The National Interest: Rus ordusu tükenmiş bir güç haline mi dönüşüyor?
Kursk işgali Rusya'nın askeri geleceği için ne anlama geliyor? Rus ordusu tükenmiş bir güç haline mi dönüşüyor?
ABD'nin önde gelen yayın organlarından The National Interest'de, Ukrayna'nın beklenmedik Kursk saldırısının ve gerek Rusya gerekse de Batı açısından bu saldırıdan çıkarılması gereken sonuçların değerlendirildiği bir analiz yayınlandı.
Kursk saldırısının, İkinci Dünya Savaşı'ndan bu yana Rus topraklarına yapılan ilk işgal olduğuna dikkat çekilen analizde, Rusya ağır kayıplar vermesine rağmen ordusunu yeniden inşa etmeye devam ettiği ve Rus ordusunun çatışmadan yeni stratejiler ve yeteneklerle çıkabileceği tespiti yapıldı.
Analzide ayrıca; saldırının olası sonuçlarına dair askeri uzmanların ve kurumların görüşlerine yer verildi.
İşte The National Interest'de yayınlanan analiz:
Kiev, Rusya'nın Kursk bölgesine önemli bir operasyon düzenleyerek 600'e yakın Rus askerini esir aldığını ve 100'den fazla yerleşim yerini kontrol altına aldığını duyurdu.
Bu, İkinci Dünya Savaşı'ndan bu yana Rus topraklarına yapılan ilk işgal olup, Rusya'yı cepheye yaklaşık 30.000 asker sevk etmeye zorladı.
Rusya'nın Şubat 2022'de Ukrayna'yı işgal etmesiyle başlayan ve halen devam etmekte olan çatışmada her iki taraf da beklenmedik bir direnç göstermiş, Rusya ağır kayıplar vermesine rağmen ordusunu yeniden inşa etmeye devam etmiştir.
Rusya'nın ordusu çatışmadan yeni stratejiler ve yeteneklerle çıkabileceği için Batı uyanık kalmalıdır.
Kursk işgali Rusya'nın askeri geleceği için ne anlama geliyor?
Kiev, Rusya'nın Kursk'da devam eden operasyonda yaklaşık 600 Rus askerini esir aldığını ve Ukrayna güçlerinin şu anda 100'den fazla yerleşim yerini kontrol ettiğini iddia etti.
6 Ağustos'ta başlatılan operasyon, İkinci Dünya Savaşı'ndan bu yana Rus topraklarına yapılan ilk işgaldi ve çok daha küçük ölçekli olsa da, askeri tarihin en büyük savaşlarından biri olan meşhur Kursk Muharebesi'nden 81 yıl sonra gerçekleşti.
Ukrayna Silahlı Kuvvetleri Başkomutanı Oleksandr Syrskyi yaptığı açıklamada;
“Bugün itibariyle 1,294 kilometrekarelik bir alanı, yani 100 yerleşim yerini kontrol altına almış bulunuyoruz. Cephede 594 Rus Silahlı Kuvvetleri askeri esir alındı.”
ifadelerini kullandı.
Syrskyi'ye göre Kursk'a yapılan saldırının en önemli amaçlarından biri Kremlin'i güçlerini diğer cephelere kaydırmaya zorlamaktı.
Kursk'a yönelik işgal Moskova'yı hazırlıksız yakaladı ve karşılık vermekte zorlandığı doğru. Ancak Batılı analistler Kiev'in “tampon bölge” oluşturma girişiminin başarılı olup olmayacağını sorguluyor.
Beklenmeyen dayanıklılık
Rusya Şubat 2022'nin sonlarında işgalini başlattığında, Kremlin günler içinde Kiev'e ulaşmayı ve hızlı bir zafer kazanmayı umuyordu.
Komşusuna yönelik saldırıyı Ukrayna'yı “Nazilerden arındırmak” ve “askerden arındırmak” için gerekli olan “özel bir askeri operasyon” olarak adlandıran Rusya, bu kadar şiddetli bir direnişle karşılaşmayı kesinlikle beklemiyordu ama Batı'nın bu kadar büyük bir askeri destek sağlayacağını da tahmin edemedi.
Sonuç olarak Moskova 150,000'den fazla asker kaybetti. Yaklaşık 3.200 tank da imha edildi ya da ele geçirildi ve Rus ordusu kayıplarını telafi etmek için çoğu Soğuk Savaş döneminden kalma eski tankları yenilemek zorunda kaldı. Üretim artırılsa da Moskova kayıpların yerini doldurmakta zorlanıyor.
Kayıplar artarken bile Rus ordusu önemli bir dayanıklılık göstermeyi başardı.
Dışişleri Bakan Yardımcısı Kurt Campbell Nisan ayında Center for a New American Security tarafından düzenlenen bir etkinlikte;
“Son birkaç ay içinde Rusya'nın askeri olarak neredeyse tamamen yeniden yapılanmış olduğunu değerlendirdik”
açıklamasında bulundu.
Defense News'in o dönemde bildirdiği üzere, Moskova kendi savunma harcamalarını arttırarak 2024 bütçesinde ulusal GSYH'sinin %6'sına ulaştı.
Raporda;
“Bu artış Kremlin'in ekonomisini ve özellikle de savunma sanayisini savaşa hazır hale getirme çabasının bir parçası”
ifadeleri kullanılıyordu.
Dahası, Kiev'in Batı'dan aldığı destek Moskova'yı muhtemelen şaşırtmış olsa da, Kremlin'in Çin, Kuzey Kore ve özellikle İran gibi ortaklarından ve müttefiklerinden aldığı destek de öyle.
Soğuk Savaş döneminde Moskova komünizmi yaymak için dünyanın dört bir yanındaki devrimlerde isyancı güçlere yardım ederken, şimdi Rusya'nın Pyongyang'dan mühimmat ve Tahran'dan insansız hava araçları almasıyla bu iyiliğin karşılığını aldığı görülüyor.
Bu yılın başlarında ABD yardımının gecikmesi de Moskova'nın avantajını zorlamasına ve Kiev'in tutunmakta zorlanmasına neden oldu.
RAND'ın Temmuz ayında yayınladığı bir raporda ise;
“Yeniden yapılandırılan Rus ordusu, her biri kendi zayıflıkları ve güçlü yanları olan birçok gelecek biçimi alabilir. Her biri NATO'nun farklı bir askeri karşılık vermesini gerektirecektir. Washington'da yapılacak olan NATO zirvesi, ne şekilde olursa olsun, gelecekteki Rus gücünün yaratacağı zorlukların üstesinden gelmek için bir plan oluşturmak için bir fırsattır.”
ifadeleri kullanıldı.
Ukrayna'da iki buçuk yılı aşkın süredir devam eden çatışmalardan pek çok ders çıkarıldı.
Rusya ortalık yatıştığında bu savaştan daha güçsüz çıkabilir ama uzun vadede neredeyse akranı olan bir düşmana karşı anlamlı bir savaş deneyimi kazanmış olabilir.
Batı'nın en çok dikkat etmesi gereken ders de bu olmalıdır.