The Guardian: Yunanistan'da adalet yok

ABD merkezli İnsan Hakları İzleme Örgütü (HRW) ve İngiltere merkezli Af Örgütü, Yunanistan'daki göçmen davalarında ilerleme kaydedilemediğini açıkladı.

1. resim

Yunanistan'da en az 82 kişinin hayatını kaybettiği, yüzlerce kişinin de kaybolduğu göçmen teknesinin batmasıyla ilgili dava 6 ay önce başladı.

ABD merkezli İnsan Hakları İzleme Örgütü (HRW) ve İngiltere merkezli Af Örgütü, Yunanistan'daki göçmen davalarında ilerleme kaydedilemediğini açıkladı.

Hak örgütleri, facianın üstünden 6 ay geçmesine rağmen soruşturmanın sonuca ulaşmadığını, bunun "hesap verebilirlik beklentilerine" dair endişe uyandırdığını bildirdi.

Mora Yarımadası'nda yer alan Pilos kasabası açıklarında 14 Haziran'da yaşanan olayda, düzensiz göçmenleri Libya'dan İtalya'ya taşıyan balıkçı teknesi alabora olmuştu.

Yunan sahil güvenlik yetkilileri, 9 Haziran'da Libya'dan yola çıkan ve 750'ye yakın kişinin yer aldığı tekneden kurtarılan 104 göçmenden 47'sinin Suriye, 43'ünün Mısır, 12'sinin Pakistan ve ikisinin Filistin yurttaşı olduğunu açıklamıştı.

82 kişinin hayatını kaybettiği doğrulanırken yetkililer, yerleri tespit edilemeyen 500'e yakın kişinin yaşamını yitirdiğinin varsayıldığını bildirmişti. Söz konusu kişilerden 209'unun Pakistan yurttaşı olduğu bilgisi paylaşılmıştı.

HRW'dan Judith Sunderland, Yunan sahil güvenliğinin faciada rolü olduğu iddialarını tekrar gündeme getirerek şunları söyledi:

"Pilos'taki gemi kazası, Yunan makamlarının denizdeki acil durumlarda hayat kurtarma sorumluluğundan kaçmasının bir başka trajik örneği olarak karşımıza çıkıyor. Yaşananların aydınlığa kavuşturulması, hayatta kalanlarla yaşamını yitirenlerin yakınları için hakikatin ortaya çıkarılması ve adaletin yerine getirilmesi, gelecekte ölümlerin engellenmesi açısından çok önemli."

Hak örgütleri, 13 Aralık'ta yayımladıkları "Yunanistan: 6 ay geçti, Pilos gemi kazasında adalet sağlanamadı" adlı raporu, faciadan kurtulan 21 kişiyle, kayıp 5 kişinin yakınlarıyla, Yunan sahil güvenlik yetkilileriyle ve polis temsilcileriyle yaptığı görüşmelerle hazırladı.

Raporda, Yunan sahil güvenlik ekiplerinin faciada rol oynadığına dair iddialarla ilgili soruşturmada ilerleme kaydedilememesinin süreci zora soktuğuna dikkat çekildi.

Hak örgütleri, sahil güvenlik ekiplerinin alabora olan gemiyi kurtarmak için gerekli kaynakları devreye sokmadığını, böyle bir facianın yaşanma riskine dair uyarıları dikkate almadığını ve Avrupa Birliği'nin Sınırları Koruma Ajansı'nın (Frontex) destek taleplerini reddettiğini savundu.

Atina yönetiminden rapordaki iddialara ilişkin henüz açıklama gelmedi.

Facianın ardından Yunan sahil güvenliğinden yapılan ilk açıklamada, ekiplerin olay yerine giderek tekneyi kurtarmaya çalıştığı fakat göçmenlerin yardım taleplerini reddederek yolculuğu sürdürmek istediğini söylediği öne sürülmüştü.

Raporda, bu iddiaların doğru olmadığı ve faciadan hayatta kalan kişilerin, sahil güvenlik ekiplerine defalarca çağrı yaptığı savunuldu.

Buna ek olarak, Yunan sahil güvenlik botunun göçmen teknesine bir halat bağladığı ve tekneyi çekerken aşırı sürat nedeniyle alabora olmasına yol açtığı iddia edilmişti.

