Yüzyıl önceki korkunç plan! Türk- İslam topraklarını 100 parçaya ayırın

"Türkiye'nin Paylaşılması Hakkında Yüz Proje" adlı kitapta yüzyıllık Türk toprakları üzerine korkunç planlar yer aldı. Avrupa devletlerinin İmparatorluk yıllarından bu yana yaptıkları korkunç planın detaylarını Erhan Afyoncu köşesine taşıdı.

1. resim

Sabah gazetesi yazarı Erhan Afyoncu 'Türkiye'yi parçalamak için 100 plan' adlı köşe yazısında yüzyıl önce başlayan Türk düşmanlığını derinlemesine inceledi. "Türkiye'nin Paylaşılması Hakkında Yüz Proje" kitabındaki gerçeklerde Avrupa devletlerinin Türk-İslam topraklarını parçalama planlarının 100 tane olduğu ortaya çıktı.

Hristiyan dünyasının unutmadığı en büyük korkulardan biri olan Türk-İslam birliği hakkında yaptıkları planlar günümüze kadar ulaşıyor. Türk devletlerinden Osmanlı İmparatorluğuna ve Türkiye Devletine kadar bu topraklar üzerindeki tüm planlar Erhan Afyoncu'nun yazısında yer aldı. 

TÜRK-İSLAM TOPRAKLARINI 100 PARÇAYA AYIRIN!

"Tarihçi Albert Sorel, "Şark Meselesi (Doğu Sorunu) Türklerin Avrupa'ya girmesiyle başladı" der. Türkler'in Avrupa'daki algılanmalarıyla ilgili 3 ciltlik önemli bir eser hazırlayan Carl Gölner ise Osmanlı Devleti'ni şöyle anlatır: "Akka Savaşı (1291) ve klasik Haçlı seferlerinin başarısızlığa uğraması üzerinden 50 yıl geçmemişti ki, Osmanlılar Avrupa'nın eşiğinde duruyordu ve Müslüman dünyanın en önemli siyasî ve askerî gücü olarak tarihe geçtikleri hâkimiyet sistemini kurdular. Türkler böylece nefes kesen bir dinamizmle, büyük halifelere lâyık olan ve Avrupa devlet sistemini temelden sarsan yeni bir fetih dalgası oluşturdu. Türkler İslâm'ı yüzyıllar içinde canlandırdı."

Jan Jansson'un "Osmanlı İmparatorluğu" haritası
Jan Jansson'un "Osmanlı İmparatorluğu" haritası

TÜRKİYE'Yİ NASIL PARÇALARIZ?

Avrupa'ya ayak basıp, asimile olmayan tek topluluk Türk milletidir. Avrupalılar, Türk korkusuyla ilk olarak 1600 yıl önce Avrupa Hunları'nın hâlâ unutamadıkları hükümdarı Atilla vasıtasıyla tanıştılar. Daha sonra Selçuklular'ın Anadolu'yu fethedip, Bizans'ı sıkıştırmaları üzerine Papa'nın kışkırtmasıyla 1095'ten itibaren Haçlı Seferleri başladı. Avrupa asırlarca Türkler'i Avrupa ve Anadolu'dan atmak için uğraştı.

Osmanlılar'ın Balkanlar'da hızlıca ilerlemeleri Avrupa'da korkuya sebep olmuştu. Papasından krallarına, filozoflarından bilim adamlarına birçok kişi Türkler'i önce Avrupa'dan, daha sonra da Anadolu topraklarından atarak Asya'ya göndermeyi planladılar. Bu planların ikinci bir hedefi de Kutsal Topraklar'a hâkim olmaktı. Bu planların pek çoğu kâğıt üzerinde kalsa da bazıları başarısız Haçlı Seferleri'ne dönüştü. Hayata geçirilmeye çalışılan projelerin önündeki en büyük engellerden biri Hristiyan krallar arasındaki çekişmeydi. Bu yüzden papalar Türkler'e karşı birlik sağlamak için uğraşıp, durdular. 1571 İnebahtı Deniz Savaşı'nda Osmanlı'nın aldığı mağlubiyet, "Yenilmez Türk" algısını yıktı ve bu tarihten sonra Osmanlı topraklarının paylaşılmasıyla ilgili pek çok proje gündeme geldi.

