak için bir şans olarak görebilir.
Rusya'nın Ukrayna'ya karşı savaşı, saldırı dronları ve bunları üretecek teknolojiyi sağlayarak saldırıyı destekleyen İran ile bağlarını sıkılaştırdı ancak Putin, Moskova'nın Orta Doğu'daki nüfuzunu arttırma ve ABD'nin nüfuzunu kırma çabalarının bir parçası olarak yıllardır İsrail ve Suudi Arabistan gibi Basra Körfezi ülkeleri de dahil olmak üzere İran'ın bölgesel düşmanlarına kur yapıyor.
Kremlin, Tahran'a doğru keskin dönüşünün ve İsrail-Hamas savaşına verdiği tepkinin İsrail ile ilişkilerine zarar vermesine rağmen, Moskova'nın çok merkezli Orta Doğu bağlarının kendisine önümüzdeki aylarda veya yıllarda oynayabileceği önemli bir bölgesel rol verebileceğini umuyor olabilir.
Notte;
"Rusya; İran'la giderek daha yakın bir ortak haline geldiğinden, İran'ın gerilimi tırmandırmasıyla birlikte Rusya'nın Körfez ülkeleri nezdindeki değerinin ve] nüfuzunun artacağını hesaplıyor olabilir. Zira Körfez ülkeleri Moskova'yı ve Pekin'i, Tahran üzerinde nüfuz sahibi tek oyuncu ve muhatap olarak görebilir"
tespitinde bulunuyor.
Ukrayna'yı kapsamlı bir şekilde işgal etmesinden bu yana, Rusya'nın İran ve vekillerine daha da yakınlaştığını belirten analistler, sahada İran yanlısı olmasa da, arka planda İran'ın Rusya'ya verdiği destek gibi Rusya'nın da İran'a destek vereceğini belirtiyor.