The New Arab: İsrail'in gizli hapishanelerinde Filistinlilere sistematik işkence uygulanıyor!

İsrail, gizli hapishanelerinde Filistinlilere sistematik işkence uyguluyor! İşte, cezaevlerinden çıkmayı başaran Filistinlilerin anlattıkları ve İsrail'in işlediği insanlık suçları.

1. resim

İngiltere merkezli yayın organlarından The New Arab'da, İsrail'in 7 Ekim'den bu yana hukuksuzca tutukladığı Filistinlilere, en az dört farklı cezaevinde büyük işkenceler uygulandığına dair bilgiler yayınladı.

İnsan hakları örgütlerinin on yıllardır İsrail'in Filistinli tutuklulara yönelik yaygın işkence uygulamalarını rapor ettiği belirtilen analizde, 7 Ekim'den sonra ise bu ihlallerin işkenceye dönüştüğü ve gizli hapishanelerde devam ettiği belirtildi.

Analizde ayrıca, bu cezaevlerinden çıkmayı başaran mahkumlarla yapılan söyleşilere de yer verildi.

İşte The New Arab'da yayınlanan analiz

CNN, İsrail'in gözaltı merkezine dönüştürülen Sde Teiman çöl kampında rehin tutulan düzinelerce Gazzeli mahkuma yönelik üzücü gelişmeleri ifşa etmişti.

İnsan hakları örgütleri de on yıllardır İsrail'in Filistinli tutuklulara yönelik yaygın işkence uygulamalarını rapor ediyor.

Ancak, 7 Ekim'i takip eden haftalar ve aylarda, sızdırılan görsel içerikler ve tanıklıklar, İsrail'in hem keyfi tutuklamalarda bir artış olduğunu hem de İsrail askerlerinin Filistinlilere yaptığı tüyler ürpertici zulümleri, kamuya açık bir şekilde gözler önüne serdi.

Filistin Tutuklular ve Eski Mahkumlar Komisyonu Başkanı Kadura Fares yaptığı açıklamada;

"Mahkumlar, İsrail'in Gazze'de sekiz ay süren savaşın ardından elde edemediği bilgileri elde edebilmek için en üst düzeyde işkence ve acıya maruz kalıyorlar."

ifadelerini kullandı.

Terörizm iddiaları

İşkencenin kullanıldığına dair sayısız eleştirel rapora rağmen, İsrailli yetkililer her zaman 'terörizm'e atıfta bulunarak yöntemleri için bir gerekçe buldular.

Mart ayında Gazze'deki Şifa Hastanesi'ne düzenlenen baskın sırasında İsrail Savunma Kuvvetleri aralarında Hamas ve Filistin İslami Cihad'ın "çok önemli" üst düzey üyelerinin de bulunduğu 650 kadar "terör şüphelisini" yakaladıklarını açıklamıştı.

Ancak bu suçlamaların sonuçlarına dair kamuoyuna açıklama yapılmadı.

Tutukluların İsrail hapishanelerinde karşılaştıkları zulmü anlatan isimlerden birisi olan Al-Ghoula, iki ay boyunca ne bir avukat, ne bir doktor ne de bir aile üyesi tarafından ziyaret edilmediği söyledi.

Al-Ghoula;

"Tutulduğum Ofer Hapishanesi'nde tutukluların işkenceden dolayı acı içinde inlediklerini ve sızlandıklarını duyuyordum. Bir çiftin öldüğünü gördüm. Aç bırakıldık. Mümkün olan her şekilde aşağılandık ve hiçbir suç işlemedik."

açıklamasında bulundu.

Tüm İsrail hapishanelerinde işkence

Çalışma izni olmasına rağmen 9 Ekim'de İsrail'de çalışırken yakalanan 33 yaşındaki iki çocuk babası Mohamed al-Shanar, kötü muamele ve istismarın sistematik olduğunu ve tek bir cezaevine özgü olmadığını söyledi.

Mohamed al-Shanar yaptığı açıklamada;

"12 gün Brixat'ta tutuldum. Daha sonra üç ay olduğunu düşündüğüm bir süre için Ofer Cezaevi'ne, ardından 6 Mayıs'a kadar Nafha Cezaevi'ne nakledildim. Hepsinde de korkunç işkencelere maruz kaldım."

ifadelerini kullandı.

Hapishanede geçirdiği zamanı "insanlık dışı" olarak nitelendiren Al-Shanar, dayak, aşağılama, aç bırakma, taciz ve işkencenin normal bir hal aldığını olduğunu söyledi.

Al-Shanar yiyecek konusunda ise hem nitelik hem de nicelik açısından yetersiz olduğunu söyledi.

Al-Shanar;

"Bize dört yaşındaki bir çocuğu doyurmaya yetmeyecek kadar yemek veriliyordu.Gözaltına alındığımda 87 kiloydum ve kilomun yaklaşık üçte birini sadece 1 ay gibi kısa sürede kaybettim. Ölümlere şahit oldum.”

açıklamasında bulundu.

11 yaşındaki Nemr el-Nemr, 1 Nisan'da Beyt Lahya'da babasının bir arkadaşıyla birlikte, üçü de hava yoluyla gönderilen insani yardımları toplamaya çalışırken gözaltına alındı.

Babası yiyecek ararken hayvanların çektiği bir arabanın üzerinde bekleyen çocuğa İsrail askerleri tarafından ateş açıldı ve karnından, sırtından ve sağ bacağından vuruldu.

11 yaşındaki Nemr el-Nemr;

"Tutuklu kaldığım 15 günün büyük bir kısmında ilaçla uyutuldum. Bir hastaneden diğerine götürüldüm. Anesteziden uyandığımda başka bir hastaneye ya da ayrı bir hücreye götürüldüğümü görüyordum. Ağlar ve birinin benimle konuşmasını isterdim. Uyuşturucudan uyandığım zamanlardan birinde, yetişkin mahkumların tutulduğu bir hapishaneye götürüldüğümü fark ettim. Gözleri ve elleri bağlıydı. Kimsenin konuşmasına ya da hareket etmesine izin verilmiyordu. İsrailli gardiyanların üzerlerine işediğini, onları dövdüğünü ve köpeklerin onlara saldırdığını gördüm."

ifadelerini kullandı.

'İnsanlığa karşı suçlar'

Filistin Tutuklular ve Eski Mahkumlar İşleri Komisyonu Başkanı Fares, Gazzeli mahkumlara karşı zorla kaybetme başta olmak üzere çok sayıda suç işlendiğini söyledi.

Fares, 7 Ekim'den sonra gözaltına alınan Gazzeli mahkumlarla ilgili resmi bir rakam olmadığını belirterek, İsrail'in 900 mahkum tuttuğu iddialarına atıfta bulundu.

Fares aryıca, serbest bırakılan mahkumların verdiği bilgilere dayanarak Gazzelilerin dört cezaevinde tutulduğunu da sözlerine ekledi.

Fares yaptığı değerlendirmede;

"Gazze'den onlarca mahkumun İsrail hapishanelerinde öldürüldüğünü ve yüzlercesinin de fiziksel işkence sonucu ağır şekilde yaralandığını teyit edebilirim.”

ifadelerini kullandı.

Kaynaklar

Tartışma