RFE/RL: Yapay zeka destekli dronlar savaşların geleceğini nasıl etkileyecek?
Çin ve ABD gibi ülkeler, gelecekteki savaşlar için insansız hava aracı orduları kuruyor. Dünya, yapay zeka destekli İHA'ların etkin olacağı distopik bir geleceğe doğru ilerliyor.
ABD merkezli yayın organlarından RFE/RL'de, özellikle Rusya-Ukrayna savaşı ile dünyanın gündemine oturan insansız hava araçlarının geleceğine dair değerlendirmelerin yapıldığı bir analiz yayınlandı.
Dünyanın, yapay zeka destekli insansız hava araçlarının etkin olacağı distopik bir geleceğe giderek yaklaştığı belirtilen analizde, Çin ve ABD gibi ülkelerin de insansız hava aracı orduları kurdukları belirtildi.
Analizde ayrıca; askeri uzmanların ve akademisyenlerin görüşlerine de yer verildi.
İşte RFE/RL'de yayınlanan analiz:
Katil insansız hava aracı sürülerinin insan hedeflerini avladığı distopik bir gelecek giderek yaklaşıyor.
Ukrayna'da yaklaşık 3 yıldır Rusya'nın saldırılarına karşı çalışmalar yürüten ve askeri teknolojinin geliştirilmesin sorumlu olan Ukrayna hükümet kuruluşu olan Brave1;
“Düşman hedeflerinin insansız hava araçları tarafından doğru tanımlanması sorunu hala devam ediyor. Ancak teknolojinin geldiği nokta her geçen gün ilerliyor.”
değerlendirmesinde bulundu.
Rusya'nın Ukrayna'yı işgali, uygun maliyetli, bomba taşıyan quadcopterlerin milyonlarca dolar değerindeki hedefleri vurmasını sağlayan drone teknolojisindeki hızlı ilerlemeyi körükledi.
Ukraynalı drone pilotlarının ayda binlerce dronu Rus sinyal bozucu cihazlarına kaptırdığı bildiriliyor.
Brave1'e göre Ukrayna'daki bazı geliştiriciler, bir pilotun birden fazla silahlı dronu tek başına uçurmasına olanak tanıyan sürü halinde drone sistemlerine odaklanmış durumda. Ancak Ukraynalı drone geliştiricileri için en önemli öncelik “elektronik savaşın etkisini en aza indirmek”.
Brave1 sözcüsü RFE/RL'ye verdiği demeçte;
“Yapay zeka destekli hedefleme modülleriyle donatılmış dronlar, angajman aşamasında operatörle bağlantı kurmadan hareket edebilir. Operatör hedefe kilitlenir, ardından yapay zeka hedefleme sürecini bağımsız olarak devralır ve böylece düşman elektronik harp müdahalesini aşabilir.”
değerlendirmesinde bulundu.
Diğer bir ifade ile bu tür yarı otonom dronlar elektronik harp unsurlarını aşabilir ve kendi “kararlarını” verebilir.
Diğer yandan nispeten basit otomatik hedefleme sistemleri bile Rus tarafında zorluklarla karşılaşıyor gibi görünüyor.
Son gelişmelerde; Rus kamikaze insansız hava araçlarının pilotları tarafından manuel kontroller lehine devre dışı bırakıldığı görülüyor ve özellikle tamamen otonom insansız hava araçlarında yıkıcı hata potansiyeli can sıkıcı bir engel gibi görünüyor.
Rutgers Üniversitesi'nden askeri uzman Michael Boyle ise yaptığı değerlendirmede;
“Bu dronların üreticileri genellikle güvenli olduklarını çünkü yazılımın dost ve sivilleri iyi bir şekilde ayırt edebildiğini savunuyor. Ancak ABD'den ve Ukrayna'daki savaştan bunun her zaman böyle olmadığına dair çok sayıda anekdot bilgimiz var.”
değerlendirmesinde bulunuyor.
Hem Çin'in hem de Amerika Birleşik Devletleri'nin gelecekteki herhangi bir çatışmada önemli bir rol oynaması muhtemel insansız hava aracı orduları kurduklarına inanılıyor.
Çin, büyük ölçüde Shenzhen'li üretici DJI sayesinde dünya drone pazarına hakim durumda.
İlk quadcopterinin 2013 yılında piyasaya sürülmesinden bu yana, şirket hem özellik hem de satış açısından rekabette açık ara önde olmayı sürdürdü.
Bugün DJI tüm dünyadaki drone pazarının yaklaşık yüzde 70'ine sahip.
DJI, Çin ordusuyla olan bağlantılarını reddetti ancak analistler, Pekin'den gelen büyük yatırımları, devletin milyarlarca dolarlık şirketin operasyonlarında bir parmağı olabileceğinin kanıtı olarak gösteriyor.