Erasmus
Erasmus

ERASMUS, BACON VE LEIBNIZ

Avrupalı aydınların çoğu koyu bir Türk düşmanıydılar. Birçok Avrupalı aydın Osmanlı İmparatorluğu'nu nasıl yıkmak gerektiğine dair eserler kaleme almışlardı. Bunun yanı sıra bazı aydınların eserlerinde Osmanlı idare tarzı örnek olarak da gösterilir.

"Deliliğe Methiye" isimli kitabı ile büyük şöhret kazanan Avrupa'nın ünlü düşünürlerinden Erasmus, "Utilissima Consultatio de Belloo Turcis Inferendo .." isimli eserinde karanlık kökenli barbarlar olarak nitelediği Türkler'in, Hristiyanlar arasındaki görüş farklılıkları sebebiyle Avrupa'nın önemli bir bölümünü fethetmiş olduklarını söyledikten sonra, artık esaret altında bulunan din kardeşlerinin kurtarılması gerektiğini belirtir. Erasmus, dini savaşı haklı bulmamakla birlikte, Hristiyanlığın varlığını sürdürebilmesi için Türkler'in yok edilmesi gerektiğini söyler: 'Türkler, gecmişleri karanlık barbar insanlardır. Hristiyanların varlıklarını sürdürmeleri için Türkleri yok etmek gerekir'.

Avrupa'nın bir diğer ünlü düşünür ve bilim adamı Francis Bacon, 1622'de yazdığı ve 1629'da Londra'da yayınlanan "An Advertisement Touching An Holly Warre" isimli eserinde Türkler'e karşı savaş açılmasının tabiat kanunları, beşeri kanunlar ve kutsal kanunlar bakımından doğru olduğunu ileri sürmektedir.

Leibniz
Leibniz

Ünlü Alman filozof Gottfried Wilhelm Leibniz 1672'de Fransa Kralı 14. Louis'e sunduğu "Memoire de Leibnitz a Louis 14, sur la conquete de l'Egypte, publie avec une preface..." isimli eserinde Güneş Kral'a "Osmanlı İmparatorluğu'nun dağılması için şartların çok uygun olduğunu, sadece Mısır'ın değil bütün Doğu'nun isyan için korkmadan arkasına düşeceği bir kurtarıcıyı beklediğini" söylüyordu.

Leibniz, 14. Louis'i savaşa ikna etmek için çok cazip fikirler ileri sürmüştü: "Fransa Hollanda ile savaşırsa ancak parasını ödeyerek müttefik bulabilir. Hâlbuki Türkler'e karşı savaşırsa majestelerine birçok yardım gelecektir. Papa, İtalya prensleri, Sicilya, İspanya size destek vereceklerdir. Mısır savaşından beklenen başarı kazanıldığında, Doğu ticaretinin deniz ve kara yolları ele geçecektir. Hristiyanlar'ın başkomutanlığı ve Türk İmparatorluğu'nun ortadan kaldırılması şerefi Fransa Kralı'nın olacaktır. Doğu imparatoru ünvanı, dünyanın hakemi ve Hristiyan dünyasının yöneticisi olacak olan kral şan ve şerefle anılacaktır". Leibniz'in asıl amacı, Fransa Kralı XIV. Louis'yi Hollanda seferine çıkmaktan alıkoymak ve Mısır'ı işgâl ettirmeye yöneliktir.

Volney
Volney

Bir başka filozof Kont de Volney (1757-1820) ise Osmanlı Devleti'nin eninde sonunda yıkılacağını düşünmüş ve bu hususla ilgili görüşlerini, Avusturya-Rus Savaşı sırasında 1788'de kaleme almıştır. Volney'e göre gelecek Ruslar'ındır. "Türkiye'yi savunamayacağımıza göre tedbiri elden bırakmamak, zaman kazanmak ve bir sistem oluşturmak durumundayız" demektedir.

MUTLAKA OKUNMASI GEREKEN BİR KİTAP

Romen diplomat ve tarihçi Trandafir G. Djuvara (1856-1935), Romen hariciyesinde üst düzey görevler yaptı. 1883- 1884 yıllarında İstanbul'da Romanya elçiliği başkatibi olarak bulunurken, ailevi sebeplerle Romanya'ya dönmüş, 1896 yılında "dünyanın en güzel yeri" olarak nitelediği İstanbul 'a elçi olarak tayin edilip, dört yıl süreyle 1900 yılına kadar görev yaptı. Daha sonra 1909-1920 yıllarında Brüksel'de, 1920-1925 yıllarında ise Atina'da Romanya büyükelçiliğinde bulunmuştur.

