The Center for European Policy Analysis: Rusya-Ukrayna savaşında dengeler nasıl Ukrayna lehine çevrilebilir?
Rusya-Ukrayna savaşı en kritik dönüm noktalarından birisi ile karşı karşıya. Batı, savaşı Ukrayna lehine çevirmek için 5 maddelik planı acilen hayata geçirmeli!
ABD merkezli düşünce kuruluşlarından The Center for European Policy Analysis'de, 2. yılını geride bırakan Rusya-Ukrayna savaşında gelinen noktanın ve Ukrayna'nın zaferi için izlenmesi gereken stratejinin değerlendirildiği bir analiz yayınlandı.
Savaşın; hem Ukrayna hem de Rusya'nın uzun süreli ve geniş çaplı bir çatışmanın gerçekleriyle boğuşdukları ve daha fazla dış destek almak zorunda kaldıkları bir döneme girdiği tespiti yapılan analizde, Ukrayna'nın zafer kazanması için Batı'nın atması gerektiği adımlar beş maddede özetlendi.
Analizde ayrıca; Ukrayna'nın geçtiğimiz haftalarda açıkladığı Zafer Planı'nın geleceğine dair öngörülere yer verildi.
İşte The Center for European Policy Analysis'de yayınlanan analiz:
Ukrayna'daki savaş ikinci yılını geride bırakırken, hem Ukrayna hem de Rusya uzun süreli ve geniş çaplı bir çatışmanın gerçekleriyle boğuşuyor.
Rusya'nın başta Doğu Ukrayna olmak üzere çeşitli bölgelerde ilerlemesi, Ukrayna'nın “Zafer Planı”nı tanıtma ve uygulama çabalarına rağmen Ukrayna'nın savunmasını önemli ölçüde zorladı.
Daha fazla askeri yardım almaya, Batı'nın bağışladığı silahlar üzerindeki kısıtlamaları gevşetmeye ve kararlı bir karşı saldırı düzenlemeye dayanan bu plan, şu ana kadar Batı'nın desteğini sağlama konusundaki hedefine ulaşamadı.
Yine de Ukrayna'nın yaşadığı zorlukların temelinde, Rusya'nın sadece kendi geniş kaynaklarını değil, aynı zamanda Kuzey Kore birlikleri gibi müttefiklerinin kaynaklarını da sürekli olarak kullanma becerisiyle daha da kötüleşen, devam eden insan gücü mücadelesi yatıyor.
Bu arada, Batı'nın en gelişmiş silahlara sınırsız erişim ve kullanım sağlama konusundaki tereddütü, artan bağış yorgunluğu ile birleşince Kiev'i istikrarsız bir konumda bıraktı.
Savaş personelinin mevcudiyeti de kilit önem taşıyor.
Rusya çok sayıda insanını kaybetti. ABD'li yetkililer toplam sayının 615.000 civarında olduğunu söylerken, İngiliz istihbaratı bu sayının her gün 1.000'den fazla arttığını belirtiyor. Ukrayna'nın bu sayının yarısını kaybettiği tahmin ediliyor. Ancak Ukrayna'nın nüfusunun Rusya'nın yaklaşık dörtte biri kadar olduğunu belirtmek gerekiyor.
Bu arada Rusya; Çeçenler, Suriyeli paralı askerler, Güney Asya'dan çeşitli gruplar ve diğerleri dahil olmak üzere düzensiz “savaşçıları” bünyesine katmaya devam ediyor.
Ukrayna konuya çok daha temkinli yaklaşıyor. Hükümetin 2006'dan bu yana düşük doğum oranları nedeniyle gerekli olduğunu söylediği 18-24 yaş arası kişiler hizmetten muaf tutuluyor.
Zorunlu askerlik 25-27 yaş arası erkekleri de kapsayacak şekilde genişletildi ve bunun sonucunda binlerce kişi askere alındı. Ukrayna Savunma Bakanlığı, bu yıl genişletilmiş kriterler kapsamında yaklaşık 500 bin kişinin askerlik hizmeti için uygun olduğunu belirtiyor.
Zafer planı
Ukrayna'nın kamuoyunda çokça tartışılan Zafer Planı, ilave Batı desteği sağlayarak ve Rus güçlerini kritik cephelerde geri püskürtecek bir karşı taarruz başlatarak durumu tersine çevirmeyi amaçlıyordu.
Ancak bu plan önemli engellerle karşılaştı.
Ukrayna, Batılı ülkelerden Yüksek Hareket Kabiliyetli Topçu Roket Sistemi (HIMARS) sistemleri, Patriot füzeleri, modern tanklar ve şimdi de F-16 savaş uçakları gibi gelişmiş silahlar da dahil olmak üzere milyarlarca dolar askeri yardım almış olsa da, bu silahların nasıl kullanılabileceği konusunda önemli kısıtlamalarla karşılaştı.
