Türkiye ve Rusya krizleri kendi çıkarları için kullanmak konusunda usta

Türkiye'nin bir NATO üyesi olmasına ve Rusya ve Türkiye'nin Suriye, Libya, Güney Kafkasya ve Ukrayna'daki bölgesel çatışmalarda kendilerini karşıt taraflarda bulmalarına rağmen, her ikisi de uluslararası arenada yerlerini sağlamlaştırma konusunda ortak bir çıkarı paylaşıyor.

1. resim
16.08.2022

Türkiye ile Rusya arasında sanıldığından daha fazla ortak nokta var. Her ikisi de Avrupa'nın çevresinde yer alan ve kendi imparatorluk geçmişleri olan ülkelerdir.

Rus ve Türkiye'nin büyük güç statüsünü yeniden tesis etme süreci, Moskova ile Ankara arasında bir kafa karışıklığına yol açtı.

Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin arasında Soçi'de yapılan zirve de, ikili liderler zirvesinden çok, jeopolitik ağırlıklarını gösterme girişimiydi.

Kremlin tarafından görüşmelerin sona ermesinden sonra yapılan açıklamada,

"Mevcut bölgesel ve küresel zorluklara rağmen, liderler Rus-Türkiye ilişkilerini daha da geliştirmeye yönelik ortak iradelerini yinelediler"

ifadeleri kullanıldı.

Erdoğan, Rusya ile Ukrayna arasında, Türk liderin uzun vadeli bir barış anlaşmasının temelini oluşturacağını umduğu tahıl ihracatının yeniden başlatılmasına ilişkin başarılı aracılık anlaşmasının ardından Putin ile görüşmeye gitti.

Türkiye ve Rusya, krizleri kendi çıkarları için kullanmak konusunda usta devletler.

2011'de Suriye'nin parçalanarak bir iç savaş sahası haline gelmesi, Ankara ve Moskova'ya Arap dünyasında bir güvenlik varlığı oluşturma fırsatı sundu.

Rusya, Suriye Devlet Başkanı Beşar Esad'ı desteklerken, Türkiye bölgedeki diğer muhalif güçlere destek verdi. Fakat Rusya ve Türkiye arasındaki açık çatışmalara rağmen, Suriye'deki çatışmanın dondurulması, Rus ve Türk jeopolitik hedeflerine hizmet etti.

2016'da Halep'te ateşkes müzakerelerini kolaylaştıran Rusya ve Türkiye, Suriye'deki krize çözüm bulmada başlıca uluslararası aktörler oldular.

Bu gelişme ayrıca, Suriye barış sürecinde Batı'yı fiilen devre dışı bırakan 'Astana Formatı' görüşmelerinin temelini oluşturduğu için çatışmada bir dönüm noktası oldu.

Rusya, Türkiye ve İran arasındaki üçlü zirveler, Suriye'de kalıcı bir barış anlaşmasının Rus ve Türk askeri gücü olmadan mümkün olamayacağının bir göstergesidir.

Bugün Ukrayna'daki savaş durumunda da benzer bir tablo ortaya çıkıyor.

Rusya ve Türkiye, ortak bölgesel çıkarlarını geliştirmek amacıyla birbirine karşıt güçleri desteklemek için müdahalede bulunmuştur.

Rusya'nın Ukrayna'yı kapsamlı bir şekilde işgali, Rusya ve Ukrayna'nın 2015'te imzaladığı Minsk Barış anlaşmalarını uygulamaya yönelik başarısız girişimler sorununu gündeme getirdi. Rusya, Ukrayna'daki ayrılıkçıların elindeki Donetsk ve Luhansk bölgelerine askerlerinin geri çekilmesinden önce özel statü verilmesi gerektiğinde ısrar ediyor.

Türkiye ise yine devreye girerek Minsk Anlaşması'nın canlanması için adım attı. Erdoğan, Kiev tarafından yapılan, Ukrayna ile Rusya arasında arabuluculuk teklifini memnuniyetle karşılayarak onayladı.

Clausewitz Kuralı

Prusyalı General ve askeri teorisyen Carl von Clausewitz, "Savaş, politikanın başka araçlarla devamıdır." kuralını ortaya koymuştur.

Ukraynalı ve Rusya yanlısı ayrılıkçı güçler arasındaki çatışmalar devam ederken en sonunda Minsk sürecinin barış için uygun bir yol sunup sunmadığı sorusu yeniden sorulacak. Ve Türkiye bu aşamada yeniden gündeme gelecek. Kiev ve Moskova arasında tahıl ihracatının yeniden başlamasına ilişkin anlaşma bu durumun bir göstergesi.

Bu, Batı için endişe verici bir gelişmedir, çünkü Rusya ve Türkiye'nin Ukrayna'nın kaderini belirlemede Suriye'de yaptıklarına benzer bir şekilde kendi rollerini pekiştirebilecekleri koşulları yaratır.

Rusya ve Türkiye, Arap dünyasında başardıklarını tekrarlayarak Ukrayna'da Batı'yı geride bırakacak güçlü bir konumdalar.

Avrupa, Ukrayna'daki savaşın etkisini enerji ve yaşam maliyeti krizi üzerinden hissetmeye başlıyor.

Örnek olarak AB'nin en büyük ekonomisi olan Almanya, Kiev'e silah sevkiyatlarını erteliyor.

Avrupa kıtasında yorgunluk baş göstermeye başlarken, ortada Moskova ve Ankara'nın daha etkin olmasına dair gerçek bir risk var.

EU Observer'da yayımlanan analiz gdh.digital tarafınan çevrilmiştir.

ÇEREZ POLİTİKASI
6698 sayılı Kişisel Verilerin Korunması Kanunundaki amaçlar ile sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerezler kullanılmaktadır. Detaylı bilgi için çerez politikamızı inceleyebilirsiniz.
Puan Durumu
Puan durumu henüz eklenmemiştir.