gdh'de ara...

Ukrayna Rusya'nın saldırısına nasıl hazırlandı? Bölüm-1

💢 Rusya-Ukrayna Savaşı 14. ayına giriyor. 

💢 2023'te de devam edeceği öngörülen savaşta Rusya saldırısının ilk günü neler yaşandı?

💢 Ukrainskaya Pravda gazetesinin hazırladığı makaleyi gdh.digital okurları için tercüme ettik.

1. resim

Rusya’nın Ukrayna’ya topyekün saldırısının üzerinden 14 aya yakın süre geçiyor. Bugüne kadar saldırının nasıl başladığına, neler yaşandığına ilişkin çok sayıda makale yayınlandı.

Ukrainskaya Pravda gazetesi, hükümet temsilcileri, askerler ve siyasetçilerle saldırının ilk gününü detaylı şekilde konuşarak makale serisi hazırladı. gdh.digital okurlarının da ilgisini çekeceğini düşünerek o makaleyi tercüme ettik.

Sonsuz gün

23 Şubat 2022 bir türlü sonu gelmeyen bir gündü. Tüm türden ve düzeyden istihbarat kurumları artık haftalardır Cumhurbaşkanı Volodimir Zelenskiy’e büyük Rus saldırısının “artık gerçekten” başlayacağına ilişkin yeni tarihi iletmek için antrenman yapıyordu. Ukrayna 16,19,22 Şubat tarihlerindeki “saldırı” alarmlarını arkada bırakmıştı. Yeni tarih olarak 23 Şubat’ı 24 Şubat’a bağlayan gece gösteriliyordu.

Saldırı olacak mıydı? Olursa nereden olacaktı? Hangi güçlerle? Ruslar açık şekilde mi saldıracaktı, yoksa son 8 yılda olduğu gibi kendi kukla rejimlerinin yabancı bayrakları altında saldırmayı mı sürdürecekti? Sorular giderek artıyordu. Ancak Cumhurbaşkanından soru değil, cevaplar isteniyordu.

Hem ekibi, hem Zelenskiy’nin kendisi ordunun gizli şekilde hazırlanması ve kamuoyunun sakinleştirilmesi taktiğini seçmişti. En büyük sakinleştirme eylemi 23 Şubat akşamı ülke tarihinde ilk kez tüm oligarkların ve büyük işadamlarının “büyük savaş olacak mı olmayacak mı” cevabını almak için Bankovo’ya (Cumhurbaşkanlığı) toplandığı sırada gerçekleşmişti.

Pahalı araçlardan oluşan kortejler sakince Cumhurbaşkanlığı ofisinden çıktığında ve işadamları havalimanlarına koşmak yerine gülümseyerek evlerine girdiğinde belliydi ki, Zelenskiy, en azından bu gece için onlara bir saldırı bilgisi vermemişti.

Ancak saat 21 sularında Cumhurbaşkanı konuşma yazarlarını kendi makam odasına çağırdığında ve onlara yeni açıklamasının tezlerini anlattığında o sakin adama hiç benzemiyordu. O akşam o odada bulunan insanların anlattığına göre, Cumhurbaşkanı o anda gece otomobil kullanan şoför gibi tetikteydi.

Cumhurbaşkanının açıklaması alışılagelmiş olmamalıydı. Putin ordusunun müdahalesini bekleyen Ukrayna Cumhurbaşkanı Rus halkına müracaat etmeye karar verdi.

Ve saldırgana yönelik bu çağrıda Zelenskiy, kendisinden beklenmedik şekilde, son üç gündeki konuşmalarında ve görüşmelerinde olduğundan çok daha açık sözlü davrandı:

“Ben Rusya vatandaşlarına bir Ukrayna vatandaşı olarak çağrıda bulunuyorum. Sizinle bizim aramızda 2 bin kilometre ortak sınır var. Bu sınır boyunca sizin ordunuz duruyor, yaklaşık 200 bin asker. Binlerce askeri araç. Sizin yönetiminiz onların ileriye hareket etmesini onayladı. Başka bir ülkenin topraklarına. Ve bu adım Avrupa kıtasında yeni bir büyük savaşın başlangıcı olabilir. Bize savaş lazım değil – ne soğuğu, ne sıcağı, ne hibriti. Ancak eğer bize bir ordu saldıracaksa, ülkemizi, özgürlüğümüzü, hayatımızı ve çocuklarımızın hayatını ele geçirmeye çalışacaksa, kendimizi savunacağız. Saldırmayacağız, savunacağız. Siz saldırırken bizim yüzümüzü göreceksiniz. Sırtımızı değil, yüzümüzü…”

Gece yarısı bu açıklama Zelenskiy’nin resmi kanallarında yayınlandı, Cumhurbaşkanının kendisi ve ekibinin kilit isimleri ise evlerine geçtiler. Ve orada – iki bin kilometrelik sınır boyunca yüz binlerce yüzü olan canavar, sessizce ve vahşice harekete geçti. Daha sonra bu yüzlerden biri esir düştükten sonra saldırı öncesini şu sözlerle anlatacaktı:

“23 Şubat’ta komutanımız bizi sıraya dizdi ve “4 gün sonra evinize geri döneceksiniz. Ukraynalılar kendi oligarkları için mücadele etmeyecek. Herkesin söylediği gibi, Kiev’i üç günde alacağız. Aksi halde üçüncü dünya savaşının eşiğinde duruyoruz” dedi”.

