Yenidoğan vurgununa bakan savcıyı makamında ölümle tehdit ettiler

Bebekleri özel hastanelerin yenidoğan servislerine yönlendirerek, haksız kazanç elde eden ve bebeklerin ölümüne neden olan çeteye operasyon yapan savcı, makamında ölümle tehdit edildi.

İstanbul Büyükçekmece Cumhuriyet Başsavcılığı Terör ve Örgütlü suçlar soruşturma Savcısı tarafından yürütülen soruşturmada milyarlarca liralık vurgun ve birçok cinayet ortaya çıkarıldı. Kamuoyunun gündemini uzun süre meşgul eden skandalın soruşturmasını yürüten savcıya uzun süredir tutuklu bulunan şüphelilerin tahliye edilmesi için baskı yapılıyordu.

Savcıyı ölümle tehdit ettiler

Haber7'de yer verilen habere göre, baskılara direnen ve soruşturmada ikinci dalga operasyonu yapan savcı bu defa ölümle tehdit edildi. Kadın avukat A.A. şüphelilerin tahliye edilmesi için cumhuriyet savcısını 30 Ağustos günü telefonla aradı. Ardından da savcının makamına gelerek kendisine yönelik suikast planlandığını, ailesinin nerede yaşadığının bilindiği, babasına ve annesine zarar verileceğini söyledi.

Savcının Ankara'da yaşayan kız kardeşine yönelik tehditte de bulunan avukat A.A., savcıya tahliyeleri gerçekleştirmez ise kendisine yönelik suikast yapılacağını, planın Papa suikastı gibi birçok olayı gerçekleştiren güçlü silahlı bir grup tarafından yapıldığını ve öldürüleceği tehdidinde bulundu.

Makam odasına yerleştirilen kayıt cihazı her şeyi kaydetti

Cumhuriyet savcısının ihbarı üzerine harekete geçen Büyükçekmece Cumhuriyet Başsavcılığı, savcının kişisel verilerine ve ailevi bilgilerine, yakınlarının özel bilgilerine, yaşadıkları yerlere ilişkin bilgilerin ne şekilde sızdırıldığına dair araştırma yapılması talimatı verildi.

Yapılan çalışmalarda savcıyı tehdit eden avukat A.A., kasten öldürmeye teşebbüs ve suçlamak amacıyla örgüt kurmak suçlarından dosyaya şüpheli olarak eklendi. Avukat A.A.’ya yönelik olarak teknik ve fiziki takip kararı alınarak takip başlatıldı. A.A.’nın irtibatlı olduğu tespit edilen Mustafa Kemal Z. hakkında da teknik ve fiziki takip kararı verildi. Teknik ve fiziki takip yapılırken şüpheliler savcı ile görüşme talebinde bulundu. Olayın delillendirilebilmesi amacıyla teklif kabul edildi ve cumhuriyet savcısının makamına kayıt cihazı yerleştirilerek görüşme kayıt altına alındı. Bu görüşmede Mustafa Kemal Z. tarafından cumhuriyet savcısına açık şekilde ölüm tehdidi iletildi.

"Sokakta mermiye kafa atacak 500 adamları var"

Mustafa Kemal Z. savcıya, "Sadece seni koruyarak olmaz, markete giden eşini, camiye giden babanı, çocuklarını da korumak lazım, bu adamlar devlet için yurt dışında operasyon yapan adamlar, sokakta mermiye kafa atacak 500 adamları var, içeridekileri sal, benimle fotoğraf çekip paylaş sana hiç kimse dokunamaz" dedi. Tehdit eden şüpheliler cumhuriyet savcısının odasından ayrıldıktan sonra yapılan fiziki takipte Mustafa Kemal Z.’nin Baki Ç., Yavuz Ç. ve İ.K. ile bir araya geldiği de kayıt altına alındı.

3 jandarma personeli, savcının kişisel verilerini ulaşmış

Soruşturmayı yürüten cumhuriyet savcısının kişisel verilerinin, ailevi bilgilerinin ve yakınlarının bilgilerinin ne şekilde şüphelilerin eline geçtiğine dair yapılan araştırmada jandarmada görevli 3 personelin cumhuriyet savcısı tehdit edilmeden önce sistemler üzerinden savcısının kişisel verilerini sorgulandığı tespit edildi. Cumhuriyet savcısının bilgilerini gerekçesiz sorgulayan Jandarma personellerinin ikisinin İstanbul’da birinin ise Beytüşşebap’ta bulunduğu belirlendi.

Büyükçekmece Cumhuriyet Başsavcılığının talimatıyla harekete geçen İstanbul Jandarma Komutanlığı ekipleri avukat A.A., Mustafa Kemal Z., Baki Ç. ve Yavuz Ç.’yi gözaltına aldı. Yapılan ev aramalarında bir ruhsatlı tabanca ve bir ruhsatsız tabancaya el konuldu. Şüphelilerin jandarmadaki işlemleri devam ediyor.

Ne olmuştu?

İstanbul ve Tekirdağ'da, devleti dolandıran aralarında doktor, hemşire ve hastane yöneticilerinin de bulunduğu şebekenin yüzde 20 komisyonla bebekleri devlet hastanelerinden özel hastanelerin yoğun bakım ünitelerine sevk ettikleri belirlenmişti.

Özel hastanelerin yenidoğan yoğun bakım servislerine bebek hasta nakleden şebeke hastanelerin tam kapasite çalışmasını sağlıyordu. SGK tarafından özel hastaneye günlük 8 bin lira ödeme yapıldığı için bebek hastalar iyileşmiş olsalar bile yoğun bakımda tutuluyordu. Şebekenin bu yolla devleti yaklaşık 1 milyar lira zarara uğrattığı tespit edilmişti.