Eski ramazanları yâd edeceğimiz bu günlerde artık eski Avrupa maçlarımızı arıyoruz ellerimizde mumla. Eskiye duyulan hasretten çok yeninin ümitsizliği meselemiz. Bu sezona 5 ekibimizle başladık Avrupa’da. Trabzonspor, Başakşehir, Beşiktaş, Fenerbahçe, Galatasaray. İlk darbeyi Trabzon’da yedik. Konferans Ligi'ne gidemeden, elemelerde İsviçre Ligi ekibi St. Gallen temsilcimizi saf dışı bıraktı. Aynı kulvarda Başakşehir elemeleri geçip turnuvaya katıldı. Sloven NK Celje'ye 5-1, Rapid Wien'e 2-1 mağlubiyetlerin ardından Konferans Ligi sonuncusu Petrocub'ı da kendi sahamızda yenemeyince toplanan diğer puanlar fayda etmedi ve üst tur hayal oldu. Kaos sezonu yaşayan Beşiktaş Avrupa Ligi'nde de ''benim rahat etmediğim yerde kimse istirahat edemez'' mottosunu sürdürdü. Çeyrek finale kalan Lyon ve Bilbao'yu mağlup ederken Ajax, Frankfurt, Tel Aviv, Twente yenilgileriyle lig aşamasında Avrupa'ya veda etti. Galatasaray, Şampiyonlar Ligi'ne, turnuvada 8 maçın tamamını kaybeden, 24 gol yiyip 3 gol atabilen Young Boys eşleşmesiyle hoşçakal dedi. Avrupa Ligi'nde özellikle Tottenham galibiyetiyle 2000 ruhu benzetmeleri gecikmedi. Sonra büyü bozuldu. Son 6 maçta galibiyet alamayan Galatasaray, AZ Alkmaar'a elenerek hayalleri bir sonraki yıla bıraktı. Dün gece ise Fenerbahçe'deydi sahne. İstanbul'daki mağlubiyetin telafisi İskoçya'da avuçlarımızın içine kadar geldi. Kaçan pozisyonlar, hakem kararları ve penaltı atışları. Sonuç, hiçbir Türk takımı Avrupa'da çeyrek final aşamasına kalamadı.
''Finansal yapı yetersiz'' demeyeceğiz değil mi?
Avrupa'da çeyrek finale yükselen takımlara bakalım. Temsilcilerimizden daha mı iyiler? Daha mı zenginler? Daha mı iyi kadroya, teknik adamlara sahipler? Avrupa Ligi'nde Bodo/Glimt, Lazio, Lyon üst turda. Konferans Ligi'nde Bialystok, Djugarden, NK Celje, Rapid Wien, Legia Varşova. Elenme sırasıyla gidelim. Fenerbahçe, Galatasaray, Beşiktaş, Başakşehir, Trabzonspor'un yapamadığını bu takımlar nasıl yapabildi? Bu sezon Trabzonspor 33.09 Milyon Euro, Başakşehir 9.7 Milyon Euro, Beşiktaş 27.2 Milyon Euro, Galatasaray 61.1 Milyon Euro, Fenerbahçe 67.8 Milyon Euro sadece bonservis ve kiralama bedellerine harcadı. Bunların içinde oyuncu maaşları falan da yok.
Ne oldu bize böyle?
Başlığı Gripin'in çok sevdiğim şarkısıyla atmıştık. Neden bu elveda, Avrupa'da tutunamayışımızın bir arayışı aslında. Şarkının devamına gidelim. ''Ne oldu bize böyle?'' Sürekli hakem hataları, rakip iğneleme, federasyon konuşan yöneticilerimiz belki de biraz Gripin dinleyip nakarat geldiğinde ''ne oldu bize böyle'' kısmına eşlik etmeli, iğne-çuvaldız dengesinin yönünü değiştirmeye çalışmalıdır. Yüksek bonservisler, kaliteli tesislerle aranan olumlu kan değişimi çabalarını görmezden gelmek değil yaptığımız. Ama bunca harcama, bunca kişilik taraftar desteği çeyrek finale ulaşamayan takımlarımızdan daha fazlasını hak ediyor. İşin kötü yanı, futbol endüstrisi büyürken çocuklarımız futbol oynamaktan-izlemektense, konsol oyunlarını tercih ediyor.