Su insanı neden rahatlatır?

Gün içinde özellikle yorulduğumuzda ve daraldığımızda, duş alıp rahatlamak isteriz. Ya da herhangi bir stres veya kaygı anında yüzümüzü yıkamanın kendimizi daha iyi hissettirdiğini hepimiz biliyoruzdur.

Tüm bu durumların bilimsel bir açıklaması var.

Stresli ve zor geçen bir günün sonunda bir duş alma isteğinin ya da sıcak bir banyo yapmak istemenin tek sebebi hijyen değil. Suyun cildimiz üzerindeki akışı son derece rahatlatıcı ve yatıştırıcıdır.

Temel olarak soğuk su yüzümüze temas ettiğinde ve nefesimizi tuttuğumuzda; kalp ritmimiz düşüyor, kan vücudumuzun merkezine doğru çekiliyor ve sonuç olarak bir tür huzur hissi ortaya çıkıyor.

Toplumumuzda da yaygın bir gelenek olarak, yorgun bir kişiye su verilir. Suyun yorgunluğu alarak kişiyi rahatlatacağına inanılır. Suyun yorgunluğu aldığı, düşünme sürecini hızlandırdığı, beynin daha iyi çalışmasına yardımcı olduğu tecrübe edilmiştir.

Su, hepimiz için bir hayat kaynağıdır. Sudan mahrum kalmak sadece bedenen değil, ruhen de zararlıdır. Su aynı zamanda mutluluk hormonunun salgılanmasına yardımcı olur, sinir sistemi üzerinde olumlu rol oynar. Kendisini yorgun ve stresli hisseden kişi suya yönlendirilir. Örneğin abdest almanın, bedeni ve ruhu iyi hissettirdiği söylenir. Su, bedende biriken negatif enerjiyi alır ve kişinin kendini daha iyi hissetmesini sağlar.

Yeterli miktarda su içmek; uyku düzeninden kişinin kendini güvende hissetmesine kadar birçok şeye fayda sağlar.

Sonuç olarak, su ruh ve beden sağlığımız için bir şifa kaynağıdır. Eski dönemlerde de ruhsal hastalıkların tedavisinde, suyun gücünden yararlanılmıştır. Çünkü su sesi, gevşemeye yardımcı olur.

Dolayısıyla hayat kaynağımız ve bütün canlıların ortak değeri olan suyu doğru kullanmalı, israf etmemeli ve kirletmemeliyiz.