Soğuk Savaş sembolü olarak Berlin Duvarı
Berlin Duvarı, 20. yüzyılın en önemli siyasi sembollerinden biri olarak tarihe geçti. 13 Ağustos 1961'de inşa edilen ve 9 Kasım 1989'da yıkılan bu yapı, Almanya'nın Doğu-Batı olarak bölünüşünün ve Soğuk Savaş döneminin somut bir yansıması olarak kabul edildi.
Duvarın inşası ve sebepleri
İkinci Dünya Savaşı'nın ardından Almanya, Müttefik güçler tarafından işgal edilerek dört bölgeye ayrıldı.
Berlin de benzer şekilde bölünmüş, şehrin Doğu kısmı Sovyetler Birliği'nin, Batı kısmı ise ABD, İngiltere ve Fransa'nın kontrolü altına girdi. Bu bölünme, zamanla Doğu ve Batı Almanya'nın ortaya çıkmasına yol açtı.
Duvarın inşasıyla 1950'ler boyunca, Doğu Almanya'dan Batı'ya doğru büyük bir göç dalgası yaşandı. Bu durum, hem Doğu Almanya ekonomisinin zayıflamasına hem de sosyalist SSCB rejimin meşruiyetini sarsıyordu.
Her geçen gün Doğu'dan Batı'ya artan bu göçü durdurmak için Sovyetler Birliği lideri Nikita Kruşçev, radikal bir çözüm olarak Berlin Duvarı'nın inşasına karar verdi.
Duvarın sosyal ve ekonomik olarak yansıması
Berlin Duvarı, aileler ve arkadaşları birbirinden ayırdı, insanların özgürce seyahat etme haklarını ellerinden aldı.
Doğu Berlinliler için duvar, özgürlüklerinin kısıtlanması anlamına geliyordu. Batı Berlin ise, komünist blok içinde kapitalist bir ada haline geldi.
Duvarın varlığı boyunca, birçok Doğu Alman vatandaşı Batı'ya kaçmaya çalıştı. Bu kaçış girişimleri genellikle tehlikeli ve bazen ölümcüldü. Resmi rakamlara göre, en az 140 kişi duvarı geçmeye çalışırken hayatını kaybetti. Ancak bazı tarihçiler, gerçek sayının çok daha yüksek olduğunu iddia etmektedir.
Duvarın yıkılışı ve sonrası
1980'lerin sonlarına doğru, Sovyetler Birliği'nde Mihail Gorbaçov'un başlattığı reform hareketleri ve Doğu Avrupa'daki komünist rejimlerin zayıflaması, Berlin Duvarı'nın sonunu hazırladı.
9 Kasım 1989'da, Doğu Almanya hükümeti vatandaşlarının Batı'ya seyahat etmesine izin veren bir açıklama yaptı. Bu açıklamanın ardından binlerce Doğu Berlinli duvarı aşarak Batı Berlin'e geçti. Bu olay, duvarın fiilen yıkılışının başlangıcı oldu.
Duvarın yıkılışı, sadece Almanya'nın birleşmesinin yolunu açmakla kalmadı, aynı zamanda Soğuk Savaş'ın sona ermesinin ve Avrupa'daki komünist rejimlerin çöküşünün de sembolü haline geldi.
3 Ekim 1990'da Almanya resmen birleşti.
Berlin Duvarı'nın yıkılışının üzerinden otuz yıldan fazla zaman geçmesine rağmen, bu olayın etkileri hala hissedilir.
Duvar, bölünmüşlüğün, özgürlük mücadelesinin ve siyasal değişimin güçlü bir sembolü olarak tarihte yerini aldı.
Bugün, Berlin Duvarı'nın geçtiği hat, işaretlenmiş bir şekilde şehri ziyaret eden turistler arasında büyük ilgi görüyor.
155 kilometre uzunluğundaki Berlin Duvarı'nın bazı bölümleri, bugün hala Berlin'in belirli yerlerinde anıtsal ve turistik bir değer taşıdığı için ayakta duruyor.
- Kempe, F. (2011). Berlin 1961: Kennedy, Khrushchev, and the Most Dangerous Place on Earth.
- Taylor, F. (2006). The Berlin Wall: A World Divided, 1961-1989.
- Hertle, H.H., & Nooke, M. (2011). The Victims at the Berlin Wall, 1961-1989
- Sarotte, M.E. (2014). The Collapse: The Accidental Opening of the Berlin Wall.