The National Interest: Türkiye Afrika Boynuzu'nda Mısır ve ABD'yi nasıl alt etti?

Türkiye, Etiyopya ve Somali arasında arabuluculuk yaparak bölgede etkin güç olduğunu gösterdi. Türkiye'nin dünya sahnesinde etkisi artarken manşetleri de domine eden bir güç haline geliyor.

1. resim

ABD'nin önde gelen yayın organlarından The National Interest'de, Türkiye'nin Afrika ktıası dahil olmak üzere artan bölgesel etkisinin ve bu durumun ABD Dış politikasına yansımalarının değerlendirildiği bir analiz yayınlandı.

Türkiye'nin Suriye'nin geleceğini belirleyecek olan bir aktör pozisyonuna geldiği tespiti yapılan analizde, Etiyopya ve Somali arasında da arabuluculuk yaparak bölgesel etkisini daha da artırdığı belirtildi.

Analizde ayrıca; bölgede yaşanan son gelişmelerin Ankara'nın dünya sahnesinde artan iddiasını ve etkisini gösterdiği belirtildi.

İşte The National Interest 'de yayınlanan analiz:

Türkiye, Etiyopya ve Somali arasında arabuluculuk yaparak iki Afrika ülkesi arasındaki yaklaşık on yıllık rekabeti sona erdiren bir anlaşmaya imza attı.

Anlaşma bölgesel istikrar açısından memnuniyet verici bir gelişme olsa da, Kahire'nin bu çatışmaya aktif olarak müdahil olmaya devam etmesi nedeniyle Türkiye'nin arabuluculuğu Mısır'ın bölgesel stratejisini zorlaştırıyor.

Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan anlaşmayı “tarihi bir anlaşma” olarak nitelendirdi.

Etiyopya ve Somali'nin “fikir ayrılıklarını ve tartışmalı konuları geride bırakmayı” kabul ettiği anlaşma, Etiyopya'ya Somali egemenliği altında “güvenilir, güvenli ve sürdürülebilir” deniz erişimi sağlayacak.

Ocak ayında, karayla çevrili Etiyopya'nın Somaliland ile tanıma karşılığında bir liman ve askeri üs kiralamak için bir anlaşma yaptığı bildirildiğinde gerginlik zirveye çıktı.

Addis Ababa anlaşmayı hiçbir zaman doğrulamazken, Somali anlaşmayı egemenliğinin ihlali olarak gördü. Etiyopya ile Nil su kaynakları konusunda kendi anlaşmazlığına karışan Mısır, Etiyopya'ya baskı yapmak için daha geniş stratejisinin bir parçası olarak Somali'yi destekledi.

Ağustos ayı itibariyle Mısır'ın 10.000 asker konuşlandırdığı ve Mogadişu'ya iki silah sevkiyatı yaptığı bildirildi.

Addis Ababa, Somali'deki güvenlik durumunu daha da kötüleştirebileceğini ve silahların El Şebab gibi İslamcı grupların eline geçebileceğini söyleyerek askerlerin ve silahların gelişinden duyduğu endişeyi dile getirdi.

Mısır Dışişleri Bakanı Badr Abdelatty 18 Ekim'de verdiği bir röportajda, Etiyopya'nın Büyük Etiyopya Rönesans Barajı'nı doldurmanın beşinci aşamasını tamamlamasının ardından Kahire'nin Somali'nin güvenliğine olan bağlılığını bir kez daha teyit etti.

Abdelatty ayrıca Birleşik Ulusal Güvenlik Konseyi'ne yazdığı bir mektupta Etiyopya'nın tek taraflı eylemine itirazını yinelediğini açıkladı. Addis Ababa, BMGK'ya yazdığı kendi mektubuyla yanıt vererek Mısır'ı tekrar tekrar güç tehdidinde bulunmakla suçladı. Kasım ayında Mısır Somali'ye üçüncü bir silah sevkiyatı yaptı.

Erdoğan, Somali ve Etiyopya ile arabuluculuk yaparak Mısır'ın bölgedeki nüfuzuna ve Etiyopya ile olan rekabetine darbe vurdu. Elindeki koz bir gecede yok olan Mısır, stratejisini yeniden ayarlamak zorunda kalacak gibi görünüyor.

Bu anlaşma Ankara'nın dünya sahnesinde artan iddiasını ve etkisini gösteriyor.

Erdoğan, Türkiye'nin ayak izini Afrika'da ve ötesinde, hatta ABD'nin geleneksel nüfuz alanlarına kadar genişletmek istediğini açıkça ortaya koydu. Bu da Türkiye'nin geleneksel güç dinamiklerine, çoğu zaman ABD ve müttefikleri pahasına, aktif bir şekilde meydan okuduğunu ortaya koyuyor.

Türkiye'nin manşetleri domine ettiği tek örnek bu değil.

Türkiye Orta Doğu'nun genelinde, özellikle de Suriye'de daha güçlü hale geldi. Esad rejimini deviren son gelişmeler, Ankara'nın Şam'a yönelik askeri harekata yeşil ışık yakmasına bağlanıyor.

Türkiye, Washington'un yokmuş gibi göründüğü ya da Biden ve Trump yönetimleri arasındaki geçiş süreci nedeniyle dikkatinin çok dağınık olduğu tüm alanlarda kendi iradesini ortaya koymakla ilgileniyor.

ABD için Türkiye'nin manevrası bir uyandırma çağrısı işlevi görmelidir.

Afrika Boynuzu, ABD dış politikasında bazen bir kenara itilse de, bölge istikrarsızlıkla mücadele, aşırıcılığı engelleme ve dünyanın en hızlı büyüyen kıtasındaki kilit deniz yollarını güvence altına alma açısından stratejik olarak kritik öneme sahip.

Türkiye'nin Washington'un yokluğunda bir anlaşmaya aracılık edebilmesi, güç boşluklarının nasıl kullanılabileceğinin altını çiziyor.

Washington, farklı hedefleri olan güçlere nüfuzunu kaptırma riskiyle karşı karşıya.

Mısır ve Etiyopya arasındaki Nil anlaşmazlığının etkili bir şekilde arabuluculuğunun yapılması Amerika'nın güvenilirliğini yeniden tesis edebilir ve Afrika Boynuzu'nu istikrara kavuşturabilir.

Bunu yapamamak ise ABD'nin etkisini azaltırken müttefikleri arasındaki kırılmaları da derinleştirebilir.

Tartışma