The New Arab: Türkiye ve Mısır'ın yakınlaşması bölge için ne anlama geliyor?

Türkiye ve Mısır'ın yakınlaşması bölge için ne anlama geliyor? Uluslararası uzmanlar, bu yakınlaşmanın Libya, Sudan ve Doğu Akdeniz'deki dengeleri nasıl değiştireceğini değerlendirdi. 

1. resim

İngiltere merkezli The New Arab, Türkiye ve Mısır'ın karşılıklı olarak yeniden büyükelçi atama kararının ardından, iki ülke arasındaki yakınlaşmanın bölgeye nasıl etki edeceğini uluslararası uzmanların değerlendirdiği bir analiz yazısı yayımladı. 

İki ülke arasındaki yeni bir müttefiklik ilişkisinin özellikle Libya, Sudan ve Doğu Akdeniz'deki dengeleri değiştireceği tespitinde bulunulan analizde, tarafların uzlaşmasının bölge yeni bir sayfanın açılmasına neden olacağı öngörüsünde bulunuldu.

İşte The New Arab'da yayınlanan analizin tamamı: 

Erdoğan'ın geçen hafta sonu elde ettiği seçim zaferinin ertesi günü, Mısır lideri Abdulfettah el-Sisi Türk meslektaşına telefon ederek tebriklerini iletti.

Sisi görüşmeden sonra, iki ülke arasındaki diplomatik ilişkileri yükseltmeye ve karşılıklı büyükelçi atamaya karar verdiklerini açıkladı.

Sisi'nin 2013'te Muhammed Mursi'yi devirmesinin ardından on yıllık düşmanca ilişkilerin ardından, Türkiye ve Mısır yeniden müttefik olacaklar gibi görünüyor.

The New Arab'a konuşan bölgesel gözlemciler, Doğu Akdeniz'in en büyük iki askeri gücü arasındaki yenilenen ilişkinin muhtemelen bölgedeki jeopolitik dinamikleri değiştireceğini ve çıkmaza girmiş kilit sorunları çözebileceğini belirtiyor.

Bu yakınlaşma, Libya, Sudan ve Doğu Akdeniz deniz anlaşmazlığı gibi son derece önemli krizler için olumlu çözümler doğurabilir.

The Washington Enstitüsü'nden Türkiye Araştırma Programı Direktörü Dr. Soner Çağaptay yaptığı değerlendirmede;

"Bu yakınlaşma bölge için oldukça büyük bir oyun değiştirici. Çünkü Mısır ve Türkiye Doğu Akdeniz'deki iki büyük güç ve her ikisi de birbirlerini bölgenin hegemonu olarak görüyorlar."

ifadelerini kullandı.

Türkiye ile Mısır arasındaki on yıl süren ihtilaf üç ana faktör tarafından yönlendirildi.

Sisi'nin 2013'te Mursi'yi devirmesinin ardından Erdoğan'ın Müslüman Kardeşler'e verdiği desteğin devam etmesi, Libya ihtilafında rakip grupların desteklenmesi ve Mısır'ın Doğu Akdeniz deniz anlaşmazlığında Yunanistan ile angajmanı.

Ancak son yıllarda iki bölgesel güç, farklılıklarını çözme niyetlerini ortaya koymaya başladı.

Washington DC Arab Center'dan Khalil al-Anan, The New Arab'a yaptığı değerlendirmede;

"Mısır ile Türkiye arasındaki mevcut normalleşme, iki ülke yetkilileri arasında ilişkilerin yeniden başlamasına ve ilişkilerinde yeni bir sayfa açılmasına yol açan çok sayıda görüşmeyle iki yıl önce başladı."

tespitini paylaştı.

Yakın gelecekte iki cumhurbaşkanı arasında bir zirve yapılması bekleniyor ve üst düzey yetkililer, tarihi müttefiklerin Libya ve Doğu Akdeniz krizlerini çözmek için birlikte çalışacaklarını belirtti.

Dr al-Anani;

"Her iki ülke de, özellikle üç kilit meseleyle ilgili olarak farklılıklarını çözmeye istekli görünüyor"

ifadelerini kullandı.

