Rusya'da artan otoriterleşmenin öteki yüzü: On binlerce Rus ülkeden kaçıyor

Rusya'nın geçen ay Ukrayna'yı işgal etmesinden bu yana on binlerce Rusya vatandaşı İstanbul'a kaçtı. Rus halkının büyük bölümü bu savaşın cezai bir niteliği olduğunu düşünmelerinden ötürü öfkeli. Halk zorunlu askerlik veya kapalı bir Rus sınırı olasılığından endişe duyuyor veya geçim kaynaklarının ülkelerinde artık geçerli olmayacağından endişe ediyor.

1. resim
14.03.2022

Birçok Rus vatandaşı, Visa ve Mastercard'ın Rusya'daki hizmetlerini askıya almasının ardında umutsuzca ATM'lerde sıraya girdi. Telegram sohbetlerini veya Google Haritalar'ı incelederek diğer Rus sürgünlerin barınma yeri bulmasına yardımcı olmak için destek grupları örgütledi.

Bunlar sadece buzdağının görünen kısmı. On binlerce kişi Ermenistan, Gürcistan, Özbekistan, Kırgızistan ve Kazakistan gibi ülkelere göç etti. Ruslar, sadece AB vizesine sahip olanların geçiş yapabildiği Letonya sınırında saatlerce bekliyor.

Dünya, yaklaşık 2,7 milyon Ukraynalının yerlerinden edilmesiyle bu insani krize odaklanırken, Rusya'nın otoriterleşmenin yeni bir boyut kazanması birçok Rus vatandaşının geleceği için umutsuzluğa düşmesine sebep oluyor.

(The New York Times)
(The New York Times)

Yaşanan süreç, Ukrayna'daki savaştan çok daha küçük olmasına rağmen 100.000'den fazla muhalif ismin İstanbul'a sığındığı Rus İç Savaşı sürecini hatırlatıyor.

Chicago Üniversitesi'nden Rus ekonomist Konstantin Sonin,

"Barış zamanında daha önce hiç böyle bir şey olmamıştı. Rus topraklarında savaş yok. Ama yaşananlar ortada.”

ifadelerini kullanıyor.

Rusya'dan kaçanlardan bazıları, savaş hakkında “yanlış bilgi” olarak nitelendirilen haberleri suç sayan yeni yasa kapsamında tutuklanmaktan korkan blog yazarları, gazeteciler veya aktivistler.

Diğerleri ise Rusya'da bir gelecek görmeyen müzisyenler ve sanatçılar. Ve tabi ki teknoloji, hukuk ve diğer endüstrilerde, rahat bir yaşam beklentisinin bir gecede yok olduğunu gören işçiler de var.

Bu insanlar arkalarında işlerini, ailelerini ve Rus banka hesaplarında geri almayacakları paraları bıraktılar.

(The New York Times)
(The New York Times)

Moskova'da oyun yazarı olarak hayatını sürdüren Polina Borodina, hükümetinin Ukrayna'daki savaş hakkında

“Onlar sadece geleceğimizi elimizden almadılar. Geçmişimizi de elimizden aldılar."

tespitinde bulunuyor.

Bu tepkiler işgalin Rusya'da neden olduğu değişimi yansıtıyor. Başkan Vladimir Putin'in tüm baskısına rağmen, Rusya geçen aya kadar dünyanın geri kalanıyla kapsamlı seyahat bağlantılarının, bağımsız medyaya erişim sağlayan çoğunlukla sansürsüz bir internetin, gelişen bir teknoloji endüstrisinin ve birinci sınıf bir sanat ortamının olduğu bir yer olarak kaldı.

Batılı orta sınıf yaşamından kesitler yaygın olarak mevcuttu. Ancak 24 Şubat'ta uyandıklarında birçok Rus her şeyin bittiğini biliyordu. Örneğin Rus gazeteci Dmitry Aleshkovsky, savaşın başlamasının ertesi günü arabasına bindi ve Letonya'ya gitti.

Aleshkovsky, Putin için “Kırmızı çizgi aşılırsa, artık hiçbir şeyin onu tutamayacağı tamamen açık hale geldi. İşler daha da kötüye gidecek." tespitini paylaştı.

