Trump'a silahlı saldırının ortaya çıkardığı ihtimal: ABD iç savaşa gidiyor
Kısıtlı bilgiyle, uzak bir coğrafyadan, Türkiye’den, konuyla ilgili yapılacak her analizin “komplo”ya bulaşma ihtimali yüksek. Ancak eldeki veriler ve siyasi tarih okumasıyla, rasyonel düzlemden kopmadan bazı çıkarımlar yapmak mümkün.
Trump’ın kendine suikast düzenlettirdiği iddiası örneğin, akla yatkın gelmiyor. Son ekran önü tartışma ve NATO zirvesinde Biden’ın gafları Trump’ın seçimleri kazanacağı yönünde güçlü bir tablo ortaya çıkarmıştı. Trump zaten kazanacaktı. Bu hamleye ihtiyacı yok.
ABD siyasi tarihi suikastlere yabancı değil. Daha önce de bazı ABD Başkanları suikast girişimleriyle karşı karşıya kaldı, kimi öldürüldü, kimi saldırıdan yaralı kurtuldu. Suikast ABD siyasetinde bir tasfiye aracıdır. Bu araç Trump için de kullanıldı.
Tetikçiyi kim azmettirdi?
Bu suikastın arka planında kim var sorusu tartışılacaktır. ABD’de yükselen aşırı sağa tepki olarak doğan ANTİFA gibi sol, radikal oluşumların suikast girişiminin ardında olduğu söyleniyor. Olabilir. Ancak bu tür yapılar istihbarat örgütleri tarafından yönlendirilen piyonlardır. Bu her yerde böyledir. ABD’de de, Türkiye’de de.
Bu örgütleri kim yönlendirdi sorusunun yanıtını bulmak eldeki verilerle zor. Ancak davalar ve soruşturmalarla “siyasi suikast” gerçekleştirilmeye, siyasi kariyeri bitirilmeye çalışılan Trump’ın bu kez bir saldırının hedefi olması bize arkaplandaki güç ile ilgili bir şeyler anlatıyor.
Trump kovuşturmalarını yürüten akıl kimse tetiği çektiren de odur. Bu davalar Trump’ın adaylığını engellemedi. ABD kamuoyu da bu davalar nedeniyle oy tercihini değiştirmedi. Yani davalar başarısız oldu. Trump’ın Biden ile girdiği ekran önü tartışma eski ABD Başkanı’nın seçimleri kazanacağı yönündeki güçlü algıyı pekiştirdi. Bunun üzerine Biden’a “Yarıştan çekil” baskısı kuruldu. Biden bu baskıyı reddetti. “Yarışacağım” dedi. Suikast girişiminin bu gelişmelerden sonra yaşanması Trump’ı Başkan olarak görmek istemeyenlerin son kozlarını oynadıklarının gösteriyor.
Trump kılıcını çekecek
Trump, alışıldık siyasetçi profilinin dışında bir isim. Bugüne kadar gördüğümüz Amerikan başkanlarından farklı bir iş tutuş biçimi var. Görev başındayken yaptıkları bunun kanıtı. Ancak bu kez daha farklı bir Trump’la karşı karşıyayız. Geçtiğimiz günlerde kendisiyle yapılan bir röportaj Trump’ın ikinci dönemiyle ilgili önemli ipuçları veriyordu. Trump “İlk dönemimde yaptığım en önemli hata şuydu: herkese iyi davrandım” demişti. “Biriyle ilgili soruşturma emri verdiğimde bunu yapmayan savcıyı görevden alacağım” ifadelerini kullanmıştı.
Trump rövanşist bir duyguyla seçimlere hazırlanıyordu. Bu suikast girişimi, Trump’ı rövanşizm duygusunun da ötesine geçirecek. Trump başkan olursa kılıcını çekecek ve cadı avı başlatacak. Demokratlara karşı sert bir politika uygulayacak. ABD’de iç gerilimlerin, soruşturma furyalarının, kimi yönleriyle baskıcı bir yönetimin, hatta suikastlerin, siyasi cinayetlerin konuşulduğu bir döneme giriyoruz. Trump’ın göçmen politikasını ve ülkede 45 milyon göçmenin yaşadığı gerçeğini de göz önüne alırsak işler bir hayli karmaşık hal alacak diyebiliriz. Nihayetinde, ABD siyasi tarihi “iç savaş” kavramına da yabancı değil.
Herkes planını Trump'a göre yapsın
Dün düzenlenen suikast girişimi Kasım ayında gerçekleşmesi beklenen Amerikan seçimlerinin sonucunu da ilan etti. Artık sonucu görmek için seçimi beklemeye gerek yok. ABD’nin bir sonraki Başkanı Trump’tır. Dolayısıyla herkes plan ve hazırlığını buna göre yapmalıdır.