Alberoni'nin projesi
Alberoni'nin projesi

1914'te Paris'te "Cent Projects de Partage de la Turqie (1281-1913)" ismiyle yayınladığı eserinde, 1281'den 1913'e kadar Batılılar'ın Türkiye'yi paylaşmak için dair yapılan planları bir araya getirdi. Eserin Yakup Üstün tarafından yapılan Türkçe'ye kısmi çevirisi 1979 yılında Damla Yayınları arasında Türkiye'yi Parçalamak İçin 100 Plan: Haçlı Taassubu-Türkiye Düşmanlığı' ismiyle çıktı. Bu tercüme Emir Şakip arslan'ın özetleyerek çevirdiği Arapça metinden Fransızca'sıyla karşılaştırılarak yapılmıştır. 1980'lerde öğrenciyken kitabı ilk gördüğümde komplo kitabı zannetmiştim. Ancak alıp okuyunca büyük gayretlerle hazırlanmış önemli bir kitap olduğunu anladım. Yıllar sonra rahmetli Halil İnalcık'la yaptığımız bir sohbette hocamız bu kitaptan sitayişle bahsetti.

1999'da Gündoğan Yayınevi, Pulat Tacar tarafından yapılan yeni bir çevirisini "Türkiye'nin Paylaşılması Hakkında Yüz Proje (1281-1913)" ismiyle yayınladı. 2017'de ise Türkiye İş Bankası Kültür yayınları Tacar'ın çevirisini haritaları ve bazı eklerle birlikte "Türk İmparatorluğu'nun Paylaşılması Hakkında Yüz Proje, 1281-1913" adıyla neşretti. Ancak bu çeviride eserin orijinalindeki "Türkiye" isminin "Türk İmparatorluğu" olarak değiştirilmesi yanlıştır. Yeni çevirilerde düzeltilmelidir. Türkler'i Avrupa'dan atmak için yüzlerce plan ve proje yapılmıştır. Bu projelerin çoğu tarihin tozlu raflarında kaldı. Ancak bu projelerin ilk sistemli derlemesini, Djuvara'nın araştırmasıyla ortaya çıktı. Trandafir G. Djuvara, kütüphane ve arşivlerde araştırmalar yaparak bunlardan 100 tanesini bir araya getirmiştir. Djuvara, eserinde 1281-1913 arasında Türklerin topraklarının paylaşılmasıyla ilgili 100 projeyi ayrıntılı bir şekilde izah etmektedir. "Türk İmparatorluğu'nun Paylaşılması Hakkında Yüz Proje" isimli eser tarih boyunca çeşitli aydınların, din veya devlet adamlarının Türkiye Selçuklu, Memlük ve Osmanlı Devleti'nin parçalanmasını öngören projeleri anlatıyor. Bu eser Batılılar'ın Türkler'e ve Türkiye'ye bakışı hakkında son derece önemli bir incelemedir.

Trandafir G. Djuvara
Trandafir G. Djuvara

Djuvara, eserinde kral, asilzade, politikacı, diplomat, asker, din adamı, filozof, bilim adamlarının yanısıra daha az tanınmış bazı kişilerin de Türkiye'yi parçalama planlarına yer vermiştir. Türkiye'yle ilgili plan proje hazırlayanlara baktığımızda X. Leon, V. Pius, VIII. Clement gibi papalar, I. Fransuva, I. Maksimilyen, XIV. Louis, I. Petro, II. Katerina, II. Joseph, Napolyon, I. Aleksandr, I. Nikola gibi krallar, Sully, Talleyrand, Metternich, Garibaldi gibi devlet adamları ve Erasmus, Leibniz, Fransis Bacon, Volney gibi filozofları görüyoruz.

Bu planlar farklı ülkelerde ve farklı zamanlarda yapılmıştır. Planları hazırlayanlar, Fransız, İtalyan, Alman, Avusturyalı, Yunan, Rus, Macar, Bulgar, Polonyalı, Ermeni, Hollandalı, Romanyalı, İspanyol'dur. En çok plan hazırlayanların başında 36 proje ile Fransızlar ve 14 proje ile Almanlar gelmektedir. Eser sayesinde hangi dönemde Türkiye hakkında hangi görüşlerin ortaya çıktığını rahatlıkla takip edebiliyoruz. Türkiye'nin paylaşılmasıyla ilgili projelerin incelenmesi, günümüzde Batı'yla geliştireceğimiz ilişkilerde bize önemli veriler sağlıyor."

Tartışma