T.C. kimlik kartı ile Balkanlar artık mümkün | gezi
Eylül ayında Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın sağladığı diplomasi ile Bosna Hersek'e artık kimlikle girilebiliyor.
Biz ise Balkan turumuza kiralık araç sıkıntısı nedeniyle Kuzey Makedonya'dan başladık ve buraya da vizesiz uçtuk.
Turumuzdan gdh takipçileri için güzel kareler ve ayrıntılar derledik.
Bosna Hersek aslında seyahatimizin ana temasını oluşturuyordu. Fakat kiralayacağımız araç ile bu bölgedeki diğer ülkelere girmekte sıkıntı yaşayacağımızı öngörerek uçuşumuzu Sabiha Gökçen Kuzey Makedonya olacak şekilde planladık. 1 saat 30 dakikada aktarmasız şekilde havalimanına indik. Bu sebepten biz seyahatimizde pasaport bulundurma zorunluluğuna sahiptik.
Dolu dolu bir gezi olması düşüncesiyle araç kiralama seçeneğini değerlendirdik ve günlüğü 50 Euro havalimanı teslim 40 Euro olacak şekilde 290 Euro'ya bu kırmızı arabayı kiraladık.
Aslında bir tur firmasının danışmanlığı ile hazırladığımız gezimiz aşağıdaki gibiydi:
1. Gün Üsküp – Tetovo – Ohrid 2. Gün Ohrid – Elbasan – Tiran – İşkodra – Poggorica 3. Gün Podgorica – Budva – Kotor – Mostar– Saraybosna 4. Gün Saraybosna – Üsküp 5. Gün Üsküp
Fiyatların genel olarak İstanbul standartlarında olduğunu söyleyebiliriz. Özellikle konakladığımız butik otel makul ücreti ile seyahatimiz için güzel bir ayrıntı oldu. Otel adı ve bölgesi : Priştine/Hotel Gracanica
Otel manzarası ile şehri görüyordu manzarasını genel olarak içeriğimizde aktarmak istediğimiz için yalnızca otel içerisinden etnik tasarıma sahip bir bölümü sizlerle paylaşmak istiyoruz.
Beş gün süren etkinliğimizde toplumun sosyalleştiği birçok alanı gezip inceleme fırsatı yakaladık. Bu anlamda özellikle Camiler Balkanlar'daki Osmanlı ve Türk izleri açısından büyük önem taşıyor. Buradaki camilerimizin de TİKA tarafından aslına uygun şekilde korunarak restore edildiğini belirtmek önemli. Bu bölgede tıpkı Türkiye'nin herhangi bir kentindeymiş gibi mutlaka ezan sesleriyle huzur bulabilirsiniz.
Başta belirttiğimiz üzere bizim için problem oluşturabilecek tek unsur kiralık araçtı bu sebeple seyahatimizi bu şekilde planladık. 2 kişilik seyahatimizin faturasını da ayrıca buraya eklemiş olalım.
-Üsküp gidiş dönüş uçak bileti: 6.356 lira
-Üsküp’ten araç kiralama: günlük 50 Euro, havalimanı teslim 40 Euro. Toplamda 5 günlük ücreti 290 Euro. Yaklaşık 5.250 lira. -Oteller: 1. Priştine/Hotel Gracanica (1.250 lira -70 Euro) - 1 gün. 2. Saraybosna/Hotel Ovo Malo Duse(1.563,50 lira- 87,82 Euro) -2 gün 3. Üsküp/View Inn Boutique hotel(1.967,28-110,50 Euro) - 2 gün Otellerin Toplam Maliyet: 4.780,78
Üsküp’te üç ayrı mimari gözlemlemek mümkün; tarihi Türk çarşısı ve Osmanlı mimarisi, Yugoslavya’dan kalma eski Sovyet binaları ve yukarıda paylaştığım sonradan yapılmış modern yapılar. Yukarıdaki heykellerin hepsi Kuzey Makedonya Hükümeti tarafından modernleşme adına 2011’den sonra yapılmış.
Üsküpte eski medreseler var. Fakat çoğu Makedon sanat öğrencileri tarafından atölye olarak kullanılıyor.
Daha sonra burada TİKA tarafından restoresi yapılan Mustafa Paşa Camisi'ni ziyaret ediyoruz.
Üsküp Türk Çarşısı’nın hemen üst kısmında konuşlanmış olan camiî 1492 yılında Yavuz Sultan Selim'in veziri olan Mustafa Paşa tarafından yaptırılmıştır. Paşanın adı, camiî girişindeki kitâbede bulunur.
Mustafa Paşa, II. Bayezid ve Yavuz Sultan Selim'in veziri olmuştur. Döneminde görevlerinde oldukça faydalı olmuş bir devlet adamıdır.