İşgal başladıktan sonraki günlerde ülke genelinde 37 farklı şehirde 14.000'den fazla kişi savaş karşıtı gösteriler nedeniyle tutuklandı.

Elbette, birçok Rus vatanadşı da bu savaşı destekliyor ve bu destekçilerin çoğu, devlet tarafından işletilen televizyon haberlerine güvendikleri için Rusya'nın saldırganlığının boyutundan habersiz.

Bu ay eşiyle birlikte İstanbul'a kaçan St. Petersburg'da spor yorumcusu olarak çalışan 64 yaşındaki Kirill Nabutov durumu şöyle özetliyor:

"Tarih özellikle Rusya'da bir sarmal şeklinde ilerliyor. Rusya, aynı yere geri dönüp duruyor."

Savaşın başlangıcından bu yana Gürcistan'a giden 20.000 Rus vatandaşı, sosyal medyada Rusya karşıtı grafiti ve düşmanca yorumlarla dolu göz korkutucu bir ortamla karşı karşıya kaldı.

Kremlin tarafından kısa süre önce kapatılan Rus insan hakları grubu Memorial International'dan 26 yaşındaki Leyla Nepesova,

"Tüm Rusların Putin gibi olmadığını açıklamaya çalıştık. Ama olmadı. Putin'den de nefret ediyoruz"

ifadelerini kullanıyor.

Birçok Gürcü, Ukrayna işgali ile Rusya'nın 2008'deki Gürcistan savaşı arasında paralellikler görüyor. Birçoğu Rusya'dan gelenleri memnuniyetle karşılarken, bazıları güvenlik veya ahlaki nedenlerle Rusya'dan kaçan Rus muhalifler ile Putin'i destekleyenler arasında ayrım yapmıyor.

Hatta bazı Gürcistan vatandaşları, Gürcistan'da ev sahibi olanlara Rusya'dan gelenlerin kiracılığını reddetmeleri çağrısında bulundu.

Hükümetin her gün birkaç bin Rus'un geldiğini söylediği Ermenistan'da ise Rusya'dan gelenlerin daha iyi karşılandığı bildiriliyor. 25 yaşındaki Daur Dordzheir, Rusya'da devlete ait Sberbank'taki avukatlık işini bıraktığını, mali işlerini düzenlediğini ve bir vasiyet hazırlayarak annesiyle vedalaştığını söylüyor.

Rusya'da 10 yıl hapis yatan sürgündeki petrol kralı Mikhail Khodorkovsky, Rusya'dan kaçanlara İstanbul ve Erivan'da konut sağlayan “Ark” adlı bir projeyi finanse ediyor. Khodorkovsky geçtiğimiz Perşembe günü yaptığı lansmanından bu yana yaklaşık 10.000 kişi tarafından uygun konutların aratıldığını açıkladı.

Bir yapay zeka firmasında pazarlama müdürü olan Irina Lobanovskaya'nın mesajlaşma uygulaması Telegram'da açtığı göç konusunda vizeler ve çalışma izinleri hakkındaki grup 10 kişiyle başladı. Grubun şu anda 106.000'den fazla üyesi var.

Birçoğu, her şeyi geride bırakmanın acısının dayanılmaz olduğunu ve belki de Putin'i durdurmak için yeterince çaba göstermemenin suçluluğu içerisinde olduğunu belirtiyor.

Antropolog olan 30 yaşındaki Alevtina Borodulina, savaşa karşı “açık mektup imzalayan” 4.700'den fazla Rus bilim insanına katıldı. Ardından, Moskova'nın merkezindeki Boulevard Ring'de arkadaşlarıyla birlikte yürürken, içlerinden biri “savaşa hayır” yazan bir çanta çıkardı ve hemen tutuklandı.

Borodulina bu olaydan sonra 3 Mart'ta İstanbul'a kaçtı. Ukrayna'yı destekleyen bir protestoda benzer düşünen Ruslarla bir araya geldi ve şimdi Kovcheg projesinde diğer Rus vatandaşına yardım etmek için gönüllü oldu.

Borodulina, Moskova'daki son günlerini, “Sovyetler Birliği'nin son dönemini görüyor gibiydim” ifadeleri ile özetliyor.

New York Times'da yayımlanan analiz gdh.digital tarafından çevrilmiştir.