gdh'de ara...

TÜRK-İş Başkanı Atalay'dan gelir vergisi dilimi çağrısı

İşçilerin gündemindeki en büyük sorunun vergi dilimleri olduğunu dile getiren Türk-İş Başkanı Ergün Atalay, 20.000 TL alan işçi maaşının marttan itibaren düşmeye başladığını ve 15.500 TL'ye kadar düştüğünü hatırlattı.

1. resim

Ortalama işçi ücretlerinin yakın zamana kadar yüzde 27 vergi dilimine aralık ayında girerken, artık mayıs ayında girdiğini, ocak ayında 20 bin lira olan net ücretin mart ayından itibaren düşerek aralık ayında 15.500 liraya indiğini belirten Atalay, vergi konusunda acil düzenleme yapılması gerektiğini kaydetti.

Habertürk'ten Ahmet Kıvanç'a konuşan ve 2024 yılında uygulanacak asgari ücrete ilişkin görüşmelerin 1 Aralık itibarıyla başlayacağını bildiren Türk-İş Başkanı Atalay, henüz görüşmeler başlamadan dahi her kalemde zamların gelmeye başladığına vurgu yaptı.

"Asgari ücret gündeme gelince zamlar başlıyor" 

Atalay, yeni yılda uygulanacak asgari ücretle ilgili görüşmelerin 1 Aralık’ta başlayacağını belirtti.

"Asgari ücrete zam gelmesin ete de süte de zam gelmesin. Kiraya da gelmesin. Bu asgari ücretlinin ve toplumun talebi" diyen Atalay, şöyle devam etti:

"Öyle bir noktaya geldik ki, asgari ücret lafı çıktığında, daha almadan, Ocak 1’de başlayacak, Şubat 1’de alacağız. Daha 2.5 ay var. Asgari ücret gündeme gelince zamlar gelmeye başlıyor. Son iki yıldır kiralarla ilgili insanların dayanma gücü kalmadı."

TÜRK-İŞ  heyetini asgari ücretliler oluşturacak

Türk-İş'in 43 yıldır asgari ücret görüşmelerinde taraf olduğunu hatırlatan Ergün Atalay, komisyonda 5 kişilik Türk-İş heyetinde üye sendikaların başkanlarının görev yaptığını vurguladı.

Bu yıl ilk defa komisyondaki Türk-İş temsilcilerinin başkan hariç tamamının asgari ücretli işçilerden oluşacağını belirtti. Sokakta çalışan, pompacı, garson gibi sendikalı olmayan 4 asgari ücretliyi masaya oturtacaklarını ve nasıl geçinemeyeceklerini onların anlatacağını kaydeden Atalay, toplantı öncesinde asla rakam konuşmayacaklarını, çünkü rakam konuştuklarında hemen zamların peş peşe gelmeye başladığını söyledi.

"Vergi konusunda acilen düzenleme yapılmalı"

DİSK’in bugünlerde İstanbul’dan Ankara’ya yürüyüş yaptığı vergi konusu Türk-İş’in de gündeminde.

Atalay, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı’nda yapılan Üçlü Danışma Kurulu toplantısında ele alınan birinci konunun vergi, ikincisinin ise taşeron olduğunu vurguladı. Çok kazanandan çok, az kazanandan az vergi alınması gerektiğini on yıldır dillendirdiklerini belirten Atalay, kısa zaman öncesine kadar ortalama işçi ücretlerinin yüzde 27 vergi dilimine aralık ayında girdiğini, şimdi ise mayıs ayında girdiğine dikkat çekti. İşçinin ocak ayında ortalama 20 bin lira olan net ücreti bir de şubat ayında alabildiğini, mart ayından sonra vergi diliminden dolayı düşmeye başladığını kaydeden Atalay, şöyle devam etti:

"Mart ayından itibaren başlıyor 19, 18, 17 bin liraya düşmeye. Aralık ayında 15.500 liraya kadar düşüyor. Vergi diliminde acilen işçi lehine düzenleme yapmak gerekir. Çok kazanandan çok az kazanandan az. Benim paramı yıl sonunda 15.500 liraya düşürüyorsan bunu düşünmek lazım. Zam verdiğinde bunu vergiyle alıyorsun zaten. O zaman zam yapmanın anlamı yok. Çalışanların en büyük sorunlarından biri vergi. Bir an evvel acil çözüme ihtiyaç var. Çok kazanan daha çok vergi versin, taşın altına elini daha çok koysun."

"Taşeron lafını ülke gündeminden çıkaralım"

Ergün Atalay, beş yıl önce 780 bin taşeron işçi kadroya geçirilirken kapsam dışında bırakılan KİT’lerdeki işçi sayısının 40 bin olduğunu, şimdi ise bu sayının 90 bine çıktığını söyledi. Daha çok Enerji Bakanlığı, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı ile Sağlık Bakanlığı’nda taşeron işçi bulunduğunu kaydeden Atalay, hükümet sözcülerinin seçimden önce taşeronu çözeceklerini söylediklerini ancak seçimin üzerinden beş ay geçtiğini hiçbir çalışma olmadığını belirtti.

Atalay, taşeronun bu ülkenin başına bela olduğunu, vazgeçilmesi gerektiğini, 90 bin taşeron işçi ve ailesinin çözüm beklediğini belirterek şöyle konuştu:

"Taşeron sorununun bir an evvel halledilmesini bekliyoruz. Çünkü verilmiş bir söz var. Sözün ötesinde bir haksızlık var. Aynı yerde asfalt döküyorsun, aynı yerde kar temizlemede çalışıyorsun iki aracın birindeki taşeron işçisi, diğerinde devletin işçisi . Bir yerde yemek var diğerinde yok, birinde ikramiye var diğerinde yok. Burada çalışma barışı huzuru olmaz. İşverenin maliyeti ne ise bize versinler altına imza atalım. Bunlar devletin işçisi olsunlar. Taşeron lafını ülke gündeminden çıkartalım."

Belediyelere bağlı yan kuruluşlarda çalışan 1 milyon dolayında işçinin de taşeron gibi olduğunu kaydeden Atalay, bu işçilerin de belediye elemanı olması gerektiğini söyledi.

Tartışma