Cumhurbaşkanı Zelenskiy, 2022’nin son barışçıl gününün sonunda evine gelişini şu cümlelerle hatırlıyor:

“Eve çok geç geldim. Gündüz Ulusal Güvenlik ve Savunma Konseyi toplantısı vardı. Bu konuları ele almıştık. Tüm belgeler ve altyapı hazırlandı, ne yapacağımızı biliyorduk. Anlıyorduk ki, saldırı başlarsa devletin tek organizma olarak çalışması gerekiyor. Kimin nerede olacağı belliydi. Mali yapıyı korumak, Merkez Bankasının çalışmasını sağlamak, devlet rezervlerini korumak ve diğer konularda adımlar atılmıştı. Böyle söylemek mümkünse, her şey güvendeydi”.

Ukrayna istihbaratı 24 Şubat sabahı için bir kez daha Rusya saldırısı tahmininde bulunmuştu. Gerçi bütün gün Zelenskiy ülkeyi durumun kontrol altında olduğu konusunda ikna etmeye çalışmıştı, ancak o akşam ilk defa gerçekten tehdit açık görülüyordu. Düşman saldırı hazırlığını başlatmıştı, artık saklanacak bir şey yoktu.

Cumhurbaşkanlığı Ofisi Başkanı Andriy Yermak o gece kendisini evde yakalayan çok önemli bir detayı hatırlatıyor:

“Saat bir buçuk gibi ofisten ayrıldım. Cumhurbaşkanı da saat 1 gibi ayrılmıştı. O zamana kadar toplantılar yapmıştık. Eve daha yeni varmıştım, Reznikov (Savunma Bakanı ) aradı. Saat 2 veya 3 olabilir. Belarus Savunma Bakanının kendisini aradığını ve “Bence, acilen Rus meslektaşınızla görüşmelisiniz” dediğini söyledi. Reznikov ona Rus Savunma Bakanı ile irtibatının olmadığını söylemiş ve ne için araması gerektiğini sormuş. Belaruslu bakan “Ben size söyleyemem” demiş. Belliydi ki, artık başlıyor”.

Bir şeyler başlıyordu. Ancak gerçekten ne olacağı konusunda kimsede kesin bilgi yoktu. Askeri ve siyasi yönetimin büyük bir kısmı Donbas yönünde büyük bir gerilim başlayacağından emindi. Ukrayna güçlerinin büyük bir kısmı da oraya yönlendirilmişti. Ancak diğer yönlerden saldırı söz konusu olunca tartışmalar da başladı.

Rus askeri araçlarının Belarus üzerinden girmesi mümkün müydü? Belarus bu saldırıya katılacak mıydı? Rusya Kırım’dan açık saldırıya geçecek miydi? Yoksa 8 yıldır olduğu gibi kendi kuklalarının arkasına mı saklanacaktı?

Putin ve onun "fırsat penceresi"

Ancak savaş büyük ve açık olmaya mahkumdu. Çoğu analistlerin de ifade ettiği gibi, Putin kendisi ve Rusya için tek fırsat penceresinin Ukrayna’nın işgali olduğunu düşünüyordu.

Tüm dünya sel sonuçlarıyla mücadele ediyordu, ABD Afganistan’da zayıflık gösteriyordu, Almanya Başbakanı Angela Merkel görevi bırakmıştı. Avrupa’nın yarısı Rus petrol ve gazına bağımlıydı. Moskova yaptırımları atlatmak için yüz milyarlarca dolar biriktirmişti. Özellikle Kırım, Donbas ve Suriye’deki başarıların ardından kendi ordusu Putin’e gerçekten “dünya ikincisi” olarak görünüyordu.

Ukrayna Genelkurmay Başkanı Valeriy Zalujnıy, Time dergisine verdiği röportajda Rus ordusunun kendi güçlerini oldukça uzun sürede toparladığını anlatıyor:

“Benim hesaplarıma göre, onlar üç buçuk-dört yıl içerisinde asker, askeri araç ve mühimmat topladılar. Bence, kendi amaçlarına ulaşmak için üç aylık rezervleri vardı”.

Putin ve Rusya Ukrayna sınırları yakınında bu kadar çok sayıda insanı ve askeri aracı ebediyen bekletemezdi. Kremlin mantığına göre, tercih sadece orduyu Habarovsk ve Ussurya’ya geri çekmekle “sonuna kadar” ileri gitmek arasında olabilirdi.