Camiî, kendisine özgün yapısı ve ihtişamını çağdaş döneme kadar korumuştur. Tarihî dönemde camiye herhangi bir ekleme yapılmamış, mevcut yapısı aynen tutulmuştur.
Drina köprüsü ve devamındaki Visegrad şehrini de gezme fırsatı buluyoruz. Su kenarındaki bu şehrin silueti ise bizi etkiliyor. Osmanlı tarihinin en önemli sadrazamlarından biri olarak kabul edilen Sokollu Mehmed Paşa adına Bosna Hersek'in doğusundaki Visegrad şehrinde Mimar Sinan tarafından inşa edilen Drina Köprüsü, ülkedeki en önemli Osmanlı eserleri arasında yer alıyor.
Daha sonra kendimizi Üsküp’e yarım saat mesafedeki Matka kanyonunda buluyoruz. Kanyonda bir elektrik santrali var. Japon’lar işletiyor. Tekne, kano turları yapılıyor. Güzel bir restoranı var. Yürüyüş yapmak için ideal. Çok temiz ve güzel bir havası var.
Yazımızın devamında Saraybosna ve civarında önemli değerleri olan eserlere ve ayrıntılara yer veriyoruz.
Yine TİKA tarafından restore edilen Saraybosna Hünkar Camii ve müştemilatı
Bosna sancak beyi İshak Bey veya oğlu Îsâ Bey tarafından yaptırıldığı ve mahallî rivayetlere göre şehri gezen Fâtih Sultan Mehmed’in camiyi beğenmesi üzerine onun adının verildiği kabul edilmektedir. Gazi İshak Bey’in buradaki hayratının ilki olan zâviye ve mevlevîhâne ile imaretin 866 yılı Cemâziyelevvelinde (Şubat 1462) düzenlenen vakfiyesinden caminin de bu yıllarda yapılmış olduğunu çıkarmak mümkündür.
Ve meşhur inat evi hikayesi
İnat Evi”nin öyküsü 19. yüzyıl ortalarına dayanır, 1860’lara. Saraybosna’da hüküm süren Avusturya-Macaristan; postane, ulusal müze ve adliye yapar. Sıra belediye binasına gelir. Yağışlar yüzünden sık sık taşan Miljacka Nehri’nin kıyısında görkemli bir binanın yapımı planlanır.
Ancak Avusturya-Macaristan imparatoru bu hayalinin karşısında, “Ben bu evi size yıktırmam” diyen Boşnak bir ev sahibi bulur. Boşnak ev sahibi, belediye binasının yapımına onay vermek için tek bir şart koşar; “Bu evin aynısını ‘taşı taşına’ nehrin karşısına inşa edin!”
Avusturya-Macaristan İmparatorluğu’na bağlı görevliler, Boşnak adamın evini santimi santimine, hangi tuğlanın hangi tuğla üzerine denk geldiğine kadar bakarak, büyük titizlikle nehrin karşı kıyısına taşır. İsteği gerçekleşen ev sahibi, sonunda muradına ermiştir. Günümüzde restaurant olarak kullanılan evin adı, “İnat Kuća” olarak kalmış. Evin girişindeki bir tabelada bugün bile, “Karşı taraftandım, inadımdan size evi vermedim” yazıyor. Hiçbir Balkanlı’nın, damarına basmamanız dileğiyle…
Şimdi yemek zamanı
Destan köfte diye başka bir köfteci daha var çarşıda. Orası daha Turistik.
Fakat Kosmos köfte bizce daha salaş, samimi ve lezzetli.
Köftenin porsiyonu kuvvetli olduğundan iki kişi bize bir porsiyon yetti. Yanında üzerinde peynir rendesi bulunan meşhur Makedon salatası Şopska ve güveçte fasulye yedik. Totalde bir porsiyon Köfte, Şopska salatası ve güveçte fasulye, bir kola ve bir ayrana 10,5 Euro verdik.
Seyahatimizde Boşnak kahvesi tüketip buranın güzel lezzetleri olan sütlaç ve kadayıfı da tattık. Ayrıca Bosna'da da çay vazgeçilmezler arasında. Böreğimizi de promo videomuzda görmüş olmalısınız.
Kısacası rotamız giderken: Kuzey Makedonya/Üsküp, Kosova/Priştine, Karadağ, Saraybosna şeklindeydi. Dönüşte ise Saraybosna Sırbistan Üsküp yaptık. Dönüş yolu otobandı. Giderken Karadağ yollarını kullandık oldukça virajlı olan bu yolculuğun keyifli olmadığını belirtmek isterim. Son olarak daha kısa seyahatler için Bosna'ya direk uçuşla pasaport zorunluluğu olmadan gidip yapılacak bir gezi daha makul ve mümkün olabilir.
Bir sonraki seyahatimizde görüşmek üzere.