Yabancı ajanlara ilişkin tasarı yeniden Gürcistan Parlamentosu'na sunulacak
Gürcistan'da yabancı fonları kabul eden kuruluşların 'yabancı ajan' olarak kayıt yaptırmasını zorunlu kılan yasa tasarısı parlamentoda yeniden gündeme getirilecek.
Gürcü Rüyası Partisi'nin Genel Sekreteri Mamuka Mdinaradze tarafından yapılan açıklamada, yabancı fonları kabul eden kuruluşların 'yabancı ajan' olarak kayıt yaptırmasını zorunlu kılan tasarının yeniden gündeme getirileceği dile getirildi.
Mdinaradze, "Parlamento çoğunluğu, partinin siyasi konseyine danışarak, yabancı etkinin şeffaflığına ilişkin bir yasa tasarısını parlamentoya yeniden getirmeye karar verdi" dedi.
Benzer yasaların ABD, İsrail ve Avustralya'da da yürürlükte olduğunu hatırlatan Mdinaradze, son bir yıldır Avrupa Birliği, İngiltere, Fransa, Kanada, Slovakya ve Ukrayna'da bu tür yasaların gündeme getirilmesine yönelik tartışmaların aktif bir şekilde devam ettiğini söylerek mbu durumun demokrasi ve egemenliğin korunması için atılması gereken adımın uygunluğunu da teyit ettiğini vurguladı.
Mdinaradze açıklamasında şu cümleleri kaydetti:
Dış finansmanla ilgili bilgilerin halka ve demokratik olarak yetkilendirilmiş hükümete karşı şeffaf olmasını sağlamak devletin egemenlik hakkı ve görevidir.
Geçen yıl muhalefet, STK'lar ve onların lobicileri tasarıya ilişkin esaslı bir tartışmayı kasıtlı olarak rayından çıkardılar. Bu yıl herkes, Gürcü toplumuna ne kadar büyük yalanlar sunduklarını halka gösterecek esaslı bir tartışmaya girmek zorunda kalacak.
Söz konusu tasarı, fonlarının yüzde 20'sinden fazlasını yurtdışından alan Gürcü kuruluşların 'yabancı ajan' olarak kayıt yaptırmalarını aksi takdirde para cezasına çarptırılmalarını öngörüyor.
Gürcü Rüyası, Tiflis'te iki gece süren şiddetli protestoların ve Batılı ülkelerin bunu 'demokratik gerilemenin bir örneği' olarak nitelendiren eleştirilerinin ardından Mart 2023'te tasarıyı sunma girişiminden vazgeçmişti.
"Bahar oturumunun sonuna kadar kabul edilmesi planlanıyor"
Mamuka Mdinaradze Gürcistan parlamentosundaki çoğunluğun, Mart 2023'te kitlesel protestolar nedeniyle kabulünden vazgeçilen 'Yabancı Nüfuzun Şeffaflığı' yasasını yeniden gündeme getirmeye karar verdiğini söyledi.
Mdinaradze yaptığı açıklamada, geçen yılki metinle tamamen aynı ancak tek bir farkla olacak şekilde parlamentoya tekrar geleceğini ifade ederek, 'yabancı etki ajanı' yerine 'yabancı güçlerin menfaatlerini koruyan örgüt' tanımlaması kullanacaklarını söyledi.
Tasarının tek bir şart getirdiğini hatırlatan Mdinaradze, "Yabancı fon alan kuruluşların yıllık mali raporlarını kamuoyuna açıklamaları, bunun ihlali halinde ise sadece mali yaptırımlar öngörülüyor. Bu, şeffaflığın ve topluma karşı hesap verebilirliğin asgari standardıdır" dedi.
Tasarının parlamentonun bahar oturumunun sonuna kadar kabul edilmesi planlanıyor.
