gdh'de ara...

The Conversation: Netanyahu'nun savaşın geleceğine dair planı ne?

Hamas büyük kayıplar vermiş olsa da yenilgiden uzak olduğu açık bir şekilde görülüyor. Peki son derece şiddetli bir çıkmazın içinde sıkışmış durumda olan Netanyahu hükümeti ne planlıyor?

1. resim

ABD merkezli yayın organlarından The Conversation'da, İsrail'in soykırıma dönüşen Gazze saldırılarının ve Netanyahu hükümetinin olası adımlarının değerlendirildiği bir analiz yayınlandı.

Savaşın 8 ayını geride bırakmasına ve Hamas'ın büyük kayıplar vermiş olmasına rağmen yenilgiden uzak olduğunun açık bir şekilde görüldüğü belirtilen analizde, bu durumun Netanyahu hükümeti için ciddi sonuçlar doğuracağına dikkat çekildi.

Analizde ayrıca; Kasım ayındaki ABD seçimlerinde Donald Trump'ın Beyaz Saray'a geri dönme ihtimalinin, Netanyahu için bir can simidi ve açık çek olabileceği tespiti yapıldı.

İşte The Conversation'da yayınlanan analiz:

BM Güvenlik Konseyi, 10 Haziran'da Gazze'de ateşkesi destekleyen bir karar aldığında, çekimser kalan tek üye ülke Rusya oldu.

Rusya bunu, İsrail'in anlaşmanın şartlarına uyacağına dair yeterli güvence vermediği için yaptığını söyledi.

Çin ise kararı destekledi. Ancak bir önceki ateşkes önerisinden bu yana kayda değer bir gelişme olup olmadığı konusunda şüphe duyduğunu açıkladı. Diğer 13 devlet ise aşırı iyimser olmasalar da tasarıya destek verdiler.

Şimdi ise ilerleme kaydedilip kaydedilmeyeceği çeşitli faktörlere bağlı.

Bunların başında savaşın bundan sonraki seyri, İsrail'deki siyasi ortam ve Washington'un ateşkes için İsrail'e ne ölçüde baskı yapacağı geliyor.

İsrail güçleri tarafından kurtarılan dört rehine İsrail'de memnuniyetle karşılandı ancak serbest bırakılmalarındaki dikkat çekici unsur fiziksel sağlıklarının iyi olmasıydı.

Diğer yandan yoğun bir savaş bölgesinde sekiz ay boyunca Hamas'ın ezici bir saldırı ile karşı karşıya kalmasına rağmen, bu kadar uzun bir süre örgütsel yapısını koruyabilmesi yenilgiden çok uzak olduğunu gösteriyor.

Bu, Hamas'ın İsrail Savunma Kuvvetleri'nin ya da İsrail istihbarat ve güvenlik birimlerinin beklediğinden çok daha dirençli olduğunun göstergesidir.

Gazze Sağlık Bakanlığı'na göre Gazze'nin büyük bölümü enkaz haline geldi ve 15,000'den fazlası çocuk olmak üzere en az 37,000 Filistinli öldürüldü. Ayrıca en az 10.000 kişi kayıp ve 80.000'den fazla kişi yaralı. Dünya Sağlık Örgütü de şu anda 8.000 çocukta akut yetersiz beslenme belirtileri olduğunu bildiriyor.

Üniversiteler, okullar, hastaneler, su arıtma tesisleri, kamu hizmetleri ve binalar yerle bir edildi ancak Hamas, Gazze'nin İsrail ordusu tarafından işgal edilen bölgelerinde yeniden güçlenmeye devam ediyor.

Hamas çok büyük kayıplar vermiş olabilir ama yenilmediği de açık bir şekilde görülüyor. Ve bu durum Netanyahu hükümeti için ciddi sonuçlar doğuracak.

Tuzağa düşmek

İsrail'in 7 Ekim'e verdiği yanıtın başından bu yana İsrail ordusunun Hamas'ın kurduğu bir tuzağa düşme riski vardı.

