Rusya'nın kara deliği: Transdinyester

Moldova’nın işgal altındaki bölgesi Transdinyester, Ukrayna için ne kadar tehlike arz ediyor?

1. resim
02.06.2022

Moldova’nın işgal altındaki bölgesi Transdinyester, Ukrayna için ne kadar tehlike arz ediyor? Rusya, 30 senedir de fakto işgal altında tuttuğu bu toprakları Ukrayna’ya karşı nasıl kullanabilir? Mevcut savaş Transdinyester açısından da yeni durum oluşturabilir mi? 

Moldova’nın “kara deliği” Transdinyester’in sözde Devlet İletişim ve Enformasyon Servisi’nin eski başkanı, eski Transdinyester “Cumhurbaşkanının” danışmanı Gennadi Çorba, Ukrayna’nın TCH televizyonuna verdiği röportajda son haftalarda gündemde olan soruları yanıtladı: 

Transdinyester ne kadar Rusya’dır? 

Bu, yerleşik bir genellemedir. Oysa kabul etmek gerekir, Transdinyester Rusya değil, Transdinyester Şerif’tir (bölge ekonomisinin tüm sektörlerine hükmeden tekel şirketi).  Sadece para ile ilgili sorunları çözmek için burada Rusya’nın, Rus dünyasının bu statüsü yetiştirildi. Gerçek şu ki, Şerif’in en önemli gelir kaynağının devamlılığı ve Transdinyester’in varlığı sadece buraya ücretsiz gelen ve milyarlar kazanılan Rusya doğalgazı sayesinde mümkündür. Milyarlardan bahsediyorum, milyon dolarlardan değil. Kişinev, Kiev yönünde de yayılan milyarlardan. Yani burada bir kara delik vardı. Ve uygun çıkar elde etmek için Rusya toprağı statüsü gerekliydi. Bu, para kazanan herkesin işine geliyordu. 

Yani tipik bir gri bölgeden bahsediyoruz…

Bu gri bölgeden de öte bir kara deliktir.  Anladığım kadarıyla Medvedçuk (Putin’in Ukrayna’daki ortağı) ile ilgili olaylarda bazı meseleler de Transdinyester üzerinden halledildi. Poroşenko’nun da bağlantıları vardı. Poroşenko eski Transdinyesterlidir. Babası orada yaşıyordu ve oldukça ciddi bağlantıları vardı. Odessa vilayetinin eski yöneticilerinin de ciddi bağlantıları vardı. Ve büyük paralar dönüyordu. İşte bu nedenle de o bölgeyi görmezden gelmeye çalışıyorlardı. Mümkün olduğunca bu konuda az konuşuluyordu, çünkü konuşunca ilginç şeyler ortaya çıkabilirdi. Ancak bugün Ukrayna’daki savaştan dolayı Transdinyester yeniden jeopolitik çıkarların odak noktası oldu. 

Transdinyester halkı orada zorla oluşturulan bu Sovyet sonrası düzeni ne kadar destekliyor? 

Halkın büyük çoğunluğu özellikle son dönemde Batı’ya gidiyor. Özellikle de Polonya, Çekya, Almanya, Romanya’ya.

Savaştan dolayı bu süreç hızlandı mı? 

Savaştan dolayı çocukların buradan çıkartılması süreci hızlandı. Tabi imkanı olan insanlar ilk fırsatta buradan ayrılıyor. Çünkü ekonomik sorunlara bir de savaş eklendi. 

Transdinyester’de ortalama maaş ne kadar? 

En yüksek emekli maaşını söyleyeyim; 1700 Trandinyester rublesi. Bu, yaklaşık 107 dolar yapıyor. Dikkatinizi çekerim, bu, en yüksek. Yani 30-40 yıl çalışan insanların emekli maaşı. En düşük emekli maaşı ise 60 dolar. Belediye hizmetleri nispeten ucuz, ama gıda fiyatları hatta Ukrayna’dan bile daha yüksek. 

Trandinyester Moldova toprağıdır ve Ukrayna da bunu destekliyor. Peki sizce Transdinyester yeniden Moldova olabilecek mi? 