Hak örgütlerinin çalışmasında, gemiden kurtulanlar arasından 40 göçmenin Yunan sahil güvenlik ekiplerine karşı açtığı davanın sürdüğü hatırlatılırken, bu iddiayla ilgili henüz net sonuca ulaşılamadığına da dikkat çekildi.

AB'de göçmen kavgası büyüyor

Avrupa Parlamentosu, Avrupa Sınır ve Sahil Güvenlik Ajansı'na (Frontex), Yunanistan'daki faaliyetlerinin ölçeğini azaltmayı teşvik eden kararı 366 oyla kabul etti.

Bir üye ülkenin ilgili ilke ve değerlere saygı göstermemesi durumunda Frontex'in faaliyetlerini küçültmesi ve izleme odaklı olarak yeniden tasarlaması gerekiyor.

"Yunanistan, mültecileri Türkiye'ye geri iterken bazı göçmenlerle işbirliği yaptı"

Türkiye'den Yunanistan'a geçen göçmenlerin Yunan güvenlik güçlerine 'yardıma zorlanan' diğer mülteciler kullanılarak Türkiye'ye geri gönderildiği ortaya çıktı.

Le Monde, Lighthouse Reports, Der Spiegel, ARD Report Munchen ve The Guardian basın kuruluşlarının yaptığı ortak çalışmaya göre Yunan sınır güvenlik birimleri, mültecileri Yunanistan'dan Türkiye'ye geri gönderirken yine mültecileri kullandı ve bunun karşılığında bu kişilere kısa çalışma vizesi vaadetti.

"Consolidated Rescue Group" kuruluşu ile işbirliği yapan araştırmacı gazeteciler, geri itmelerde rol alan mültecilerle konuştu.

Bu kişiler şiddet kullanarak geri itme operasyonlarında rol aldıklarını anlattı. Yardım karşılığında ise kendilerine Yunan polisinin ülkede bir ay geçerli kalış izni vaadettiğini ileri süren işbirlikçiler, böylece Avrupa'nın kuzeyine doğru yolculuklarına devam etme şansı yakaladıklarını itiraf etti.

Muhalefetten hükümete tepki

Meriç Bölgesi'nde devlet mekanizmasının çöktüğünü savunan İliopulos,

"Aşırı sağ gruplar hükümetin göz yumması ve Yunan Çözümü Partisi Milletvekili Paris Papadakis'in desteğiyle komplo teorileri üretip göçmen ve mültecileri kovalıyorlar."

ifadelerini kullandı.

Dedeağaç'ta 18 göçmenin cesedi bulundu

Yanan ormanlık alanda ülkeye kaçak yollarla giren göçmenlere ait olduğu düşünülen 18 ceset bulunmuştu.

Cesetlerin 500 metrelik bir yarıçap içinde, bazılarının bir koyun ağılının yakınında bulunduğunu söyleyen Adli Tıp Uzmanı Pavlos Pavlidis, ölenlerin tamamının erkek olduğunu ve ikisinin reşit olmadığını söyledi.

Yüksek Mahkeme Savcısı Georgia Adeilini, Meriç Bölgesi'ndeki yangınların nedenleri ve Dadia ormanında 18 cesedin bulunmasının ardından göçmenlere yönelik ırkçı şiddet iddiaları hakkında ikili soruşturma yapılması çağrısında bulundu.

Ana muhalefet partisi SYRIZA: Göçmenler günah keçisi seçildi

Yunanistan'da ana muhalefet partisi SYRIZA, ülkedeki bazı suçların göçmenler tarafından çıkarıldığı yönündeki iddialar nedeniyle göçmen karşıtlığının arttığı uyarısında bulundu.

Bölgedeki orman yangınlarında düzensiz göçmen olduğu sanılan 18 kişinin hayatını kaybettiğini kaydeden SYRIZA, yaptığı açıklamada, Yunanistan yanarken göçmenlerin hükümetin yangınlarla etkili bir şekilde mücadele edememesinin günah keçisi haline getirildiğini, tüm bu olayların sorumlusunun da göçmenlermiş gibi gösterildiğini kaydetti.

Açıklamada ayrıca hükümet, dış düşman hissini körükleyen "nefret mesajları" göndermekle de suçlandı.

Hükümetin yangınlarla mücadelede yetersiz kaldığını savunanlar Atina'da protesto gösterileri düzenliyor.

Tartışma