Mısır ve Türkiye'nin yakınlaşma nedenleri, büyük ölçüde her iki ülkenin karşı karşıya olduğu ekonomik zorluklar ve bölgedeki siyasi erişimi artırma yönündeki ortak arzudan kaynaklanıyor.

Dr al-Anani;

"Uzlaşmayı iki faktör yönlendiriyor: her iki ülkenin karşı karşıya olduğu iç sosyo-ekonomik sorunlar, onları gerilimleri azaltmaya ve diyaloga ve karşılıklı çıkarlara açık olmaya sevk etti."

tespitinde bulundu.

Türkiye ve Mısır müttefik olarak ne elde edebilir?

İkili düzeyde, Türkiye ve Mısır'ın doğrudan birlikte çalışmak için nedenleri var. Uluslararası Çalışmalar Merkezi MENA Masası Başkanı Dr. Giuseppe Dentice, The New Arab'a yaptığı değerlendirmede;

"Mısır, Türkiye'nin ilk ekonomik ortağı ve aynı zamanda Türkiye için ana uluslararası pazarlardan biri. Bu, her iki ülkenin de diyaloğu yeniden başlatmak ve ekonomik ihtiyaçları karşılamak için diplomatik yollar bulmak konusunda ortak çıkarları olduğu anlamına geliyor.”

tespitinde bulundu.

Dentice'e göre jeopolitik olarak, Türkiye ve Yunanistan'ın deniz sınırları üzerinde bir savaşa kilitlendiği Doğu Akdeniz krizini çözmek için Türkiye'nin Mısır'ın desteğine ihtiyacı olabilir.

Dr. Giuseppe Dentice;

“Erdoğan'ı Mısır ile ilişkileri sıfırlamaya iten son parça, Doğu Akdeniz'de değişen ortamdı. Türkiye'nin eski hasımları Kıbrıs Rum Kesimi ve Yunanistan artık yeni hasımları İsrail ve Mısır ile bir araya gelmişti ve Erdoğan bu dörtlü eksenin Türkiye'yi Doğu Akdeniz'de bloke edebileceğini düşündü. Çünkü Atina'dan Kahire'ye Türkiye'yi engelleyen bir MEB çizgisi çekilebilir.”

değerlendirmesinde bulundu.

Mısır, Doğu Akdeniz anlaşmazlığında Türkiye'nin yanında mı, yoksa tarafsız mı kalacak?

Türkiye ile Mısır'ı birbirinden daha da uzaklaştıran ana çekişme konularından biri, Libya'da rakip gruplara destek vermeleriydi.

Dr. Çağaptay, The New Arab'a bu başlıkta yaptığı değerlendirmede ise;

“Mısır, doğuda Halife Hafter'ı destekleyen güçlere, Türkiye ise Trablus'ta uluslararası kabul görmüş hükümeti destekleyen gruplara destek verdi. Bu durum aslında iki ülke arasındaki stratejik rekabetin de yansımasıydı. İki ülkenin barışıyor olması oldukça anlamlı ve bu muhtemelen Libya'daki bazı farklılıklarını çözeceklerini gösteriyor. Bu Libya'nın istikrarı için de iyi sonuçlar getirecek. Türkiye ve Mısır'ın sırasıyla ülkenin batısında ve doğusunda bulunan iki ana askeri güç olduğunu söyleyebilirim.”

ifadelerini kullandı.

Türkiye Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu geçen ay Ankara ve Kahire'nin karşıt tarafları destekledikleri Libya konusunda daha yakın işbirliği yapacaklarını açıklamıştı. Mısır ve Türkiye Dışişleri bakanları, Libya'da seçim yapılması ve çıkmaza son verilmesi konusunda ortak arzuyu paylaştıklarını teyit ettiler.

Dr Dentice, bölgedeki en büyük iki askeri gücün devam eden çatışmaları çözmek için bir mekanizma oluşturabileceğini de belirtti.

Dr Dentice;

“Libya ilk adım olabilir. Türkiye ve Mısır, bu modeli Sudan'da hatta Doğu Akdeniz'de de uygulayabilir.”

öngörüsünde bulundu.

Kaynaklar

Tartışma