Daha fazlasını söyleyeyim, tam da öyle olacak. Şu an jeopolitik oyuncular bu bölge ile yeniden ilgilenmeye başladılar. Geçtiğimiz yılın Şubat ayına kadar Trandsinyester’in tanınmamış devlet statüsü vardı. Rusya’nın etkisi kaldığı müddetçe, Kişinev’i Rusya yanlısı güçler yönettiği sürece Trandsinyester o statüde varlığını sürdürüyordu. Ancak şimdi durum değişti. Transdinyester’in Novorossiya’ya katılarak varlığını sürdüreceğine ilişkin umutlar duvara çarptı. Ve çok kısa zamanda biz değişikliği de göreceğiz – çünkü Transdinyester’in mevcut statüsü Rusya dışında kimseyi tatmin etmiyor. 

Bu, askeri müdahale ile mi olacak?

Sandu liderliğindeki Moldova buna şimdilik hazır değil. Bende olan bilgilere göre, Sandu Almanya’nın ciddi etkisi altında. Tabi Transdinyester’e müdahale durumunda Rusya’nın Kişinev’e saldırabileceği korkusu da var.  Bence Odessa’nın bombalanması Kişinev’e bir uyarı idi – Sandu kafasını kaldırmaya karar verirse ne olabileceğine ilişkin bir tehdit idi.  O nedenle de Kişinev sorunu ekonomik yollarla çözmeye çalışıyor – zira şu an Ukrayna sınırı kapalı olduğu için Trandsinyester’in ihracatı tamamen Kişinev’den geçiyor. 

Konunun başka bir boyutuna bakalım. Transdinyester’de 90’lı yılların başlarından itibaren bulunan Rusya askeri gücü ile ilgili durum nedir?

Burada iki çeşit askeri güç var. Birincisi 90’lı yıllarda yasal olarak getirilerek  yerleştirilen barış gücü. Bunlara “mavi kasklılar” deniyor. Buraya resmi olarak Rusya, Moldova ve Transdinyester güçleri dahildir, ancak aslında yüzde 70’i Rusya askerlerinden oluşuyor. Yine de bunlarla ilgili sorun yok, zira resmi ve uluslararası bir statüleri var. 

Transdinyester’de bulunan Rus askeri birliklerinin diğer türü ise “OGRB” adlandırılan Birleşik Rus birlikleridir.  Sovyet zamanında Moldova Odessa askeri Dairesine bağlı idi ve arazisinde 14’üncü ordu bulunuyordu.  Sovyetler Birliği dağılmaya başladığında Moldova’daki askeri birlikler “sol sahil”e gönderildi ve savaştan sonra Kişinev bu bölge üzerinde kontrolü kaybetti.  14’üncü ordunun kalıntıları burada kaldı ve yeniden reform sürecinden geçecek Birleşik Rus askeri grubunu oluşturdu.  Rusya 1998-99 yıllarında bu askeri birlikleri kendi arazisine çekme taahhüdü verdi, ancak yapmadı.  Çünkü Moldova’da Kolbasna köyünde SSCB’nin Güney Ordularının depoları bulunuyordu. Bu, yer altında bulunan, yaklaşık 20 bin ton silah ve mühimmatın bulunduğu büyük alana yayılmış bir depodur. Rusya, bu deponun güvenliğini sağlama bahanesiyle kendi birliklerini buradan geri çekmedi.  

Bu birlikler mevcut savaşta nasıl bir tehdit oluşturuyor? 

Tiraspol’de bir uçak pisti var ve modernize edildi. Bu pist İl-76 gibi ağır nakliye uçaklarını kabul edebiliyor. Yani mühimmat ve asker taşıyacak uçakları kabul ediyor. Bana kalırsa, Rusya’nın ilk amacı Odessa’yı kuzeyden Mikolayiv taraftan bloke etmek, denizden çıkarma yapmak, Transdinyester sınırına yaklaşmak ve aynı zamanda Tiraspol askeri havalimanı üzerinden Kiev’e güneyden saldırı düzenlemek idi. Aynı zamanda uzak mesafeden silah taşımaya da gerek kalmayacağını, Transdinyester’deki mühimmatı kullanacaklarını düşünüyorlardı. Daha da fazlasını söyleyeceğim – Duma’ya erişimi olan arkadaşlarla konuşmalarımda bu cümleyi duyuyordum: “Sen neden bu pozisyonu sergiliyorsun, 48 saat sonra Tiraspol’e indirme başlayacağını anlamıyor musun?”

