Usame bin Ladin’i öldüren ABD özel kuvvetler birimi, Çin ile savaşa hazırlanıyor
Seçkin komando timi Pekin'in savaş başlatması durumunda ada ülkesine yardım etmek için hazırlanıyor.
2011 yılında Usame bin Ladin'i öldüren ABD Donanmasının gizli komando birliği Seal Team 6, Çin tarafından işgal edilmesi halinde Tayvan'a yardım edecek görevler için eğitim alıyor.
Ordunun en hassas ve zor görevlerinden bazılarıyla görevlendirilen seçkin Donanma özel kuvvetler timi, Washington'un yaklaşık 250 km güneydoğusundaki Virginia Beach'te bulunan karargahı Dam Neck'te bir yıldan uzun bir süredir Tayvan savaşı için planlama ve eğitim yapıyor.
Bu gizli eğitim, ABD'nin Çin'i Tayvan'a saldırmaktan caydırmaya odaklandığının ve böyle bir olay için hazırlıklarını arttırdığının altını çiziyor.
Hazırlıklar, dönemin ABD Hint-Pasifik komutanı Phil Davidson'ın 2021'de Çin'in altı yıl içinde Tayvan'a saldırabileceği uyarısında bulunmasından bu yana artarak devam ediyor.
ABD'li yetkililer Çin ile olası bir savaşın yakın veya kaçınılmaz olmadığını vurgularken, ABD ordusu, Halk Kurtuluş Ordusu'nun Devlet Başkanı Xi Jinping'in 2027 yılına kadar Tayvan'ı güç kullanarak ele geçirme kapasitesine sahip olma emrini yerine getirmek için hızla modernleşmesi nedeniyle acil durum hazırlıklarını hızlandırdı.
Seal Team 6 hakkında
Seal Team 6, ordunun ünlü Delta Force'u ile birlikte ABD ordusunun en seçkin gücü olan “birinci kademe” bir kuvvettir. Özel Operasyonlar Komutanlığı'nın bir parçası olan Müşterek Özel Operasyonlar Komutanlığı'na bağlıdır.
Birim 2009 yılında Somalili korsanlar tarafından rehin alınan Maersk Alabama konteyner gemisinin kaptanı Richard Phillips'i kurtararak askeri tarihteki yerini sağlamlaştırmıştı.
Pentagon son yıllarda Tayvan ordusuna eğitim vermeyi de içeren görevler için Tayvan'a daha fazla düzenli özel kuvvet gönderdi.
Seal Team 6'nın faaliyetleri çok daha hassas çünkü gizli görevleri son derece gizli. Ekibin planlaması hakkında bilgi sahibi olan kişiler görevler hakkında ayrıntı vermediler.
Seal Team 6 hakkında nadiren konuşan Özel Operasyonlar Komutanlığı, Tayvan planlamasıyla ilgili soruları Pentagon'a yönlendirdi ancak Pentagon ayrıntılar hakkında yorum yapmadı. Bir sözcü, savunma bakanlığının ve kuvvetlerinin “çok çeşitli beklenmedik durumlar için hazırlandığını ve eğitildiğini” söyledi.
Terör gruplarından gelen tehdit azaldıkça, özel harekat kuvvetleri de ABD ordusunun geri kalanına ve istihbarat camiasına katılarak Çin'e odaklanmaya başladı.
CIA direktörü Bill Burns geçen hafta Financial Times'a verdiği demeçte bütçelerinin yüzde 20'sinin Çin'e ayrıldığını ve bunun üç yıl içinde yüzde 200'lük bir artış anlamına geldiğini söyledi.
FT'ye görüşmeleri anlatan ABD'li ve Çinli yetkililere göre Tayvan, ABD-Çin ilişkilerindeki en hassas konu ve ada üzerindeki gerilimler, ABD ulusal güvenlik danışmanı Jake Sullivan ile Çin'in en üst düzey dış politika yetkilisi Wang Yi arasında geçtiğimiz yıl yapılan arka kanal görüşmelerinin kritik bir parçası oldu.
Çin, Tayvan ile barışçıl bir şekilde “yeniden birleşme” konusunda kararlı olduğunu söylüyor ancak güç kullanımını da göz ardı etmiyor. Xi geçen yıl Avrupalı bir yetkiliye Washington'un Çin'i savaşa sürüklemeye çalıştığına inandığını söylemişti.
Washington, Tayvan İlişkileri Yasası uyarınca Tayvan'ın kendi savunmasını sağlamasına yardım etmekle yükümlü. ABD uzun zamandır Tayvan'ın savunmasına gelip gelmeyeceğini söylemediği bir “stratejik belirsizlik” politikası izliyor. Ancak Başkan Joe Biden birçok kez Çin'in kışkırtılmamış bir saldırısı karşısında ABD kuvvetlerinin Tayvan'ı savunacağını söyledi.
ABD'nin Hint-Pasifik Komutanlığı'nın başındaki Amiral Samuel Paparo, geçtiğimiz günlerde Pekin'in saldırması halinde ABD ordusunun Tayvan'ı Çin'den ayıran Tayvan Boğazı'nı “insansız bir cehenneme” çevireceği uyarısında bulundu. Bunu yaparken insansız denizaltılar, gemiler ve insansız hava araçlarının kullanılacağını ve böylece HKO'nun bir işgal başlatmasının çok daha zor hale getirileceğini söyledi.
Pentagon, ABD'nin Pekin'i Çin'in tek hükümeti olarak tanıdığı “tek Çin politikası ”na bağlı olduğunu, ancak Çin'in Tayvan'ın Çin'in bir parçası olduğu yönündeki görüşünü kabul etmediğini söyledi.
Çin'in Washington Büyükelçiliği Tayvan'ın “Çin'in temel çıkarlarının özü ve Çin-ABD ilişkilerinde aşılmaması gereken ilk kırmızı çizgi” olduğunu söyledi.
Büyükelçilik sözcüsü Liu Pengyu, ABD'nin “Tayvan bölgesiyle askeri teması arttırmaktan ya da silahlandırmaktan vazgeçmesi” ve “Tayvan Boğazı'nda gerilimi arttıracak faktörler yaratmaktan vazgeçmesi” gerektiğini söyledi.