Mdinaradze konuşmasında, "Geçen yıl insani bir karar aldık ve toplumun yanlış yönlendirilen kesiminin pozisyonunu dikkate aldık. Buna ek olarak, insanların hayatlarını ve sağlıklarını tehlikeye atabilecek ciddi provokasyon riskleri vardı. Tüm bunları göz önünde bulundurarak yasa tasarısını geri çekmeye karar verdik" cümlelerini kaydetti..
Mdinaradze, 2023 baharında bu girişim etrafında gelişen olayları takip eden Gürcistan toplumunun, 'devrimci süreçlerin' merkezinde yer alan örgütlerin gerçekte Gürcü halkının temsilcileri olmaktan ziyade 'yabancı bir gücün temsilcileri' olduğunun farkına vardığını vurguladı.
Girişimin başarısızlık öyküsü
Yabancı Nüfuzun Şeffaflığı Yasası'nı geçirmek için ilk girişim 2023 baharında yapılmıştı. Girişim, parlamento çoğunluğunun bir parçası olan 'Halkın Gücü' partisi milletvekillerinin geçen yıl Şubat ayı ortasında tasarıyı gündeme getirmelerinin hemen ardından başlamıştı.
Yetkililer, projenin tek amacının medya ve sivil toplum kuruluşlarının finansmanında şeffaflığı sağlamak olduğunu açıklayarak bu fikri desteklemişti.
İktidardaki Gürcü Rüyası ve Halkın Gücü liderleri, bu tasarının ABD'deki Yabancı Ajanlar Kayıt Yasası'ndan (FARA) çok daha liberal olduğunu zira ilk etapta ihlali halinde herhangi bir cezai yaptırım öngörmediğini vurgulamıştı.
Muhalefet ve yasa taslağına göre gelen finansmanla ilgili verileri açıklaması gereken sivil toplum kuruluşlarının temsilcileri, taslağı derhal bir 'Rus yasası' olarak nitelendirmişti.
Daha sonra ABD'nin Gürcistan Büyükelçisi Kelly Degnan bunun bir 'Rus yasası' olduğunu dile getirmişti ve Gürcü yetkililer ABD Dışişleri Bakanlığı, Avrupa Birliği Dış Politika Servisi, Avrupa Konseyi İnsan Hakları Komiseri ve Gürcistan'daki BM Ofisi tarafından eleştirilmişti.
ABD Dışişleri Bakanlığı o dönemde Gürcistan'daki yasayla ilgili endişelerini dile getirmişti. Ve yine ABD'nin Gürcistan Büyükelçisi Kelly Degnan, Gürcistan parlamentosundan yasa tasarısını geri çekmesini ve revize etmesini isteyerek bu girişim Gürcistan'ın çıkarlarına uygun olmadığını vurgulamıştı.
Söz konusu tasarı ayrıca AB Dış İlişkiler ve Güvenlik Politikası Yüksek Temsilcisi Josep Borrell tarafından da kınanmıştı.
Akabinde Gürcistan'da protestolar başlamış ve Tiflis'in merkezindeki parlamentonun önünde bu protestolar ayaklanmaya dönüşmüştü. Protestoculardan bazıları saldırgan bir tutum sergileyerek polise taş ve molotof kokteyli ile saldırmış, bunun sonucunda 58 kolluk kuvveti yaralanmıştı. Polis ise göstericilere karşı tazyikli su, göz yaşartıcı gaz ve biber gazı kullanmıştı.
7-9 Mart Protestoları sırasında onlarca gösterici gözaltına alınmış ve neredeyse hepsi para cezasına çarptırılmıştı. Sadece Lazare Grigoriadis isimli bir protestocu tutuklanmıştı. Grigoriadis, polis memurlarına molotof kokteyli atarak ikisinin yanmasına sebep olmakla suçlanıyor.
Sonuç olarak yetkililer, bu girişimin saklayacak bir şeyleri olanları ortaya çıkarma işlevini büyük ölçüde yerine getirdiğini belirterek 'Yabancı Nüfuzun Şeffaflığı' yasasını kabul etme fikrinden vazgeçmeye karar vermişti.