UCM’den Netenyahu için tutuklama kararı! Uluslararası Ceza Mahkemesi kararları bağlayıcı mı?

Son dakika haberine göre Uluslararası Ceza Mahkemesi, (ICC) Gazze'de savaş suçu ı̇şledikleri gerekçesiyle İsrail Başbakanı Netanyahu ve eski Savunma Bakanı Gallant hakkında tutuklama emri çıkardı. Peki, Türkiye Uluslararası Ceza Mahkemesine taraf mı?

1. resim

Uluslararası Ceza Mahkemesi İsrail kararı merak ediliyordu. Uluslararası Ceza Mahkemesi (UCM), İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu ve eski Savunma Bakanı Yoav Gallant hakkında tutuklama kararı çıkardı. İşte Uluslararası Ceza Mahkemesi kararları:

Uluslararası Ceza Mahkemesi İsrail ve Netenyahu kararı

UCM, İsrail'in bu kararı ya da mahkemeyi tanıyıp tanımamasının kararın uygulanabilirliğini etkilemeyeceğini vurguladı. Netanyahu ve Gallant’a yönelik suçlamalar, savaş suçları kapsamına giriyor ve mahkeme bu suçlamaların “makul dayanaklara” sahip olduğunu açıkladı.

Mahkeme, diğer suçlamaların yanı sıra, Netanyahu ve Gallant’ı açlığı bir savaş silahı olarak kullanmakla da suçladı.

Ayrıca, UCM, Hamas liderlerinden Muhammed Diab İbrahim El-Masr hakkında da tutuklama emri çıkardı.

Türkiye Uluslararası Ceza Mahkemesine taraf mı?

Uluslararası Ceza Mahkemesi (UCM/ICC), uluslararası ilgiye mazhar en ciddi suçlar olan soykırım, insanlığa karşı suçlar, savaş suçları ile saldırı suçunun faillerini yargılamak ve hesap verilebilirliği sağlamak amacıyla kurulan ilk daimî uluslararası ceza mahkemesidir.

Türkiye, UCM’nin kurucu sözleşmesi Roma Statüsüne taraf değildir.

Türkiye’nin UCM ile ilişkileri

Türkiye, Roma Statüsüne taraf olmamakla birlikte UCM’nin faaliyetlerini yakından takip etmekte olup, Taraf Devletler Asamblesi toplantılarına katılım sağlamaktadır.

Uluslararası Ceza Mahkemesi Roma statüsü 

Uluslararası Ceza Mahkemesi, Eski Yugoslavya topraklarında ve Ruanda'da işlenen uluslararası cürümleri kovuşturmak üzere, BM Güvenlik Konseyi Kararı ile özel olarak kurulan Eski Yugoslavya Uluslararası Ceza Mahkemesi ve Ruanda Uluslararası Ceza Mahkemelerinden kuruluş, görev ve kuralların düzenlenmesi bakımından ciddi şekilde bir farklılık göstermektedir. Gerçekten, bu mahkeme anılan mahkemelerden farklı olarak uluslararası bir anlaşma ile kurulmakta olup, gerek ilgili yönetmelikleri çıkartmak ve gerekse boşlukları doldurmak konusunda yetkili organı, bu anlaşmaya taraf olan ülkelerden oluşan Üye Devletler Meclisi olmaktadır.

Sürekli bir mahkeme olarak olağan bir mahkeme olma özelliğine sahip olacak olan Uluslararası Ceza Mahkemesi’nin Statüsünü içeren Roma Anlaşması bir dibace ile 13 bölüm içeren 128 maddeden oluşmaktadır.

Anlaşmaya göre, kuruluşu bakımından Uluslararası Ceza Mahkemesi sürekli bir mahkeme olup, uluslararası nitelikteki en ağır cürümlerden sanık kişileri kovuşturma görevini üstlenmiş, ulusal mahkemelerin tamamlayıcısı bir mahkeme konumundadır. Mahkeme'nin millî mahkemelerin tamamlayıcısı (complementarity principle) olduğu Statü'nün 1. maddesinde yer almaktadır.

Mahkeme'nin merkezi Lahey olarak belirlenmiştir. Ancak hâkimler uygun görürse, Mahkeme başka bir yerde toplanabilir (md.3).

Uluslararası Ceza Mahkemesi, görevinin gerektirdiği uluslararası bir hukuki kişiliğe sahip olup, yetkilerini her üye devletin toprağı üzerinde kullanabileceği gibi, bir ayrı anlaşma ile diğer devletlerde de bu yetkiye sahip olabilir (md.4).

Mahkeme'nin görev alanı, uluslararası toplumun tamamını ilgilendiren, en ağır cürümler olup, bunlar soykırım suçu, insanlığa karşı işlenen cürümler, savaş suçları ve barışa karşı işlenen suç olarak da saldırı suçudur (md.5).

Ancak saldırı suçunun tanımı Statü'de yapılmamış olup, bu konudaki çalışmalar hâlen devam etmektedir. Statü, esas itibariyle taraf devletlere uygulanmakla birlikte, anlaşmaya taraf olmayan bir devletin bu suçların kovuşturulması bakımından mahkemeyi yetkili kılması, mahkeme kalemine yapacağı bir beyan ile mümkün olabilmektedir. Ayrıca, BM Güvenlik Konseyi'nin, BM Şartı’nın 7. bölümü çerçevesinde bir karar alarak, olayı Uluslararası Ceza Mahkemesi Savcılığına intikal ettirmesi hâlinde de, Mahkeme özel görevli bir mahkeme gibi davaya bakacaktır. Ancak, Güvenlik Konseyi'nin Uluslararası Ceza Mahkemesi'ne başvurma imkânı, Sözleşmenin yürürlüğe girme tarihinden itibaren başlayacaktır.

Tartışma