Stratonikeia'da bulunan eserler Türk dönemine de ışık tutuyor

Muğla'nın Yatağan ilçesinde Stratonikeia Antik Kenti'nde yürütülen kazı çalışmalarında gün yüzüne çıkarılan tarihi eserler, antik kentteki Türk dönemine de ışık tutuyor.

1. resim
07.02.2022

UNESCO Dünya Miras Geçici Listesi'nde yer alan ve 'gladyatörler şehri' olarak bilinen aynı zamanda dünyanın en büyük mermer kentleri arasında gösterilen Stratonikeia'da 1977'de başlayan kazı çalışmaları devam ediyor.

Helenistik, Roma, Bizans'ın yanı sıra Anadolu beylikleri, Osmanlı ve Cumhuriyet dönemleri için de önem taşıyan antik kentte, her yıl birbirinden kıymetli eserler gün yüzüne çıkıyor.

Sratonikeia Antik Kenti Kazı Başkanı Prof. Dr. Bilal Söğüt, Karia bölgesinin en önemli kentlerinden biri olan Stratonikeia'nın, Anadolu'nun yerli halkı olan Karialılar ve Leleglere ait bir yerleşim yeri olduğunu söyledi. Antik kentin birçok bölgesinde kazı çalışmalarının devam ettiğini söyleyen Söğüt, tarihi alandaki yapıların bir bütün olarak korunduğunu ifade etti.

Söğüt, kentte yürütülen kazı çalışmalarında şehrin giriş kapısından imparatorlar tapınağına, Roma hamamından Türk evine kadar her yapıyı aşamalar halinde gün yüzüne çıkardıklarını kaydetti.

Geçen yıl kazı, konservasyon ve restorasyon çalışmaları gerçekleştirdiklerini anlatan Söğüt, "Stratonikeia, yaşayan bir tarih kenti. Antik kentteki kazı çalışmalarında 2021'de 528 eser gün yüzüne çıkarıldı. Bulduğumuz eserlerin tamamı müzede vitrine konulabilecek nitelikte." dedi.

"Yaşayanların bir kısmı zenginmiş"

Bulunan eserler içerisinde Türk dönemine ait 122 eser yer aldığına dikkati çeken Söğüt, şu bilgileri paylaştı:

"Antik kentte, Menteşe Beyliği ve sonrasına ait hamam, cami, evler, yollar ve yerleşim dokusu dışında farklı buluntular da tespit ettik. Buluntular arasında, Türk dönemine ait seramik, metal, cam ve ahşap eserler yer alıyor. Bu dönemde kullanılan seramik, günlük kullanım kapları ve dokuma malzemeleri, süs eşyaları ve ok uçları bulduk. Gün yüzüne çıkarılan eserler, o dönemde yaşayan insanların belirli bir bölümünün ekonomik anlamda zengin olduğunu gösteriyor. Özellikle mühürler bunun en güzel örneği."

Söğüt, buluntuların, bölgede yaşayanların çevresindeki Türk beylikleri dışında, Ege adasındaki toplumlarla da ticari ilişkiler kurduğunun göstergesi olduğunu vurguladı.

"Mozaiklerin tamamına ulaşmayı hedefliyoruz"

Kazı Başkanı Prof. Dr. Söğüt, gün yüzüne çıkarılan Geç Roma Dönemi'ne ait mozaiklerle ilgili çalışmaların süreceğini ifade ederek, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Kuzey ve Batı Cadde'nin birleşme noktasında ortaya çıkan mozaiklerin tamamına ulaşmayı hedefliyoruz. Buradaki kazıdan güzel sonuçlar elde ettik. Roma İmparatorluk dönemindeki yapılarda 4. yüzyıldan itibaren değişiklikler olduğunu ve bu mozaiklerin eklendiğini tespit ettik. Kazılar ilerledikçe yapının diğer bölümlerini de ortaya çıkaracağız."

Bölgede kazı ekibinin yanı sıra çizim ekibinin de görev yaptığına değinen Söğüt, yapıların dijital ortamda da üç boyutlu olarak ayağa kaldırıldığını sözlerine ekledi.