Ukrayna’ya darbe vurma açısından Transdinyester’deki Birleşik Rus birlikleri grubu tehlike oluşturmuyor. Bu, daha çok belli koşullar altında kendi rolünü oynayacak bir destek grubudur.  Ancak her halükarda bir düşman gücüdür ve bu nedenle de Ukrayna’nın Transdinyester sınırında askeri güç bulundurması gerekiyor. 

Yani şimdi Transdinyester ile sınırda asker bulundurmak için suni gerilim mi oluşturuluyor? 

Tabi Ukrayna için bu sorunu Moldova’nın Transdinyester’in reintegrasyonunu tamamlamasına destek yoluyla çözmesi ideal seçenek olurdu. Çünkü Moldova burada askeri operasyon yapamaz. Ancak öte yandan bugün bu eski savaşın Kiev, Kişinev ve Batı’yı tatmin edecek şekilde çözülmesi için bir şans var.  Fakat bu konuda da öncelikle bu topraklarda yaşayan insanlarla ilgili karar vermek lazım. Çünkü biz bugün rehine durumundayız. Bir gettoda yaşıyoruz. Evraklarımız hiçbir yerde tanınmıyor. Transdinyester plakası ile kendi arabana oturup hareket edemezsin – Moldova’da sorun yok, ama ülke dışına çıkamazsın. Bu sorunlarla karşılaşmayan insanlar tanınmamış bir devlette yaşayan insanların kabusunu anlayamaz. Sovyetler Birliği’nin dağıldığı arifede – 1989’da yapılan nüfus sayımına göre, Transdinyester’de 850 bin kişi yaşıyordu. Bugün en iyi halde 230-250 bin kişi yaşıyor. 

Şu an Tiraspol havalimanının durumu nedir? Pistin tamamen dağıtıldığı ve uçak kabul edemediğini söylenmişti…

Askeri havalimanında radar sistemleri çalışmıyor. Fakat normalde uçaklar inebiliyor. Rusya Federasyonunun buraya indirme yapma tehlikesinin önünü alan tek faktör Odessa üzerinde hava savunma sistemlerinin  İl 76 model kargo uçaklarını bir iki kez yere sermesidir. 

Moldova’nın eski Cumhurbaşkanı Dodon Putin yanlısı idi. Putin’le dost idi ve çok kurnazdı, bundan para kazanıyordu. Üç sene önce Rusya Moldova’ya 3 milyar dolarlık kredi vermeye karar verdi. Ancak bu kredinin amaçları vardı –  birincisi, Ağır nakliye uçaklarını kabul etme kapasitesine ulaştırmak için Belsk askeri havalimanının yeniden kurulması. İkincisi şu an ağır uçakları kabul edemeyen Kişinev Uluslararası havalimanının modernizasyonu. Üçüncüsü gerektiğinde ağır askeri araçların hareketi Ukrayna yönüne giden otoyolların modernizasyonu.

Yani ikinci bir Belarus oluşturmak istemiş…

Evet, tam da öyle. Bu plana Tiraspol ve onun askeri havalimanı da dahil idi. 

Peki bunları gerçekleştirebildiler mi?

Hayır. O zaman Moldova Anayasa Mahkemesi bu kredinin yasadışı olduğuna karar verdi. Moldova’nın doğalgaz borcu “Moldovzgaz” firmasının borcu olarak formüle edilmiş.  Bu firmanın yüzde 50’den fazlası Gazprom’a ait. Yani Gazprom Gazprom’a borçlu. İşte Rusya’nın o kredisinin şartlarından biri de tüm borçların devlet borcu olarak tanımlanmasıydı. Moldova Anayasa Mahkemesi bu nedenle bu kredinin kanunsuz olduğuna karar verdi. 

Moldova’da siyasi durumun değişmesi ve şu an Moldova’dan ikinci bir cephenin açılmaması bence Ukrayna’nın işine yaradı.  Dodon en son Putin’le görüşmeye gittiğinde kabul edilmedi. Çünkü o, Putin’i iktidarda kalacağına ve Putin’in Moldova’ya ilişkin tüm olanlarının gerçekleşeceğine ikna etmişti. Moldova’nın ikinci Belarus olması gerekiyordu. Ancak gerçekleşmedi…