Takıntıların oluşturduğu komedi "Takıntılar" filminde can bulacak
Fransız yazar Laurent Baffie’nin yazdığı ve tüm dünyada hem sahneye hem de filme uyarlanan "Takıntılar" bu kez ülkemizde film olarak uyarlandı. Yunus Nihat Özcan’ın yönettiği filmde; Zafer Algöz, Seda Bakan, Özge Özberk, Ecem Erkek, Sarp Akkaya ve Bora Akkaş rol alıyor. Türkiye prömiyeri yapılan ve Kasım’da vizyona girecek olan filmi, gdh dijital Kültür-Sanat editörü Deniz Ali Tatar değerlendirdi.
Yaşam, hele ki zorlu dönemleriyle beraber daha da zorlaştığı bir dönemi sizlere sunabiliyor. Hele ki bir de toplumun dışlayacağı bir engeliniz ve ya hastalığınız varsa, yaşam çok daha çekilmez olabiliyor. Bu durum sizi eve kapatabiliyor ve depresyona kadar da sürükleyebiliyor. Ama bir çözümü olmalı, bazen unutmak ve doyasıya yaşamak gerek hayatı aslında...
Fransız yazar Laurent Baffie’nin kaleme aldığı "Toc Toc" adlı tiyatro oyunu, ülkemizde de "Takan Takana" adıyla bir çok kez sahnelenmişti. Ben, Tatbikat Sahnesi’nin yorumladığı versiyonu izlemiştim ve bu hikayeyle o vesileyle tanışmıştım. Hem metnin kalitesini hem de Tatbikat Sahnesi’nin oyuncularıyla beraber Erdal Beşikçioğlu’nun oyuna kattığı yorumlamada nefes almıştım. Ardından hikayeyi daha da irdeleyerek bu kez de 2017 yapımı İspanyol filmi "Toc Toc" u izlemiştim. Filmde bu kez hikayeye ve film evreninde bu OKB hastalarının alanına daha başka bir açıdan tanıklık etmiştim. Şimdi ise, Türk oyuncular, yönetmenler ve teknik ekipler tarafından hazırlanan "Takıntılar" filmiyle karşı karşıyaydım.
OKB hastası altı kişinin hikayesi
Altı farklı insana odaklandığımız bu hikayede, OKB yani ’Obsesif Kompulsif Bozukluk’ hastalığına sahip bu kişilerin bambaşka takıntılarına ve bu takıntılarına bir çözüm bulma yolculuklarına şahit oluyoruz. Bir teraspistin bekleme odasında art arda karşılaşan bu 6 OKB hastasının aynı doktorla randevusu vardır. Doktorun uçağını kaçırması nedeniyle terapi yapamayan hastalar, bir anda kendi çözümlerini kendileri bulmaya çalışır. Kimisinin temslik takıntısı, kimisinin kelimeleri iki kez söylemesi, kimisinin kendi tutamadan küfretmesi, kimisinin çizgilere basmadan yürüyememesi gibi gibi… Hem merak uyandırıcı, hem eğlence vadeden, hem de görsel şmlen sunan bir hikayeye sahibiz. "Takıntılar" filminin prömiyeri, geçtiğimiz hafta Antalya’da yapıldı. Filmin ülkemizde 15 Kasım’da vizyona girmesi planlanıyor.
Takıntılar, tam anlamıyla ana akım izleyiciyi yakalayacak hem de bir yandan farklı ama yerli bir sinema deneyimi yaşamak isteyenleri yakalayak türeden bir yapım olmuş. Fransa’dan çıkan ama Türk kodlarını doğru kullanarak hikayesinde harmanlayan bir senaryomuz var. Özellikle bu açıdan izleyicinin dikkatini çekebilecek ve yabancılamayacak bir film izleme şansınız var. Filmin OKB’yi anlatmak ya da ne olduğunu öğretmek gibi bir derdi yok. Yalnızca bu hastalığın insanların üzerinde farklı farklı etkiler yaratabileceğini ve ortaya çıkan muzip durumları eğlenceli diliyle anlatıyor. Bu durumu yaşayan insanlara üzülüyoruz bir yandan, ama ortaya çıkn garipliklere de gülmeden geçemiyoruz. Tam anlamıyla eğlenceli vakit geçirebileceğiniz tam bir oyunculuk şovu aslında.
Filmin büyük bir bölümü bir terapi odasında geçşe de, dış mekan sahneleri filme ayrı bir heyecan ve renk katmış. özellikle her bir sahnenin başarılı görüntü ve sanat yönetimleri, filme ayrı bir parıltı püskürtmüş. Özellikle terapi odasının tasarımı, renk seçimleri ve tüm ahengin uyumu çok güzeldi. Yunus Nihat Özcan, çektiği dizilerle de başarılı bulduğum bir yönetmendi. İlk filminde bence yine ana akım izleyiciyi yakalayacak dereceye sahip başarılı bir yönetim gerçekleştirmiş.
Birbirinin üstüne çıkmayan en iyi oyunculuk performansları
Oyuncuların hepsi de o kadar iyi oynuyor ki, hangi birinin performansına üstün dedem, ayıp olacak. Tüm oyuncular, adeta bir tiyatro oyununda yer aldıkları gibi hünerlerini teker teker ve birbirlerinin üstüne çıkmadan en iyi performanslarını göstererek oynamışlar. Zafer Algöz, hep o çok sevdiğimiz komedi yeteneğini sonu kadar karakterine yansıtıyor. Özellikle Seda Bakan, çok aşırı özlediğimiz eğlenceli enerjisini, aslında hikayenin en zor karakterlerinden biriyle gösteriyor. Temizlik hastası o kadının hiç beklemediğimiz andaki tuhaf çıkışları çok eğlenceliydi. Özge Özberk ise beni en çok şaşırtan oyuncu oldu. Hem kostüm ve makyaj tasarımı çok iyi olmuş, hem de endişeli ve takıntısını kalp krizi geçirircesine yaşayan karakterini mükemmel oynamış. Sarp Akkaya’yı belki de ilk kez bu yanıyla göreceksiniz, ama şaşırmayacaksınız çünkü komedi yönüyle de iyi olduğunu kanıtlıyor.
Bora Akkaş’ı Harika Şeyler Listesi oyununda izlediyseniz, bu filmde onun da performansı sizi şaşırtmayacak aksine çok eğlendirecek. Hem kendinizden çok şey bulacağınız hem de liderlik yönünde detaylar fark edeceğiniz harika bir oyunculuk izliyorsunuz. Özellikle meydanda sınırlar arasında kaldığı sahnedeki oyunculuğu harikaydı, sahnenin çekimi de bir o kadar etkileyiciydi aslında. Oyunculuğuyla beni her zaman etkileyen ve izlerken her zaman bambaşka bir yönünü keşfettiğim Ecem Erkek, yine çok başarılı. Bambaşka bir Ecem, maskülen bir hava veren ama duygularını en üst seviyede yaşayan bir Ecem, harikaydı. Filmin bir diğer sürprizi ise, Çiçek Dilligil’in varlığı. Çılgın Bediş’ten bu yana aşırı hayran olduğum komedi oyunculuğunu özlediğimiz bir kez daha bu şahane performansını izlerken anladım.
"Takıntılar" da hem eğlence hem de ardı ardına bir oyunculuk şovu izleyeceksiniz. Özellikle finale doğru olan ve benim de çok keyiflendiğim dans sahnesinde mutlaka keyifleneceğinizden şüpheniz olmasın. O zaman 15 Kasım’da Takıntılar için, şimdiden planlarınızı yapmanızı tavsiye ederim.