The Diplomat: Orta Asya devletleri, İsrail-Filistin çatışmasında nasıl bir politika izledi?

Orta Asya hükümetleri, İsrail-Filistin çatışmasına nasıl tepki verdi? Jeopolitik ilişkiler ve değişen bölgesel dengeler, bu devletlerin tepkilerini ne ölçüde şekillendirdi?

1. resim

ABD'nin önde gelen yayın organlarından The Diplomat'da, 7 Ekim'de başlayan İsrail-Hamas çatışmalarında Orta Asya ülkelerinin yaklaşımlarının değerlendirildiği bir analiz yayınlandı.

Beş Orta Asya ülkesinin İsrail ve Hamas arasında yaşanan çatışmalar konusunda “orta yollu” bir politik izlemeye çalıştığı belirtilen analizde, Rusya'nın Orta Asya devletleri üzerinde İsrail'den çok daha fazla etkiye sahip olmasının da bu konuda etkili olduğu belirtildi.

Analizde ayrıca, Orta Asya devletlerinin insani ya da askeri taraf seçme zamanı gelene kadar bu politikalarının devam etmesinin beklendiği öngörüldü.

İşte The Diplomat'da yayınlanan analiz:

Hamas'ın 7 Ekim'de gerçekleştirdiği terör saldırısının ardından İsrail Hamas'a savaş ilan etti ve Gazze'de üç hafta içinde aralarında çok sayıda çocuğun da bulunduğu 7.500'den fazla kişinin ölümüne yol açan acımasız bir kara harekatı başlattı.

Peki Orta Asya devletleri İsrail-Filistin çatışmasına nasıl tepki verdi?

Beş Orta Asya devletinden dördü çatışmanın ciddiyetinden duydukları endişeyi dile getiren açıklamalar yayınladı. Türkmenistan ise yaşananlar karşısında sessiz kaldı.

Tacikistan'ın 8 Ekim'de yayınladığı açıklamada İsrail, Filistin ya da Hamas'a özel bir atıfta bulunulmadı. Bunun yerine Tacik Dışişleri Bakanlığı'nın sivil kayıplar ve konut ve sosyal altyapının tahrip edilmesinden "büyük endişe" duyduğunu ifade edildi.

Kazakistan Dışişleri Bakanı da 8 Ekim'de yaptığı açıklamada "her iki tarafa" durumu barışçıl bir şekilde çözme çağrısında bulundu.

Kırgızistan ve Özbekistan ise 9 Ekim'de birer açıklama yaparak çatışmaya müdahil olan aktörlere doğrudan atıfta bulundular. Kırgızistan'ın açıklaması ise daha sonra Dışişleri Bakanlığı web sitesinden kaldırıldı.

16 Ekim'de İsrail Dışişleri Bakanlığı Hamas'ın ilk saldırısında üç Özbekistan vatandaşının öldüğünü açıkladı. Ancak daha sonra yapılan soruşturmada bu kişilerin 1990'lı yıllarda Özbekistan'dan ayrıldıkları ve geçerli Özbek pasaportlarının olmadığı tespit edildi.

13 Ekim'de Bağımsız Devletler Topluluğu (BDT) liderleri yıllık devlet başkanları zirvesi için Bişkek'te bir araya geldi. Kazakistan Cumhurbaşkanı Kasım Tokayev platformunu Gazze'de yaşanan çatışmayı tartışmak için kullandı.

Tokayev burada yaptığı açıklamada;

"Sivillere karşı şiddete başvuramazsınız ya da onlarca yıldır çözülemeyen meseleleri halletmek için terör eylemlerine başvuramazsınız. Bu hiçbir şekilde haklı gösterilemez.”

ifadelerini kullandı.

Filistinli yetkililerin yaklaşık 500 kişinin öldüğünü söylediği Gazze'deki el-Ahli Arap Hastanesi'nde meydana gelen patlamanın ardından bölgenin Dışişleri Bakanlıklarından bir dizi resmi açıklama daha geldi.