Hamas'ın gücü ve yüksek güvenlik seviyelerini koruma becerisi göz önüne alındığında, Hamas planlamacılarının her şeyi enine boyuna düşünmüş olması güçlü bir olasılıktı. Dahası, bu plan birden fazla senaryoyu içeriyordu ve bunların çoğu şüphesiz İsrail'in çok güçlü bir misillemesine odaklanıyordu.

Savaşın üzerinden henüz üç hafta geçmişken bazı analistlerin İsrail'in kara harekatına girişmesinin tehlikelerine işaret etmeye başladığını hatırlayın. Kasım ayı başlarına gelindiğinde, kentsel alanların yoğun bir şekilde bombalanması ve ölü sayısının hızla artmasının ardından, Batı dışındaki uluslararası kamuoyunun büyük bir kısmı İsrail'e karşı belirgin bir şekilde harekete geçmişti.

Hamas güçlerini dağıtmak zorlaştıkça kuzeye doğru yayılan bu havaya rağmen İsrail ordusu Dahiya doktrinini daha yoğun bir şekilde kullanmaya başladı.

Bu terim ilk kez 2006'daki Lübnan savaşından sonra kullanılmıştı ancak yaklaşım 1982'de Güney Lübnan'ın işgaline ve kontrgerilla savaşına girmenin risklerine kadar uzanıyor. Açıkça ifade etmek gerekirse, İsrail kara kuvvetleri kendi topraklarında savaşan kararlı ve savaş tecrübesi olan paramiliter güçlerle çatışmaya girerse her zaman ciddi kayıplar verecektir.

Bu özellikle de söz konusu bölge kentsel bir ortamsa geçerliydi. Dolayısıyla sivillerin toplu olarak cezalandırılmasına dayanan bir karşılık verildi ve bu hızla İsrail ordusunun hamlelerinde egemen oldu.

Amaç Hamas'a yönelik sivil desteğini zayıflatmak olabilirdi ama Filistinli kayıplar tavan yaptı.

Kurbanlar

Geçtiğimiz günlerde dört İsrailli başarılı bir şekilde serbest bırakıldı. Ancak yoğun nüfuslu bir mülteci kampının yoğun bir şekilde bombardıman altına alınması, 274 kadar Filistinlinin ölümü ve yüzlercesinin yaralanmasına neden oldu.

Birçok gözlemciye göre durumu daha da kötüleştiren şey, ölen ve yaralananlar arasında çocukların oranının yüksek olması.

Sekiz ay süren savaş boyunca çocuklar kitlesel olarak etkilendi. Öyle ki BM;

“İsrail, işgal altındaki Filistin topraklarında çocuklara yönelik benzeri görülmemiş ölçekte ve yoğunlukta ağır ihlaller sergilemektedi.”

ifadesi ile İsrail'i bu konuda kara listeye ekledi.

BM raporuna göre geçen yıl Gazze, Batı Şeria ve İsrail'de çocuklara yönelik ihlaller dünyanın başka hiçbir yerinde olmadığı kadar çoktu.

İsrail hükümeti rapora öfkeyle tepki gösterdi.

Başbakan Benjamin Netanyahu;

“BM, Hamas katillerini destekleyenler arasına katılarak kendisini tarihin kara listesine ekledi.”

açıklamasında bulundu.

İsrail ve Netanyahu hükümeti şu anda son derece şiddetli bir çıkmazın içinde sıkışmış durumda.

Bu durum karşısında Biden'ın mevcut önerisi, müzakerelerin ilerlemesini sağlamak için uzun bir ateşkesle başlayarak çözüme üç aşamalı bir geçiş yapmak.

Belki ilerleme kaydedilebilir ancak İsrail siyasetini yakından izleyenler arasında Netanyahu'nun önümüzdeki birkaç ay içinde savaşı sona erdirmek istemediğini görebiliyor.

Netanyahu'nun şu anda içinde bulunduğu çıkmaz göz önüne alındığında, aklındaki en önemli şey Kasım ayındaki ABD seçimleri ve Donald Trump'ın Beyaz Saray'a geri dönme ihtimali olacak ve bu da hükümetine ABD desteği açısından ona çok daha fazla açık çek verecek.

Çatışmaların bir an önce sona ermesi gerekiyor. Ancak bu korkunç savaşın daha uzun süre süreceği net bir şekilde görünüyor.

Tartışma