Sınırlı gerilim seçeneği de vardı ve daha yüksek olasılık olarak görülüyordu. Ukrayna istihbarat Daire Başkanı Kirill Budanov’a göre, o senaryo Ukrayna için daha da kötü olabilirdi:

“Mantık çok açık. Putin aniden Donetsk ve Luhansk’ta harareti artırıp müzakere sürecine girebilir, müzakere sürecinde harareti daha da yükseltip yüksek hassasiyetli silahlarla Ukrayna’nın belirli tesislerine darbeler indirebilir ve ülkede kaos oluşturup, bunun fonunda Ukrayna’yı kendi şartlarında bir anlaşmayı kabul etmeye zorlayabilirdi. Bu, çok mantıklı görünüyordu. Herkes ona kendileri için iyi seçeneğin bu olduğunu söylüyordu. Direkt saldırı gibi kötü seçeneğin de olduğunu söylüyorlardı. O tam da bunu – direkt saldırıyı seçti”.

İngiliz The Times, savaş kararının daha 2021 yazının sonunda alındığını yazıyor. Gazeteye göre, Putin’in planlarından sınırlı sayıda kişi haberdardı:

”Sadece 4 kişinin haberi vardı. Onlardan üçü eski ve yeni FSB yöneticileri idi. Bunlar Rusya’yı savaşa iten kilit isimler – birincisi Putin’in kendisi, ikincisi Rusya Güvenlik Konseyi Genel Sekreteri ve Putin’in 1975’ten beri KGB’den meslektaşı Nikolay Patruşev, üçüncüsü yine Putin’in sınıf arkadaşı, FSB Başkanı Aleksandr Portnikov, dördüncüsü ise Savunma Bakanı Sergey Şoygu. Patruşev ve Bortnikov, Ukrayna’ya silahlı saldırının en büyük taraftarları idi. Şoygu da Ukrayna’ya saldırı planından haberdar idi, ancak onun ideolojik rol oynamadığı, bazen şüpheci davranan icracı rolünü yerine getirdiği bildiriliyor”.

Duma üyeleri, bakanlar, devlet kurumlarının yöneticileri ve Putin’in oligark dostları ise savaş mı, blöf mü söz konusu olduğunu bilmiyorlardı.

Savaş mı blöf mü?

Şubat ayının ortalarında Rusya’da tam kapsamlı savaş için tüm elementler hazır idi.

2021 senesinden itibaren Rus ordusunun hareketliliğini takip eden Conflict Intelligence kurucusu Ruslan Leviev, geçen şubat ayında Rusya’nın tam kapsamlı saldırıya hazırlandığına nasıl inandıklarını şu cümlelerle ifade ediyordu:

“Kasım 2021’den beri bize yol gösterecek kırmızı bayraklarımız var. Mesela, ordu birlikleri Voronej yakınındaki Pogonovo poligonuna çekiliyor, Smolensk vilayetindeki Yelnya poligonuna çekiliyor, Kursk’ta dörde bölünüyor. Ancak indirme birlikleri yok. Belli ki, piyadeler en önde gitmeyecek. Savaşa genellikle önce indirme birlikleri gider, ancak onlar ortada yok. Ama sonra indirme birlikleri geldi. Bu sefer bakıyoruz, paraşütçüler var, ama hava savunma kuvvetleri yok. Bir süre geçiyor, onlar da geliyor. Sonra bakıyoruz, sahra hastaneleri yok. Hazırlık varsa sahra hastaneleri neden yok? Bir süre sonra onlar da geliyor. Sonra sırayla – otomatize kontrol noktaları, mühendis birlikleri, tankerler, yakıt taşıyıcılar, silah ve mühimmat vagonları ortaya çıkıyor”.

Leviev, işgalden 6 gün önce şu özeti yapıyordu:

“En son olarak çok mecburi olmayan, isteğe bağlı getirilen, işgal sırasında askeri polis fonksiyonunu yerine getirecek işgal güçleri – Rusya Ulusal Muhafızları bile sahaya sürüldü. Hem de öyle göstermelik değil, çok büyük sayıda. Bu, inanılmaz bir şeydi. Rusya Ulusal Muhafızlarının sıralarında barikatları aşmak için gereken su tazyikli araçlar bile vardı ve bu, beni şoke etmişti. Onlar görünürde partizan savaşına karşı da hazırlık yapmışlardı, işgal edecekleri topraklarda protestocularla mücadeleye bile hazırlanmışlardı”.

23 Şubat’ta Ukrayna Ulusal Güvenlik Servisi Harkiv şefi Roman Dudin’den Rusların cesetleri taşımak için 45 bin naylon poşet siparişi verdikleri bilgisi geldi.

Bu tür bir “blöf” ile gerçeklik arasında neredeyse hiçbir sınır yoktu.

Tartışma