18 Ekim'de Kırgızistan, Tacikistan ve Özbekistan patlamayla ilgili açıklamalar yaptı. Özbekistan Dışişleri Bakanlığı bu şiddet eylemini, "uluslararası insancıl hukukun açık bir ihlali" olarak nitelendirdi.

23 Ekim'de Kırgızistan parlamentosu, milletvekili başına yaklaşık 300 dolar olmak üzere bir aylık maaşın Gazze'ye insani yardım için bağışlanmasını öngören bir tasarıyı onayladı. Oylamada 90 milletvekilinden sadece 76'sı oy kullandı ve bunlardan 47'si lehte oy verdi.

Oylama sırasında konuşan Kırgızistan Ata-Kurt partisi milletvekili Janybek Kydykbayev;

"Komşularımız bize saldırdığında bizim için çok zordu. Yurtdışından gelen yardımları memnuniyetle karşıladık. Biz de böyle bir yardım sağlayabilmek için şimdi adım atıyoruz.”

ifadelerini kullandı.

Özbekistan, 27 Ekim'de Dışişleri Bakanı Baxtiyor Saidov'un Cezayir, Mısır, Ürdün, Kuveyt, Filistin, Katar, Suudi Arabistan, BAE ve İsrail'den diplomatik misyon temsilcilerini Gazze'deki durumu görüşmek üzere ağırladığını duyurmasıyla liderlik rolünü üstlendi. Ancak etkinlik basına yansımadı.

Kazakistan, Kırgızistan, Tacikistan ve Özbekistan, 27 Ekim'de toplam 120 oyla kabul edilen ve İsrail ile Hamas arasında insani ateşkes çağrısında bulunan BM kararı lehinde oy kullandı.

Türkmenistan ise oy kullanmadı.

Hem Rusya hem de Ukrayna'daki siyasi liderler yaşadıkları krizi Filistin'de yeniden tırmanan şiddete bağlamaya çalışsalar da, Orta Asya ülkelerinin insani yardım koridoru açılması yönündeki oyları Rusya'nın Ukrayna'daki saldırganlığı hakkındaki görüşlerini yansıtmıyor.

Rusya, Orta Asya hükümetleri üzerinde İsrail'den çok daha fazla etkiye sahip olsa da bu, İsrail'in bölgenin çok vektörlü diplomasisinde önemli bir oyuncu olmadığı anlamına gelmiyor.

Nisan 2023'te İsrail Dışişleri Bakanı Eli Cohen, Devlet Başkanı Serdar Berdimuhamedov ile görüşmek ve daimi bir büyükelçilik açmak üzere Türkmenistan'ı ziyaret etti. Özbekistan İsrail ile ticaret, turizm ve hemşirelik personelinin eğitimi konularında işbirliği yaptı. Kazakistan İsrail petrolünün yüzde 10 ila 25'ini tedarik ediyor ve Astana silahlı kuvvetleri için İsrail insansız hava araçları ve roketleri satın alıyor.

Bir başka olası açıklama da Orta Asya devletlerinin dini motivasyonlar nedeniyle bu şekilde oy kullandıklarıdır. Ancak, dört Orta Asya ülkesi insani ateşkes için oy kullanırken, basın açıklamalarının dili, politikalarının dini yakınlık tarafından motive edildiğini göstermiyor.

Orta Asya'daki diplomatik sonuçları tahmin etmek için kullanılan askeri bağlar, terörizmle ilgili endişeler, pazar teşvikleri ve dini-kültürel yakınlıklar gibi alışılagelmiş analitik araç seti, İsrail-Filistin çatışmasının katmanlı karmaşıklığı karşısında yetersiz kalıyor.

Orta Asya devletlerinin insani ya da askeri taraf seçme zamanı gelene kadar, yayınlanan basın açıklamaları ve BM oylamaları gibi sinyaller “orta yollu” olmaya devam edecek gibi görünüyor.

Kaynaklar

Tartışma