Amerika Birleşik Devletleri ve diğer NATO müttefikleri özellikle Rus topraklarına yönelik saldırılar konusunda şartlar öne sürdüler ve bu da Ukrayna'nın Rusya'nın derinliklerine saldırma kabiliyetini sınırladı. Aksi takdirde son dönemdeki savaş alanı başarılarının dayandığı ikmal hatları, hava alanları ve komuta yapıları sekteye uğrayabilirdi.
Batı tarafından hibe edilen sistemlerin kullanımına getirilen kısıtlamalar, Rusya kendi topraklarını operasyon yapmak için güvenli bir sığınak olarak kullanırken bile Ukrayna'nın genellikle kendi sınırları içinde operasyon yapmak zorunda kaldığı bir duruma yol açtı.
Mevcut gidişat göz önüne alındığında, Batı ve Ukrayna hükümeti mevcut eğilimleri tersine çevirmek için savaşa yaklaşımlarını yeniden değerlendirmelidir.
1- Asgari yaş düşürülmeli ve zorunlu askerlik daha agresif bir şekilde takip edilmelidir.
Ukrayna hükümeti zorunlu askerlik için asgari yaşı daha da düşürmeli, muhtemelen 25'ten 22'ye hatta 21'e indirmelidir.
2- Batılı silahlar üzerindeki kısıtlamalar tamamen kaldırılmalıdır.
Ukrayna'nın kabiliyetlerini güçlendirmenin en acil yollarından biri, Batı tarafından tedarik edilen silahların nasıl kullanılabileceğine dair kısıtlamaları kaldırmaktır. Ukrayna'nın Rusya toprakları içindeki kritik askeri hedefleri vurmasına izin vermek ikmal hatlarını, hava alanlarını ve Rus komuta merkezlerini sekteye uğratarak Moskova'yı güçlerini savunma amaçlı olarak yeniden tahsis etmeye ve kritik Ukrayna altyapısına yönelik hava saldırılarını azaltmaya zorlayacaktır.
Bu tür eylemler savaş alanı dinamiklerini Ukrayna'nın lehine değiştirebilir ve Kremlin üzerinde ek baskı yaratabilir.
3- Eğitim ve kuvvet çarpanlarını arttırılmalıdır.
Batılı ülkeler Ukrayna kuvvetlerine halihazırda eğitim sağlamış olsa da bu çabanın genişletilmesi gerekmektedir. Ukraynalı askerlerin birleşik silah taktikleri de dahil olmak üzere gelişmiş sistemleri daha etkin kullanmaları için eğitilmeleri savaş alanındaki etkinliklerini artıracaktır.
Dahası, gerçek zamanlı istihbarat, siber savaş kabiliyetleri ve hava destek sistemleri gibi kuvvet çarpanları Ukrayna'ya Rusya'nın ilerleyişine karşı koymak için ihtiyaç duyduğu avantajı sağlayabilir. Ülke içinde eğitim de önemli bir yardım sağlayacaktır.
4- Yaptırımları ve ekonomik baskıyı arttırmak gerekiyor.
Batı Rusya'ya önemli yaptırımlar uygulamış olsa da, yaptırımların uygulanması dengesiz kalmaktadır. Zira; Hindistan ve Çin gibi ülkeler Moskova ile önemli ölçüde ticaret yapmaya devam ederek Kremlin'e kritik bir finansal can simidi sağlıyor.
Batı, genişletilmiş ikincil yaptırımlar yoluyla bu boşlukları kapatmak için çalışmalı ve bu cezalandırıcı önlemlerin amaçlanan etkiyi yaratmasını sağlamak için Rusya'nın ticari ortakları üzerinde daha fazla diplomatik ve ekonomik baskı uygulamalıdır.
5- NATO'nun doğu kanadını güçlendirilmelidir.
NATO, Rus saldırganlığını daha da caydırmak için doğu kanadındaki varlığını güçlendirmeye devam etmelidir.
Polonya'da kısa süre önce konuşlandırılan Amerikan anti-balistik füze savunma sistemleri gibi ek NATO birlikleri ve teçhizatının konuşlandırılması da dahil olmak üzere Doğu Avrupa'da güçlü bir askeri duruş, Moskova'ya savaşı Ukrayna'nın ötesine genişletme girişimlerinin kesin bir yanıtla karşılanacağı mesajını verecektir.
Bu güç gösterisi aynı zamanda Rusya'nın hibrid savaş yaklaşımlarına ve diğer provokasyonlarına karşı savunmasız kalan NATO'nun doğudaki üyelerine de güven verecektir.
Ukrayna savaşı kritik bir aşamaya girdi ve Rusya adına yabancı birliklerin devreye girmesi ve Batı'nın sınırsız destek sağlama konusundaki tereddütleri dengeleri Moskova'nın lehine çevirebilir.
Batı; acilen bu adımları atmalı, hedefe yönelik düzenlemeler yapmalı ve sürdürülebilir barışa yönelik yaklaşım stratejisini acilen devreye almalıdır.