gdh'de ara...

AB Dış İlişkiler Yüksek Temsilcisi Borrell'dan Kıbrıs şartı

AB Yüksek Temsilcisi, vize serbestisi ve Gümrük Birliği sorusu karşısında "Türkiye-AB ilişkileri tek yön yol değil, her iki tarafın da beklentileri var" diyerek Kıbrıs ve Doğu Akdeniz'e işaret etti.

1. resim

Avrupa Birliği (AB) Dış İlişkiler ve Güvenlik Politikası Yüksek Temsilcisi Joseph Borrell, Türkiye- AB tekrar yakınlaşma sürecinde Kıbrıs sorununun çözümünün önemli rol oynayacağının sinyallerini verdi.

AB Dış İlişkiler ve Güvenlik Politikası Yüksek Temsilcisi Borrell, Brüksel'de düzenlenen Dışişleri Bakanları toplantısı sonrasında yaptığı basın konferansında Türkiye konusunda da açıklamalarda bulundu. Borrell, "Bugün Türkiye meselesini ele aldık. Bu konu, Avrupa Birliği Komisyonu ile birlikte hazırladığımız raporda da yer alacak" diye konuştu.

Basın toplantısında bir gazetecinin, AB'nin Türkiye'den beklentileri, vize serbestisi ve Gümrük Birliği'nin modernizasyonu konusunda neler planladığı sorusu üzerine de Borrell, AB-Türkiye ilişkilerinin tek yönlü bir yol olmadığını söyleyerek cevap verdi ve konunun sadece Brüksel'in Türkiye'den ne beklediğinden oluşmadığını, Türkiye'nin AB'den neler beklediğinin de bu sürecin bir parçası olduğunu hatırlattı.

Doğu Akdeniz'de gerilimin kalıcı giderilmesi şartı

Ankara ile Brüksel arasında daha güçlü bir ilişkinin kurulmasını her iki tarafın da istediğini vurgulayan Borrell, 2018'den beri dondurulan ilişkilerin yeniden canlanması için temel konuları Doğu Akdeniz ve Kıbrıs olarak sıraladı. Doğu Akdeniz'de gerilimden uzak kalıcı bir ortamın sağlanmasının bölge güvenliği ve istikrarı için büyük önem taşıdığını söyleyen Borrell, Kıbrıs meselesinin de aynı şekilde anahtar konu niteliğinde olduğunu belirterek sorunun Birleşmiş Milletler kararlarıyla uyumlu şekilde çözülmesi gerektiğine vurgu yaptı.

Yüksek Temsilci ayrıca Ankara'nın da imzalayarak taahhüt ettiği, İnsan Hakları Sözleşmesi'nde tanımlanan temel hak ve değerlerin uygulanmasının da ilişkilerin canlandırılması için büyük öneme sahip olduğunu vurguladı.

"AB'nin Türkiye ile ilişki kurmasının şart olduğunu biliyoruz" diyen Borrell, Ankara ile Brüksel arasındaki farklılıkların ortadan kaldırılması ve ortak çıkarların vurgulanması için çaba gösterilmesi gerektiğinin de farkında olunduğunu, hedefin de zaten bu olduğunu söyledi.

Borrell'den önce açıklamalarda bulunan Almanya Dışişleri Bakanı Annalena Baerbbock ise AB ile Türkiye ilişkilerinin, mayıs ayında Türkiye'de düzenlenen seçimlerden sonra stratejik olarak yeniden gözden geçirilmesi gerektiğini söylemişti.

Cumhurbaşkanı Erdoğan ne demişti?

Litvanya’nın başkenti Vilnius’ta düzenlenen NATO Liderler Zirvesi öncesi kameralar karşısına geçen Erdoğan, "Şu an 50 yılı aşkın zamandır Avrupa Birliği kapısında bekletilen bir Türkiye var ve şu anda NATO üyesi ülkelerin hemen hemen tamamı Avrupa Birliği üyesidir. Türkiye’yi Avrupa Birliği kapısında 50 yılı aşkın zamandır bekleten bu ülkelere buradan sesleniyorum ama aynı zamanda Vilnius’ta da sesleneceğim; önce gelin Türkiye’nin Avrupa Birliği’nde önünü açın, ondan sonra biz de Finlandiya ile ilgili nasıl onun önünü açtıysak, İsveç’in de önünü açalım" ifadelerini kullandı.

Tartışma